Merdivenden Düşmek! (11)

Merdivenden Düşmek! (11)

Merdivenden Düşmek! (11)

Merdivenden Düşmek! (11)

Merdivenden Düşmek! (11)
20 Nisan 2010 - 09:00


Benim ne suçum var da, bana karşı suratsızlar? Neden daha fazla güler yüzlü ve anlayışlı olmuyorlar?” derdi. Burcu ve Gülben hemşirenin nöbeti olduğu günlerde ise, keyfi yerinde demek olurdu…
 Hemşire odasında doğum günü kutlaması
Mayısın ilk haftasıydı. Yılbaşını, yoğun tedaviden dolayı kutlayamamıştık. Aradan 5 ay geçmişti. Doğum gününü, hemşire odasında kutlayacaktık gece. Daha sakin olurdu. 12 bitip, 13’e adım atılıyordu. Pastamızı ve gazozumuzu alıp, oturduk odada. TV açıp, bir iki şarkı türkü de dinledik arada. O ne büyük bir mutluluktu Allah’ım! Yoğun bakımdan çıkılmış ve hemşire odasına, doğum günü kutlamaya bile gidilmişti. Görünen oydu ki, daha da birkaç doğum günü, hastanede, benzer ortamlarda kutlanacaktı. “Olsun du be!” Hayattaydı ya! Gülüyordu ya! Yaşıyordu ya! Gerisinin ne anlamı ve önemi olabilirdi ki?...
Yasemin’in duası
Bora Gencer, TV haber programı yapıyordu. Yasemin’i duymuş ve bir gazeteci meslektaşın kızına destek amacı ile haber yapmak istemişti. Odaya, hatta koridora giriş dahi yasaktı. Yasemin, 9. kattaki odasının penceresine, anne yardımı ile getirilecek ve kameralar uzaktan el sallarken görüntü alacaklardı. Kurguyu böyle yapabilmiştik.
O aralar, Trakya TV’de, Haber Müdürlüğü yapıyordum. Bora, Yasemin’den de birkaç söz alabilsek, iyi olacaktı deyince, çantamdan çıkartıp, Yasemin’in UNESCO’ya ait bir karta karaladığı DUA’yı okuttum. Çekimini yaptılar ve programda da yansıttılar. Öyle büyük bir ilgi oluşmuştu ki, HABERCİLER adlı o programın, o bölümünün sadece 3 kez tekrarına şahit oldum.
Şöyle deniyordu; “Allah’ım! Biliyorum ki durumum iyi değil. Hem, belki de hayatım fazla uzun da sürmeyecek. Ancak, benim durumumda olup, ilaç bulamayan, tedavi göremeyen, ailelerinin imkânsızlıklarından dolayı hastaneye gelemeyen ve ilaç bulamayan çocuklar var. Ama ben çok daha şanslıyım! Babam gazeteci. İlaç buluyor. Para buluyor. Bir dediğimi iki etmiyor. Allah’ım, sana dua ediyorum ki, sen o imkânları olmayan hasta çocuklara da yardımını esirgeme…”
Sadece ben mi? Dinleyen ve izleyen herkes kopmuştu…
Bana değil,            hastaneye yardım
Yasemin ile ilgili NTV’de, 6 kez 35’er dakikalık canlı yayın programı yapılmıştı. Halen ATV’nin başında bulunan sevgili dostum Erdoğan Aktaş, o zamanlar NTV’de, canlı olarak sunduğu o haber programında, gündem ile ilgili yayınlar yapardı.
Yasemin’e, uygun kemik iliği donörü arıyorduk ve bulunamıyordu. Kemik İliği Bankası kapanmanın eşiğindeydi. Sorunlar yumak haline gelmişti. Bu yayını, Kocaeli’li bir iş adamı izlemiş ve bize ulaşmıştı. “Yasemin için ne yapabiliriz? deyince de, Yasemin’e durumu iletmiştik. Gelen cevap, önemli sonuçlar doğurmuştu:
“… Amca! Sen, eğer beni sevindirmek istiyorsan, burada benim durumumdaki 15 çocuğu da sevindirmelisin. Bizim servisimizin eksikleri var. Bunları temin edebilirsen, daha mutlu olurum”
Ardından, hastanenin o bölümünün...