Öğretmen sivilleşmeden çocuklarımız özgürleşemez

Öğretmen sivilleşmeden çocuklarımız özgürleşemez

Öğretmen sivilleşmeden çocuklarımız özgürleşemez

Öğretmen sivilleşmeden çocuklarımız özgürleşemez

Öğretmen sivilleşmeden çocuklarımız özgürleşemez
24 Nisan 2012 - 09:20











Dün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Babaeski’deki törenleri izlerken bir kez daha hüzünlendim.


Klasikleşen resmi bayramlarımızdan birisini daha üzülerek gözlemledim. Çocuklarımızın gözlerinde sevinç ışıltısı göremedim. Bayramın çağıldayan coşkusunu aradım bulamadım. Değişimin ve özgürlüğün izlerini çocuklarımızın ruhuna işlenmediğini kahrolarak izledim. Askeri bir anlayışla kıtalar halinde yürütülen çocuklarımızın başındaki öğretmenlerin sivilleşemeyen askeri davranışları gelecek nesillerin büyük şanssızlığı.  Takım komutanı edasıyla resmigeçit yapan öğretmenlerin protokol önünden geçerken pergel gibi açılan ayaklarıyla heykelimsi tavırlarıyla nasıl olacak da özgür düşünen öğrenciler yetiştireceğini düşündüm durdum. Hafızam almadı.


Öğretmenin kafası asker mantığı ile çalışırsa; yetiştireceği öğrenci sivilleşebilir mi? Resmi kalıplara hapsedilmiş bir eğitim ve öğretim müfredatından araştırmacı kişiliği gelişen genç kuşaklar yetişebilir mi?


Kız öğrencilerin bile askeri yürüyüş biçimiyle resmigeçit yapması Avrupa Birliği’ne girecek bir ülkeye yakışır mı? Ezberler nasıl yıkılacak?


Askeri disiplinle eğitilip öğretilen ezilen genç beyinler nasıl özgürce ve demokratça düşünecek? Avrupa’dan bize bakış nasıl acaba?


Dış ülkelerden gelip Bayramlarımızı izleyenlerin aklına; “Türkiye örtülü Cunta sistemi ile mi yönetiliyor?” sorusu aklına gelmez mi?


Demokrasisi gelişmiş ülkelerin çocuklarını bizim ülkemiz çocuklarıyla kıyasladınız mı hiç?


Avrupalı çocukların davranışlarındaki özgüveni yakaladınız mı hiç?


Bizim çocuklarımızın yabancı ülke çocukları arasındaki ezikliğini görebildiniz mi? Baskının çocuklarımızdaki izlerini görebildiniz mi?


Bu düzen böyle gelmiş böyle gitmemeli. Eğitim ve öğretim sistemimizde devrim niteliğinde radikal değişimler yapılmalı. 


Resmi Bayram Kutlamaları’na coşkuyu doruk noktasına ulaştıracak yeni açılımlar ve yeni düzenlemeler getirilmeli.


“Çocuklarımız bayram ne zaman bitecek? diye sıkılmamalı.


Resmi Bayram Kutlamaları bıktıran ezberci resmiyeti artık aşmalı. Özgürleşmeli. Halkı uyutan ve geri bıraktıran bu düzenin sonu geldi.


Gencecik beyinler ideolojik kalıplara sıkıştırılmamalı. Askeri mantığın en küçük izi bile kalmamalı. Resmigeçitler’de askeri kıta düzeni kalkmalı. Kabiliyetlerine göre bir öğretim sistemi geliştirilmeli.


Dünyada genç nüfusa sahip nadir ülkelerden biriyiz. Özgürlükçü, demokrat bir eğitim sistemiyle yetiştireceğimiz kuşaklar ülkemizi dünyanın yıldızı yaparlar. Bırakalım bu Askeri düzeni artık. Bu düzen hepimizi küçük yaşımızdan başlayan sinsice beyin yıkama metotlarıyla farketmeden hepimizi askerleştirmiş. Sonra da sömürmüşte sömürmüş. Örtülü Askeri sistem o kadar ince düşünülerek kurgulanmış ki, bu baskıcı rejim koca bir toplumun en kılcal damarlarına kadar kanser gibi yayılmış. Uzun yıllardır bu düzen, ezilen halka sayısız bedeller ödetmiş. Ama artık halkımız uyandı. Ergenekon örgütü hesap veriyor. Cuntacı siyasetin tutunacağı en önemli can damarları olan Ergenekoncu askeri ve sivil bürokrasinin darbe hazırlıkları bir bir deşifre oldu ve tarih önünde hesap veriyorlar. 


Özgürce düşünen demokrat ve sivilleşmiş bir nesil için Dünya Standartları’nda modern bir Eğitim ve Öğretim Sistemi’ne çok acil ihtiyaç var. Ama önce kendini aydın sanan öğretmenler sivilleşmeli.