“Bana “Cenneti tarif edin” deseler Trakya’yı tarif ederim”

“Bana “Cenneti tarif edin” deseler Trakya’yı tarif ederim”

“Bana “Cenneti tarif edin” deseler Trakya’yı tarif ederim”

“Bana “Cenneti tarif edin” deseler Trakya’yı tarif ederim”

“Bana “Cenneti tarif edin” deseler Trakya’yı tarif ederim”
27 Aralık 2010 - 09:22

* Marmara Çevre Platformu’nun (MARÇEP) Kırklareli’deki 39. Bölge
Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan MARÇEP Dönem Sekreteri Nezih
Atsız; “Bana “Cenneti bana tarif edin” deseler emin olun Trakya’yı tarif
ederim” dedi.

HABER MERKEZİ
Marmara Çevre Platformu’nun (MARÇEP) 39. Bölge Toplantısı 25 Aralık 2010 Cumartesi günü saat 11.00’de Kırklareli Ticaret Borsası Toplantı Salonu’nda yapıldı. Düzenlenen toplahnıtya; Kırklareli Belediye Başkanı Av. Cavit Çağlayan, İl Genel Meclisi Başkanı Tuna *
Soykan, İl Genel ve Belediye Meclis Üyeleri,  Prof. Dr. Osman İnci, Prof. Dr. Emre Aysu, Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, Yard. Doç. Dr.
Hasan Okursoy, Av. Bülent Kaçar, Resmi Kurum ve Kuruluşların Temsilcileri ile Sivil Toplum Kuruluşları’nın temsilcileri katıldı.
* “Trakya topraklarının üzerinde, küresel ısınma başladı”
Toplantının açılış konuşmasını yapan MARÇEP Dönem Sekreteri Nezih Atsız şunları kaydetti;
“39. MARÇEP Toplantısı’nı 39. ilimizde yapıyoruz. Buda çok güzel bir tesadüftür. 10 yıldan beri MARÇEP yollarda, şehirlerde, köylerde, hocalarımız ile el ele verdik. Üniversite ile iş birliği halindeyiz. Trakya’da çok önemli bir kavşağa gelmiş durumdayız. Biz bu yola çıkarken Trakya’daki bu muhteşem gelişimde bazı sorunların olduğunu gördük. Bir planlama yapılarak bu sorunların çözümüne ve Trakya’nın gelişimine katkı sağlamak istedik. Bu konuda Trakya Üniversitesi planların yapılması için görevlendirildi. Yine aynı şekilde son derece özverili bir çalışma ile 3-4 yıllık bir süre içerisinde bütün detayları ile Trakya’nın envanteri çıkartıldı. Bu envanter doğrultusunda yapılacak her türlü çalışma Trakya’mızı daha iyi, refah ve güzel bir toplum haline getirecekti. Büyük bir kötü niyet Trakya’nın üzerine karabasan gibi çöktü. Bu planlar önce revizyon adı altında değiştirilmeye çalışıldı. Trakya’da çok uluslu şirketler ve oların uzantıları her tarafa yayıldılar. Herkesin gözü bugün fevkalade verimli olan Trakya topraklarının üzerinde, küresel ısınma artık başlamıştır. Bugün çok zengin dediğimiz ülkeler geçen hafta üzerlerine çöken soğuk hava dalgası ile kitlendiler. En büyük değer verimli topraklara sahip olmaktır. Lüleburgaz’daki toplantımızda bir arkadaşımız yaptığı arkeolojik kazılar sonucunda 6 bin yıl önce tarım yapan bir köy olduğunu bizlere açıkladı. Bizler üzerinde binlerce yıl tarım yapılan bir bölgede yaşıyoruz. Trakya köylüsü yıllarca sürdürülebilir bir tarım yapmış. Bu bölgede hiçbir zaman sömürge tarımı yapılmamıştır. Yapılmaması da lazım sömürge tarımı yapılan bölgelerden biri olan Etiyopya’da her yer kahve ağacı dolu, neden? Çünkü Avrupa’daki zengin bir insan ucuz kahve içsin diye. Ama Etiyopya halkı açlık ve sefalet ile yok olmuş durumda. Kendi ülkemizde Konya Ovası’nı yok ettik. Harran Ovası aşırı sulama yüzünden tarım yapılamaz hale geldi. Sömürge tarımı toprakları yok eder. 6 bin yıldan buyana gelen Trakya’daki çiftçilik çok değerli bir tarım ortaya koymuştur. Trakya çiftçisinden her gelen nesil bir sonrakine bir kelime söylese bugün çiftçilerimiz ansiklopedik bir bilgiye sahip olacaktır. Trakya topraklarına gözümüz gibi bakmalıyız. Bir tarafta Karadeniz ekosistemi, bir tarafta Marmara ekosistemi, ormanlarımız, nehirlerimiz var. Bununla birlikte sorunlarımızda var. Ergene Nehri kirlendi ama buna çözüm bulabiliriz. Ergene’yi kirletmeyebiliriz. Kirletici sanayi istemiyoruz. Bizden biri gidip Fransa’da bir Çimento Fabrikası açmaya kalksın. Kesinlikle izin vermezler. Çünkü 1990 yılında Fransa kirletici sanayiyi ülkesinden attı. Sonra ne oldu bize geldiler. Trakya’da bugün kim bilir kaç tane kirletici sanayi var. Kirletici sanayileri biz istemiyoruz. Kirletici sanayilerin burada yeri yok. “Cenneti bana tarif edin” deseler emin olun Trakya’yı tarif ederim. Bu kadar güzel bir ekosistem, bu kadar verimli topraklar, bunları kaybetmeyelim. Hepimiz bu topraklara sahip çıkalım bunu yapacak güce sahibiz. Biz bunun için mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü bu yaşadığımız toprakları seviyoruz.”   
