“Cinsel tacizin hafifi, ağırı yok”

“Cinsel tacizin hafifi, ağırı yok”

“Cinsel tacizin hafifi, ağırı yok”

“Cinsel tacizin hafifi, ağırı yok”

“Cinsel tacizin hafifi, ağırı yok”
20 Nisan 2010 - 09:14


* Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Sağlık Yüksek Okulun düzenlediği “Çocuk İstismarı” konulu panel 19 Nisan 2010 Pazartesi günü saat 10.30’da Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Kültür Merkezi’nde yapıldı.

HABER MERKEZİ
Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulun düzenlediği “Çocuk İstismarı” konulu panel 19 Nisan 2010 Pazartesi günü saat 10.30’da Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Kültür Merkezi’nde Sağlık Yüksek Okulu öğretim görevlileri, Öğrenciler ve halkın katılımı ile gerçekleşti.
Panele; Kırklareli Üniversitesi  Sağlık Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefa Saygılı, İç Hastalıkları ve Psikiyatri Uzmanı Prof Dr. İbrahim Balcıoğlu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mert Savrun, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Abalı konuşmacı olarak katıldı.
Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ulaş yaptığı açılış konuşmasında şunları kaydetti;
“Sağlık Yüksek okulunun düzenlemiş olduğu çocuk istismarı paneline hoş geldiniz, mutluluk verdiniz. Dünya ülkelerinin aynı zamanda ülkemizin de en büyük problemlerinden biri olan çocuklarımızın ihmal ve istismarı önemli bir konu haline gelmiştir. Ülkemizde çocuklara olan istismar ve ihmalinin arttığı gerçektir. Aynı zamanda meclisinde gündeminde birinci öncelikli konu haline gelmiştir. Bu paneli geleceğimizin inşasında çocuklarımız olduğu gerçeğini unutmamamız gerekiyor” dedi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mert Savrun Cinsel Tacizin Hafifi Ağırı olmadığını belirterek;
“Tacizin ve istismarın temel ilacı toplumsal farkındalık. Toplumda yeteri kadar karşılığı var mı asla yok. 3 yaşında bir çocuk tecavüze uğradıysa, bir takım işkencelerden de geçtiyse, toplum el birliği ile buna karşı tavır alabiliyor. Ben 6. kurula geldiğimde 3 yaşında, 5 yaşında, 10 yaşında çocuklar cinsel istismara uğradığı zaman toplumsal olarak bir karşı koyuş var. Hatta bu cinsiyetçi yaklaşım bilakis kadının kendisinden de geliyor. Çalışırken başınıza geldi. Bir kere önce şunu söyleyeyim cinsel tacizin hafifi, ağırı yok. ‘Tecavüze uğradıysa kötü, tecavüz olmadıysa o kadar da önemli değil’ gibi bir yaklaşım sergileniyor. Toplumun büyük bir kısmı halen bu yöndedir. Halbu ki en basit cinsel taciz bile çocuk ve kadının ruhunda neler yarattığını kendi gözlerinizle gördünüz. Ama çevreden gelen baskılar öyle değildi. Cinsel istismar, her haliyle son derece kötü ve her şekilde karşı koymamız gerekir. Basit bir tacizi görmezden gelelim şekli son derece yanlış. Özellikle kız ve erkeklerde belirli yaşın altında ciddi bir artış var. Bir sürü cinsel istimrar şekli var. Evlilik içi tecavüzde, zorla evliliğe kadar bunların cinsel şekli içine giriyor. Mesela genç bir kız 13-15 yaşlarında cinselliğe merakı var ama sadece merak düzeyinde. Eğer o çocuk kız erkek fark etmez, bir şekilde cinsel istismara uğrarsa biyolojik olarak artık uygulamaya başlıyor. Ve kısa bir süre sonra o çocuğun hayatında farklı bir cinsellikler ortaya çıkıyor. Aynı zamanda mağdurken kurban haline geliyor. Cinsel istismar yapan sanık engellenmezse devamlı kurban üretmeye devam edecek. Bir istismar olayı varsa problem sanıktadır. Mağdurun hiçbir sorunu yoktur. Küçük yaşta olan cinsel istismarın yok açtığı fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlar, daha sonraya bırakılırsa ciddi problemlere yol açacaktır” dedi.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Abalı yasal süreler ve adli tıp başlığı altında yaptığı konuşmasında şunları kaydetti;
“Konu başlığı çok geniş ve bu panele gelirken biraz zorluk yaşadım. Çünkü çocuk istismarının ve ihmalinin çok çeşitleri var. Çocuk istismarı derken önce tanımlamamız gerekiyor. Çocukların ihmali ve istismarı daha yaygın bir problem. Çünkü birçok aile çocuklarını hayatlarının belirli döneminde ihmal edebiliyor veya fiziksel, duygusal ve cinsel istismar olabiliyor. Bu istismarın tanımlanmasında sınırlar çizilmesinde mutlaka çocuk psikiyatrilerinin yeri var. Çünkü babanın veya annenin çocuğa verdiği cezanın istismar olmadığı çocuk eğitiminde yeri olduğunu ve bu sınırların çizilmesinde çocuk psikiyatrilerinin de yeri olduğunu vurgulamamız gerekiyor. İstismar ve ihmal biraz daha geniş bir tanım. Çocuk psikiyatrileri bu tanımlamayı yapan önemli bir mercidir. İhmal ve istismar sonrasında geçecek ruhsal sürecin tespit ve tedavisinde önemli bir yeri var.
Çocukların haklarını engelleyen her şey istismar ve ihmaldir. Çocuğun sevilme hakkı, korunma hakkı, duygusal destek hakkı ve bu hakların engellenmesi anne, baba veya herhangi bir kişi tarafından gelişimine uymayan zararlar, istismar ve ihmal kapsamı altında değerlendirilir. Bu başlığın altına birçok alt başlık ekleyebilirsiniz” dedi.
İç Hastalıkları ve Psikiyatri Uzmanı Prof Dr. İbrahim Balcıoğlu seri katiller, cinayet ve Psikolojik bakış konusunda örnekler vererek kötü alışkanlıkların getirdiği zararlar, uyuşturucu bağımlılarının işlediği cinayetler hakkında yaptığı konuşmasının ardından Kırklareli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ulaş panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Sefa Saygılı, Prof Dr. İbrahim Balcıoğlu, Prof. Dr. Mert Savrun ve Prof. Dr. Osman Abalı’ya plaket verdi. Yapılan ikramın sonrasında panel sona erdi.
‘Çocuk istismarı’ paneline olan katılımında az olması merak konusuydu. (ue)