Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti

Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti

Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti

Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti

Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti
15 Ekim 2009 - 10:54

Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto etti Türkiye Kamu-Sen Kırklareli il temsilciliği “sağlıkta katkı paylarını” protesto edenbir basın açıklamasını gazetemiz ile paylaştı. Türk Eğitim-Sen, Türk Sağlık -Sen, Türk Büro -Sen, Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türk Haber -Sen, Türk Enerji- Sen,  Türk Tarım Orman-Sen ve Türk Imar-Sen Il temsilciliklerinin de imzasının bulunduğu açıklamada şunlar kaydedildi; “Sosyal güvenlik reformu aldatmacasıyla bir yılı geride bıraktık. Hem ekonomik hem de hizmet sunumu anlamında bakıldığında geçen bir yılın vatandaşlarımızdan neler alıp götürdüğü görülecektir. Türkiye Kamu-Sen olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sakıncalarını anlatabilmek için yaptığımız eylemlerin haklılığı, uygulama safhasında ortaya çıkmıştır.Hatırlanacağı gibi Konfederasyonumuz, bu kanunun vatandaşlarımızın emeklilik ve sağlık haklarını budayacağını; emekli olmayı zorlaştıracağını, sağlığı paralı hale getireceğini söylemişti. Kanunun sakıncalı maddelerinin yeniden düzenlenmesi için basın açıklamaları,  mitingler, eylemler gerçekleştirdik. Bir yıl içinde; Emeklilik yaşı 60'tan 65'e çıktı. Başka geliri olan dul eşe bağlanacak ölüm aylığı oranı %75'ten %50'ye düşürüldü. 20 ay askerlik borçlanması için ödenecek para 2 bin 772 TL'den 4 bin 440 TL'ye yükseltildi. Yaşla sınırlı olmaksızın ana-babalarından sağlık yardımı alan kız çocuklarına yaş sınırı getirildi. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edeceklerin emekli maaşlarının kesilmesi kararlaştırıldı. Asgari ücretin üçte biri kadar geliri olan, 18 yaşın üstündeki herkesten -eğitim görmemeleri kaydıyla- Genel Sağlık Sigortası adı altında prim alınmaya başlandı. Işsiz kalanların sağlık sigortası 6 aydan 3 aya düşürüldü. Sağlık hizmetlerinin sunumunda alınan katılım payları artırıldı. Sosyal güvenlik açıklarını azaltmak üzere yapıldığı iddia edilen bu düzenlemelere rağmen, bu konuda başarılı olunamadı ve yılsonuna kadar Sosyal Güvenlik Kurumunun açığının 50 milyar TL'y'ı geçeceği ifade ediliyor. Tek çatı altında toplanan kurum çalışanları ayrımcılıktan, sendikal baskılardan bıkmış durumdalar. Kurumun oluşumunun üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen tam 4 başkan değişti. Bir çok görevler vekaletle yürütülüyor. Işte reformun içyüzü bundan ibarettir. Adına reform denilen aldatmaca, son bir yıl içinde sosyal devlet Ilkesinin son kırıntılarını da alıp götürmüştür. Sosyal Güvenlik Kanunu ile hastanelerin paralı olacağını, muayenelerde, tedavilerde, kullanılan araç gereçlerde ve ilaç bedellerinde vatandaşlarımızın cebinden çıkacak paranın artacağını söylemiştik. O gün bizleri eleştiren ve mücadelemizi kırmaya çalışanlar, bugün haklılığımızı gördüler. Şimdi hastaneye her gidişimizde bizlerden para alıyorlar. Devlet hastanelerinde muayene başına 5 TL, özel hastanelerde her muayene için 12 TL katılım payı ödüyoruz. Ayrıca eczaneye gittiğimizde reçete başına 3 TL alınıyor. Tedavilerde ve kullanılan araç gereçlerde katılım payı adıyla alınan paralar artırıldı. Üstelik bu paraların çoğu bizim haberimiz olmadan maaşlarımızdan otomatik olarak kesiliyor. Madem hastaneye her gidişimizde para ödeyeceğiz, neden bir de sağlık sigortası primi ödüyoruz? Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de kişi başına yıllık 4 muayene yapılıyor. Başka bir deyişle yılda ortalama dört kez doktora gidiyoruz. Muayene katılım payı, reçetelerden alınan 3 TL, ilaç ve tedavi katılım payları ile birlikte 70 milyon nüfustan yıllık toplam en az 10 milyar lira gasp ediliyor. Yani yılda kişi başına ortalama 143 TL'mIz hastanelerde biz farkına varmadan cebimizden alınıyor. Dört kişilik aileden kesilen para yıllık 572, aylık 48 TL. En düşük memur maaşına yapılan zam ortalama 37,5 TL. Bir taraftan kaşıkla verirken, diğer taraftan kepçeyle gözümüzü oymaya çalışıyorlar. Hastaneye adım attığımız andan ilacımızı alıncaya kadar yolunacak kaz muamelesi görüyoruz. Bu durumdan tedavi hastalıktan daha acı verici hale geliyor. Bizler hastanelerin ticarethane mantığıyla işletilmesini asla kabul etmiyoruz. Alınan katılım paylarının sona erdirilerek, sosyal devlet ilkesinin tam olarak hayata geçirilmesini istiyoruz. Bu uygulamalar, sözde reformun ilk yılı içinde gerçekleştirilmiştir; yani bunlar başlangıçtır. Bu mantık devam ettiği sürece, ileride sağlığın tamamen paralı olma tehlikesi vardır, Türkiye Kamu-Sen Kırklareli Il Temsilciliği olarak bu durumu protesto ediyoruz. Bu zihniyete dur denilmezse gelecekte bizleri çok daha zorlu günler beklemektedir diyor, hepinize saygılar sunuyoruz.”