“Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır”

“Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır”

“Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır”

“Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır”

“Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır”
28 Ekim 2010 - 10:00

Trakya Kalkınma Ajansı (TRAKYAKA) 27 Ekim 2010 Çarşamba günü saat
09.30’da Kırklareli Ticaret Borsası (KTB) Toplantı Salonu’nda 2010 Yılı
Mali Destek Programları Açılış ve Bilgilendirme Toplantısı düzenledi.

HABER MERKEZİ

Trakyaka Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün 03 Aralık’ın projelerin hazırlanması, özgün projelerin ortaya çıkartılması ve yazılması için kısa bir süre olduğu söylendiğini ifade ederek benzer eleştiri ve yorumları bu konuda görüştükleri DPT ile konuştuklarını belirtti.
Üstün sürenin uzatılmasının önümüzdeki günlerde söz konusu olabileceğini belirterek şunları kaydetti;
“Şuanda 03 Aralık’a bağlı olarak projelerimizi yazma gayretinde olsak iyi olacak. Öncelikli olarak hatırlatmam gereken hibe programı her ne kadar çok geniş ve hemen hemen her katılımcıyı bir şekilde desteklemeyi amaçlasa da belirli grup ve projeleri şuan için kapsam dışında bıraktı. Bununda doğal ve kabul edilir olması gerektiğine inanıyorum. Mesela burada sosyal kalkınma ile ilgili bazı projelerin yer almadığını göreceksiniz. Ancak bunlar bizim için önemli konular. Üzerinde daha fazla çalışılması ve önümüzdeki dönemde yani yılda bir yada iki kez çıkacağımız hibe programlarında değerlendirilmesi konulardan bir tanesi. Belki önümüzdeki günlerde tarımla ilgili, sosyal kalkınma ile ilgili daha özel ve daha spesifik hibe programlarına çıkacağız. Trakya kalkınma ajansının çıkmış olduğu hibe programları özellikle bölgemizde Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ’da proje yazma kültürünü bu alt yapının oluşturulması için uygun bir fırsat. Proje bizim hibe programımız olduğu için bizim değil sizin projeniz olmalı ve bunlara da kaynağı biz karşılayacağız. Burada bir şekilde tarafsızlığı sağlamamız için projenin içinde bizim olmamız gerekiyor. Özellikle bölgemizde hibe programı vasıtasıyla kültürünün bir sonraki adımı olarak daha planlı yapılanma, bir projeyi hayata geçirme konusunda var olan hatalardan görülmüş yöntemlerin biraz daha sistematiğe geçirilmesi konusunda hibe programını bir fırsat olarak görüyorum” dedi.
Proje hazırlamaya başlandığında belirli hammadde, eleman ve zaman gibi kazanımları engellemiş olunacağı, proje yazımına başlandığı zamanda yapılabilir veya yapılamaz olacağını çok daha ne olarak görüleceğini ifade ederek yazılacak bir projenin, proje kültürünü aşılayacağını belirterek şu şekilde devam etti;
“Trakya bölgesi genelinde konuşacak olursak her zaman cazip olacak ve cazip olmaya devam edecek bir bölgedir. Belirli bir potansiyeli olan ve bu potansiyeli de taşıyan, taşımaya da devam edecek olan ancak bu potansiyelleri değerlendirme konusunda bu bölge insanlarının işin içine daha fazla girmesi gerektiğine inanıyoruz. Eğer Trakya bir gemi ise bu geminin sonuçta biz daimi yolcularıyız. Daimi yolcuları olarak bu gemiyi daha hızlı ve varması gereken yere nasıl götürürüz sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Bunda başlangıç noktası kendi fikirlerinizi üretmektir. Fikirleri ürettikten sonra ajansın uzman kadrosundan ve ajanstan yaralanmak. Ajans yalnızca verdiği 13 buçuk milyon lira ile yardımcı olamayacak. Teknik destek verme konusunda, uzmanların vereceği bilgiler konusunda, ajansın daha sonra ulaşabileceği belirli kaynaklar konusunda ve bunlara benzer işlerde yardımcı olacak. Verilecek olan hibe desteğini arttırarak dışarıdan gelecek kaynakları bu bölgeye doğru çekmek sizlerden geçiyor. Siz bize yardım edin biz size destek olalım ve Trakya’yı üst seviyelere yükseltelim” dedi.
Kırklareli Valisi Muammer Muşmal’da TRAKYAKA Genel Sekreteri’nin söyleyecek bir şey bırakmadığını ifade ederek Trakya Bölgesi’nde aşağı yukarı bir buçuk milyon insanın yaşadığını belirterek şunları kaydetti;