* “Hayvancılık’ta Türkiye ortalamasının üzerindeyiz”
Kırklareli Belediye Başkanı Av. Cavit Çağlayan bir konuşma yapmak için kürsüye davet edildi. Başkan Çağlayan konuşmasında şunları kaydetti;
“MARÇEP Toplantısı’nın Kırklareli’de yapılmasından dolayı özel bir mutluluk duyuyorum. Böyle toplantıların faydalı olduğuna inanıyorum. Dünyada uzun yıllardır çevre konusunda duyarlılığın artığını gözlemliyoruz. İnsanlar bilimsel şekillerde çevre kirliliğine tepki göstermişler, daha sonra grup ve topluluklar bu tepkilere destek vermişlerdir. Bu tepkileri dikkate alan hükümetler çevre konusunda duyarlı olmaya başlamışlardır. Bu anlamda geç kalmış ülkelerden biri Türkiye’dir. Bunun somut örneklerini sürekli olarak gözlemliyoruz. Çevreyi kirlettiğine inanılmayan basit kirletmeler 20 ve 30 yıl sonra o gün yapılması gereken masrafların belki 100 katını harcasak bile eski durumuna getiremeyecek bir hal alıyor. Örnek vermek gerekirse Ergene Havzası ve Marmara Bölgesi’nde olduğu gibi, buraları artık ne yapılırsa yapılsın eski haline döndürülmesi çok zor gözüken yerlerdir. 40 yıl önce her bölümünde denize girilebilen Marmara Denizi’nin, bugün çok belirli kısımlarında denize girilebilir bir halde bulunuyor. MARÇEP’i bu konularda insanların bireysel tepkilerini ve bazı derneklerin tepkilerini bir araya getiren önemli kuruluşlardan biri olarak görüyorum. MARÇEP’in çalışmalarını Trakya’da daha fazla ağırlaştırdığını görüyorum. Kırklareli’de bugün 39 plakalı il olarak 39. Toplantı’nın yapılmasını olumlu buluyorum. 39 toplantı iyi bir sayıdır. Bu toplantıda sunum yapan çevreciler verdiği bilgiler ile Trakya halkının bu konuda önemli derecede bilgilenmesine, bilinçlenmesine katkı sağlıyorlar. Marmara Bölgesi Türkiye’nin kalbidir. Trakya Bölgesi de Türkiye için özel bir öneme sahiptir. Tarım ve Hayvancılık konusunda Türkiye ortalamalarının üstünde ürün veren bölge Trakya Bölgesi’dir. Trakya halkı sadece çiftçilik ve hayvancılık yapmak istemeyip belli bir refah ve gelir seviyesine ulaşmayı istemektedirler. Buna rağmen Tarım ve Hayvancılığı hiçbir zaman bırakmamak gerekmektedir.”
Toplantının 1. oturumunda ilk sunumu Trakya Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci yaptı. Prof. Dr. İnci slayt eşliğinde yaptığı sunumunda bu konuda Kırklareli’de dördüncü konuşmasını yaptığını, bu toplantıya benzer bir toplantı aynı anda Tekirdağ’da da yapıldığını, o toplantıya da İMP kadroları katılacağını belirterek,  Tekirdağ’daki çevreci ve bu konuları yürütecek olan arkadaşlara başarılar dilediğini söyledi.
Prof. Dr. İnci, “Trakya Planında Son Durum” konulu sunumunda çevreye sorun oluşturmayan, günümüzdeki yasalara uyan sanayinin her zaman yanında olacaklarını. Bununla birlikte üreten bir toplum  olmak zorunda olduklarını, üretmenin sadece sanayiden ibaret olmadığını, tarımda da üretmek gerektiğini. bilgide de üretmek gerektiğini belirtti. Trakya’nın bir model olduğunu belirten Prof. Dr. İnci, Trakya’nın Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi olduğunu, bu nedenle Trakya üzerinde yapılan planlarda kesinlikle hata yapılması gerektiğini söyledi.
1. oturumun 2. sunumunu “İMP Planının İrdelenmesi” başlığı ile Prof Dr. Emre Aysu, 3. sunumu “Sanayileşme ve Halk Sağlığı” konu başlığı ile Prof. Dr. Faruk Yorulmaz yaptı. Yapılan sunumlar sonrasında bir saatlik bir ara verildi. Verilen ara sonrasında 2. oturuma geçildi. 2. oturumun ilk sunumunu “Trakya’da Su Kaynakları” konu başlığı ile Yard. Doç. Dr. Hakan Okursoy, 2. sunumu “Planlamadaki Hukuksal Süreç” konu başlığı ile Av. Bülent Kaçar yaptı. Soru ve cevaplar ile devam eden toplantı, sunum yapanlara verilen plaketlerin ardından sona erdi. (c.s.)