“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz”

“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz”

“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz”

“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz”

“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz”
04 Kasım 2009 - 10:45

“Tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz” Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonları (BASK) Kırklareli Il Temsilcisi Göksal Çidem, GDO (Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar)’ya yönelik olarak çıkarılan yasanın ülkeyi, bu kategoride dışa bağımlı hale getirdiğini kaydederek, yasanın yargıdan geri dönmesi gerektiğini ifade etti. Çidem açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Bizler BASK olarak bir çok konuda duyarlılığımızı göstererek gündemle ilgili açıklamalar yaptık. Bazılarında da taraf olduk. Biz bunları yaparken yıllardır sendikacılık yapanlar ya da yaptığını sananlar  ile gündeme tepkisiz kalanlar, bizlerin farklı bir sendikacılık anlayışı içerisinde olduğumuzu gördüler. Ilk yönelttikleri soru ‘Neden diğerleri gibi değilsiniz’ oldu. Bizler de öncelikle şunu belirtiyoruz. Öncelikle belirtmeliyizki, kimseden icazet almadan, siyasi ve ideolojik odaklara payanda olmadan gücümüzü üyelerimizden ve yasalardan alarak sendikal mücadele veriyoruz. Gündemle ilgili yaptığımız açıklamalara gelince. Sivil Toplum Örgütü olarak gündeme, siyasilerden ve merkezi otoriteden daha farklı bir açıyla bakıyoruz. Çözüm önerilerini dile getiriyoruz. Yaşanan ve gelişen olumsuzluklar karşısında kulak tıkamak ve göz kapamak kolaycılıktır. Biz bunu yapmadık. Çünkü BASK olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ deyişini düstur alarak mücadeleye başladık. Gün geldi çalışanların meşru hak ve taleplerini çözüm için yetkililere ilettik, yargıya taşıdık. Gün geldi çiftçimizden yapılan haksız kesintileri kamuoyu bilgisine sunduk. Bunları yaparken özellikle de temsilcilerimizin  sorumluluk sahibi ve duyarlı olmalarının yanısıra gündemde olan konularla ilgili uzman görüşlerini alarak gerçekçi çözümler ürettik.  Şimdi tekrar ele aldığımız GDO konusunu defalarca gündemde tutmaya çalıştık. GDO ile ilgili son gelişme, 26 Ekim tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin Ithalatı, Işlenmesi, Ihracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik’ yürürlüğe girdi. Bu  yönetmelikle Türkiye’de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalardan (GDO) elde edilen ürünlere kısmen ve resmen izin verildi. Yurdumuz dünyanın en önemli gen kaynaklarına sahiptir. GDO’lu ürünlere ihtiyacı yoktur. Bu yönetmelik yurdumuz çiftçisinin GDO’lu tohumlar ile ekim yapmasını öngörmüyor. GDO’lu ürünlerin işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usül ve esasları düzenliyor. Ancak, yem sanayi için ithal edilecek GDO’lu ürünlerin tohumluk olarak kullanılmasını önleyen bir düzenleme ve kontrol mekanizması yok. GDO’lu ürünlerin ülkemizde bebek mamalarında kullanılmasını yasaklıyor. Ancak hayvan yemlerinde kullanılması yasak değil. Bu yemleri tüketecek olan hayvanların etinden ve sütünden elde edilecek mamalar aracılığıyla çocukların etkilenmesini önlemek mümkün değil. Bu ürünler diyelim ki bebek mamalarında kullanılmayacak. Bebekler için zararlı olan gıdalar, yetişkinler için risk içermiyor mu? Yeni çıkan yönetmelikle, hangi ürün GDO’lu hangi ürün GDO’suz bizler bunu bilemeyeceğiz. GDO’lu ve GDO’suz bir ürün paketinde, GDO içerip içermediği yazmayacak. Tüketici açısından bakıldığında etiket bilgisinde GDO açıklaması bulunmayacak. Bu yönetmelikte etiket bilgisindeki düzenlemede GDO bilgisinin çıkarılması bile tüketici haklarına aykırı olduğundan yasa yargıdan geri dönmelidir. Yönetmelik bu haliyle tüketici sağlığını göz ardı etmektedir. Konunun uzmanı bilim adamları ve meslek odaları ile görüş alışverişi yapılarak yeniden düzenlenmelidir. Dünyada 1994 yılında üretimine ticari olarak başlanan GDO’lu ürünler, 1998 yılından bu yana çeşitli yollarla yurdumuza giriyor ve bunlardan elde edilen 800’den fazla çeşitle gıda olarak tüketiliyor. Sağlığımızı, gen kaynaklarımızı ve ülke tarımının bağımsızlığını tehtid eden GDO, şimdi daha rahat bir şekilde yurdumuza girecek. Bizler BASK olarak ülkemizin gen kaynaklarının korunmasını istiyor ve tüketeceğimiz lokmada bile dışa bağımlı olmamak için GDO’ya hayır diyoruz.”