“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?”

“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?”

“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?”

“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?”

“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?”
15 Ekim 2009 - 10:58

“Lüleburgaz Belediyesi, hayvan barınağını köpekleri öldürmek için bir paravan olarak mı kullanıyor?” Kırklareli Sokak Hayvanlarının Yaşam Hakkına Saygı Platformu Başkanı Ülfet Işıkalp, yayınladığı basın açıklamasında, Lüleburgaz hayvan barınağın kötü durumunu eleştirdi ve Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak’ı protesto etti. Işıkalp, Başkan Halebak’a gönderdiği açık bir mektubu gazetemiz ile paylaştı. Işıkalp söz konusu mektupta şunları kaydetti; “Sayın Emin Halebak; Ilçenizde; tesadüfen uğradığım barınak veya rehabilitasyon merkezi adı altında sokak köpeklerini anlamsızca toplayıp hapsettiğiniz kafesleri görünce; yerel basındaki açıklamalarınızla yapılan çalışmanın çelişkisi sonucu size bu açık mektubu yollama gereği duydum. Sokak köpeklerini topladığınız merkezde; kısırlaştırma çalışması yapılmıyormuş. Buna rağmen sokaklardan köpekleri toplayıp hiçbir yasal kritere uygun olmayan bu barınağa kapatmanızı anlayabilmiş değilim. Bugüne kadar yaşadığım tecrübelerime dayanarak; bu toplama merkezinizi sokak köpeklerini öldürmek için bir paravan gibi kullanıp kullanmadığınız sorusu aklıma takılıyor. 5199 sayılı HAYVANLARI KORUMA KANUNU; 2004 yılında yürürlüğe girmesine rağmen; bugüne kadar kanunun size yüklediği hiçbir görevi yerine getirmediğiniz açıktır. Yasa; sokak hayvanlarının (kriterlere uygun, çağdaş düşünceye yakışan) toplanıp, kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yaşam alanına geri bırakılmasını zorunlu kılmıştır. Bu görevi yerel yönetimler yerine getirmek zorundadır. Halk sağlığı açısından da kuduz ile mücadele kapsamında yasa ivedilikle koordineli halde uygulandığı takdirde; sokaklarda sahipsiz köpek kalmamakla beraber, kuduz ile mücadele edilmiş olacaktır. Lüleburgaz ilçesinde bulunan toplama merkezi, mezbaha ile iç içedir. Bu durum yine halk sağlığını tehdit eden bir diğer unsurdur. Vicdani olarak; sokak köpeklerinin korunaksız, derme-çatma yerlere kapatıp aç-susuz bırakmanıza, buzlu suya mahkum etmenize, kışın soğuğa, yazın sıcağa maruz bırakmanıza, ölümlerine seyirci kalmanıza anlam vermem mümkün değildir. Ve yasaya göre; tüm bunlar SUÇ UNSURUDUR. "Kentli olma bilinci yaratılarak,  tüm kent halkının dahil olduğu projeler hayata geçirilerek hedeflere dürüstlük, çalışkanlık ve kararlılık ilkelerinden asla vazgeçmeksizin, Lüleburgaz'ı bir Avrupa kenti ve bölgenin cazibe merkezi haline getirecek önemli projeleri  hayata geçirdi." Yukarıdaki cümle size aittir. Gandhi'nin; "Bir toplumun büyüklüğünü ve gelişmişliğini anlamak için hayvanlara nasıl muamele ettiğine bakmak yeterlidir" sözünü anımsatır, sizin vaadinizi ve hayvanlara yaptığınız muamele ile kıyaslayınca, LÜLEBURGAZ Ilçesinin cazibe merkezi olmasının pek mümkün olmadığı kanısına varmaktayım. Habere konu olan fotoğrafları paylaştığımda sizlerin de böyle düşüneceği inancındayım. Saygılarımla.”