”Benim aldığım bilgiye göre 350 bine yakını da Kırklareli nüfusunda yaşıyor. Trakya’yı ve Kırklareli'ni bu bölgede yaşayan insanlar kalkındırır. Genel felsefe hiç bir ili başka bir yerden gelerek o insan o ili kalkındırmak için özel bir çaba sarf etmezler. Bu gün bölgemize baktığımız zaman büyük yatırımcıların, büyük çoğunlu maalesef bölge dışından insanlar. Ama bu kazanç, ticaret hem böyledir. Eğer bir yerde kazanç görüldüğü zaman orayı kalkındırmak amacıyla değil, gelir ve kazanç elde etmek amacıyla oralara yatırım gelir. Burada da bizim Organize Sanayimiz var ve Organize Sanayimizde de hemen hemen yerli yatırımcımız yok. 10-12 fabrika civarında 1 tanesi yerli yatırımcı diğerleri bölge dışından yatırımcılar. Tabi çoğunluğu bizim insanımız. Ülkemiz genelinde 26 ajanstan bir tanesi Trakya Bölgesi’nde 3 ili kapsayan merkezi Tekirdağ’da olan ajansımız var ve illerde de bu ajansımızın merkezleri oluşturuldu. Bölgemizdeki ajans 2009 yılında faaliyete başladı ve sanıyorum ciddi bir eylemi de şuan ki programı ile ilgili. Fiilen bölgemizde 13 buçuk milyon TL’lik yatırımı bizim bölgemiz insanlarına sunuyor ve çok ciddi bir olay olarak görüyorum. Bu kalkınma ajanslarının esas amacı özel sektörün, kamu sektörünün ve sivil toplum örgütlerinin müşterek çalışmalarını sağlamak. Önce ülkedeki bölgesel kalkınmışlık farklılıklarının, sonrada bölge içerisindeki il ve küçük ölçekli yerleşim yerleri arasındaki farklılıkları gidermek. Esas amacı planlı ve projeli bir çalışmayla gidermektir. Bizim ülkemiz 1960’tan beri planlı kalkınmaya başlamış ama ben ilçe toplantılarında sık sık söylediğim gibi maalesef ülkemizin her manada planlaması yapılamamıştır. Bu gün sanayi yönünden müthiş bir yoğunluk kazanmış o bölgede artık yaşanamaz hale gelmiştir. İşte bunlardan bir tanesi Çerkezköy, Çorlu ve bizim bölgemizde de kısmen Lüleburgaz bu sanayiden payını almaktadır. Ama bölgenin en büyük sıkıntısı herkesin dilinde olan ve sık sıkta ciddi felaketler yaşanan Ergene Nehri’dir. Bu felaketi her zaman ve her yerde yaşamak mümkündür. Yakın geçmişte Macaristan’da bu felaket ciddi şekilde yaşanmaya başladı. Eğer bizler akıllı, planlı olmaz, iyi yatırımlar yapmazsak ve çevreyi düşünerek yatırımlar yapmazsak bu felaketi her zaman, her yerde yaşamamız mümkün olacaktır. Çünkü her gelen veya bize verilen her şey bir şeyler götürmektedir. Sanayi bunların en başında gelen, eğer sanayiden para kazanıyorsak, gelişmeyi sağlıyorsak bu senden bir şeyler götürüyor. Bu götürürken bunu en asgari noktaya indirmektir. Çevreyi düşünmek” dedi.
* “Zararsız bir sanayi dünyada henüz keşfedilmiş değil”
Vali Muşmal geçtiğimiz günlerde Çerkezköy Organize Bölgesi’ni ve Arıtma Tesisleri’ni gezdiğini belirterek şöyle devam etti;
“Arıtmadan önceki maddeleri toprağa atıldığını insan gördükten sonra daha iyi anlıyor. İnanın o toprakta çıkartılan suyu içmeyi o topraktan biten bir şeyi yemekten bile imtina eder diye düşünüyorum. Özellikle kimyasal ağırlıklı sanayiler ve diğer sanayilerde bizim toprağa bir şeyler vermemize sebep oluyor. İşte bunu en asgariye indirmek için şuanda Kırklareli için söylüyorum, Kırklareli henüz bakir bir yer. Burada sanayiciler, iş adamları, çevreciler, tema vakıfçıları, sivil toplum örgütleriyle beraber duyarlı olacağız. Bize toprakta, sanayide ve hayvancılıkta lazımdır. Bize her şey lazım ama bunu birbirlerini yok etmeden, çok ciddi fazla zarar vermeden orta noktasını bularak biz bunların hepsinden faydalanacağız. Elbette sanayiye hayır diyerek bir ülkenin gelişmesi, kalkınması mümkün değil. Onun için bizim sanayimize çok ciddi teklifler geliyor. Ama biz daha seçici oluyoruz. Aslında her sanayinin belirli noktalarda zararı var. Zararsız bir sanayi dünyada henüz keşfedilmiş değil. Sanıyorum bizim Kalkınma Ajansımızda zaten hem yatırım konusunda hem altyapı konusunda hem projelendirme konusunda, proje kültürü oluşmasında, yatırımların yönlenmesinde bölgemizi yeterince aydınlatıyorlar. Ben kendilerine kurulduğundan beri bu faaliyeti gösterdiklerinden dolayı gerçekten teşekkür ediyorum. Bu 13 buçuk milyon TL’lik yatırım iki bölümden oluşmaktadır. Bu 3 il arasında eşit şekilde paylaştırılmayacak. Projeler bazında bir yarışma temin edilecek, bu proje bazındaki yarışmalarda en fazla hangi ilden proje giderse o il daha fazla bu imkândan yararlanacak. Öyleyse biz Kırklarelililer olarak biraz daha fazla bu projeye önem verelim, gayret sarf edelim, emek verelim bu imkânda sanayiden daha az faydalanmış olan Kırklareli bu 13 buçuk milyon liralık hibe yardımlarından asgari şekilde yararlanır. Şu ana kadar Kalkınma Ajansımızın Genel Sekreteri’nden diğer elemanlarına kadar bölgede yaptıkları hizmetten ve bundan sonraki yapacakları hizmetten dolayı da teşekkür ediyorum” dedi.
Bu projenin bölgemize ve ilimize güzel neticelerle sonuçlanacağına inandığını ifade eden Muşmal Valilik olarak yürekten desteklerini, hem Kalkınma Ajansı’na, hem de projeyi verecek olanlara her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydetti. (ue)