Özür diliyorum

Özür diliyorum

Özür diliyorum

Özür diliyorum

Özür diliyorum
28 Şubat 2012 - 09:29


Ortak Akıl





Özkan Başaran





CHP’ye Üye Başvurusuyla başlayan Gazetecilik serüvenimde 3 yılı doldurdum. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri  “Ortak Akıl” Köşemizde sizlerle beraber olduk.


Gazetemiz İmtiyaz sahibi Elmas Cankurt’un “Toplumsal hizmetleri düşmanlarımız da yapsa alkışlayacağız ve halka karşı yapılan haksızlıkları, dostlarımız da yapsa eleştireceğiz” şeklindeki yayın anlayışımıza zaman zaman ters düştüm. Kendimle yüzleştiğimde, bazı konularda duygularımla hareket ettiğimi tespit ettim.


İtiraf ediyorum ki; yaşamımı sürdürdüğüm Babaeski’de bilerek görmezden geldiğim birçok olumsuz durumları eleştirmekten özellikle kaçındım.


Babaeski Belediyesi’nin uyguladığı birçok negatif konuyu görmezden gelmem, Korktuğumdan veyahutta çekindiğimden değildi.


Peki ya nedendi?  Üye olmaya çalıştığım CHP’ye zarar vermemek ve yaşadığım Babaeski’ye hizmet akışını sağlamak için Başkan Hacı’ya destek olmaktı.


10 binden fazla halk desteğiyle Belediye Başkanı seçilen Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı’ya zaman tanımak içindi.


Yılların biriktirdiği dağ gibi sorunları kucağında bulan Başkan Hacı’yla gönül dostu olup, birçok sıkıntıyı aşma konusunda yardımcı olmak istiyordum. Daha da açıkçası, ona kıyamıyordum. 


Babaeski’de Başkan Hacı ile oluşan barış havasına katkı yapmak adına da bütün yeteneklerimi kullanıyor ve bazı ortamlarda savunuyor ve ona toz kondurtmuyordum.


Çığ gibi sorunların içinde yapayalnız boğuşan Başkan Hacı’nın savaşan bir ekibi yoktu. İçinde bulunduğu durumu anlıyor, yükünden yük almak için çırpınıyordum.


Muhalefet Belediye Başkanlığı kolay değildir. Hele hele alt yapısını tamamlamamış ve su problemini çözmemiş bir kasabada parasız pulsuz hizmet vermenin ne demek olduğunu anlamaya çalışıyor ve kendimi Başkan Hacı’nın yerine koyarak mantık ve vicdan muhasebesi yapıyordum.


Bütün bu sıkıntılar içinde tek başına boğuşan Başkan Hacı’ya bir de medya olarak köstek olursak; onun hizmet aşkına darbe vururduk diye düşünüyordum.


Bu düşüncelerle de, birçok olumsuz durumu görmezden gelerek eleştirmek yerine, destek olmayı tercih ettim.


Bardağa hep boş tarafından değil de, dolu tarafından baktım. Yıkıcı değil, yapıcı olmaya çalıştım. Babaeski halkının çıkarları için bunun doğru olduğunu sanıyordum.


Ancak anladım ki; grubumuz İmtiyaz Sahibi Elmas Cankurt’un Objektif Gazetecilik adına koyduğu ilkelerde son derece haklıymış. “Halk adına yapılan İyi şeyleri alkışlayacağız, kötü şeyleri eleştireceğiz”


Gazetecilikte duygusallığa hiç yer yokmuş. 


Şimdi bir kez daha anlıyorum ki; “Halk adına iyi şeyleri alkışlayıp, kötü şeyleri eleştirmek” doğrusuymuş.


Çünkü, benim bir Gazeteci olarak, Babaeski’de yapılan yanlışları görmezden gelmem, hem Başkan Hacı’ya hatasından dönmeye fırsat tanımamak anlamına geliyormuş ve hem de Babaeski halkına hizmetin gecikmesi anlamında yapılan bir kötülükmüş. Bunu biliyordum ama kıyamama duygularım ağar basıyordu. “Peki, ne oldu da bazı gerçekleri anladın?” diyeceksiniz. Babaeski Belediyesi’nin Katı Atık Parası istemesine gelen yoğun tepkileri köşe yazılarıma taşımam Başkan Hacı’yı son derece kızdırdı.


Oysa niyetim Babaeski halkının yoğun tepkilerine inanmayan, Başkan Hacı’nın siyasi geleceğine zarar verecek bu karardan vazgeçmesini sağlamaktı.


Ama Başkan Hacı bu yazıdan sonra öyle bir kızdı ki, bana karşı söylediği kötü sözleri buradan yazmaya terbiyem izin vermiyor.


Anladım ki 3 yıldır yapılan sayısız yanlışları görmezden gelmem, Objektif Gazetecilik adına hiç de doğru değilmiş.


Bu sebeplerden dolayı Babaeski halkından bütün içtenliğimle özür diliyorum.