ORTAK AKIL


 


Özkan Başaran





Halka rağmen, halka karşı kararları uygulamakta ısrarcı olanlar, mecburen geri adım atmak zorunda kalırlar. Halkı karşına almaya kimse cesaret edemez.


Makam gücünü kullanıp halkın tepki gösterdiği kararlarda bir süre direnebilirsiniz. Her direndiğiniz gün de kan kaybedersiniz.


Çok geç kalırsanız; kararınızdan geri adım atmak zorunda kaldığınızda arkanızda kapanmaz yaralar bırakmış olursunuz. 


Sonra o sert tepkilerin verdiği zararları da, geri adım atmanız bile kolay beri kapatamaz.


Kararlar ve uygulamalar, yöneticinin her türlü geleceğini belirler.


İnsanların geleceği, önemsemediği küçük ayrıntılarda gizlidir. Küçük yaralar zamanında tedavi edilmez ise; büyür ve o bünyeyi ölüme bile sürükleyebilir.


Her türlü sonun başlangıcı, bazen kişiyi uyuşturur. Bazen de “Akıl tutulması” denilen algı yetmezliği meydana gelir. İşte o durumlarda da “Üç Maymun”u oynarsınız. “Kör, sağır ve dilsiz” olursunuz.


Yönetici konumda olan bazıları kendi yok oluşunu farkedene kadar, yanındaki birkaç kişinin yanıltıcı sözlerine inanırmış. Hep duymak istediklerinin söylenmesinden hoşlanırmış.


“Kral çıplak” olduğunu anlayana kadar, etrafındaki dalkavukların dediğini yaparmış. Sahte boyun eğmelere kanarmış. Çıkarlarının elinden gideceği korkusundan  “Sensin” diyenlerin çoğunluğunu gerçek sanırmış. En yakınındaki yalakaları dost sanıp, gerçek dostlarının acı sözlerine de kızarmış.


Makamlar geçicidir.


Zaman; her şeyin hem savcısı, hem de hâkimidir.  Halk hancıdır, krallar ise yolcudur.  Bunu hiç unutmamak gerekir. 


“Ortak akıl” en az hata yapan akıldır. Kararlar alınırken geniş kapsamlı her türlü görüşleri ve eleştirileri dinlemek gerekir. 


Eğer kararlar yanlış ise, O zaman zararın neresinden dönerseniz dönün, siz kazanırsınız. 


“Katı Atık Bedeli” için su abonesi olmayanlardan Babaeski Belediye Başkanlığı tarafından istenen para, zaten zor durumda olan esnafı iyice çıldırttı. 


Her türlü Aboneliğin halkın kendi isteği ile olduğunu biliyorum. Yanlış biliyorsam düzeltin.


Eğer bildiğim doğru ise, siz Belediye olarak hiç kimseyi habersiz “Abone” yapamazsınız. Üstelik bir de olmayan bir şeyin bakım parasını ihbarname ile isteyemezsiniz. Bunlar büyük bir hatalardır. Kendi yaptığınız hatalarda ısrar edip direnirseniz; daha da büyük hata yapmış olursunuz.


O zaman, Halka danışmanız gereken kararları uygulamaya çalışırken, halktan gelen sert tepkilere kızma hakkınız olabilir mi?


Babaeski’de 377 esnaf, su abonesi olmadığı halde, Katı Atık Bedeli Ödeme İhbarnamesi aldı.


377 esnafın işyerleri Belediye tarafından Abone yapılmış. Hiç haberleri olmadan ve kendi istekleri dışında abone yapılmışlar. Bu nasıl oluyor, anlaşılır gibi değil.


“Kirleten temizler” mantığına dayandırılarak abone yapılan 377 esnaftan her ay 18.80 TL. isteniyor. 


Etraf Belediyelerde bu kadar yüksek paralar istenmiyor. Babaeski Belediye Meclisi aldığı karar ile Su Aboneleri’nden de kanunun verdiği en üst limitten para isteniyor.


Babaeski Esnaf Sanatkarlar Oda Başkanı, esnafının tepkilerine duyarsız kalmadı ve Belediye Meclisi’ne bu kararı bir daha gözden geçirmesi için bir dilekçe verdi.


Tepkiler bir türlü durmuyor. Peki, Başkan Hacı bu noktada ne yapmalı?


Başkan Hacı’nın ilk yapacağı iş, su abonesi olmayan 377 esnaftan Katı atık Bedeli istemekten vazgeçmeli. Hiç beklemeden bu kararı almalı ve bu konuda bir basın açıklaması yapmalı.


Daha sonra da su abonelerinin ödemek zorunda olduğu Atık Bedelleri’ni makul bir seviyeye çekmeli.


Neden?


Çünkü; Babaeski halkının 10 binin üzerinde bir oy desteği ile Belediye Başkanı seçtiği Av. Abdullah Hacı’nın bu konudaki tavrı siyasi geleceğini çok etkileyecek.


Şimdi gözler Başkan Hacı’da.