* 19 Şubat 2010 Cuma günü merkez ilçeye bağlı Erikler Köyü’nde tamamlanan “Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Kurusu”nun Sertifika Töreni’ni düzenlendi.
HABER MERKEZİ
Kırklareli merkez ilçeye bağlı Erikler Köyü’nde 07 Aralık 2009 Pazartesi günü açılan “Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Kursu” 04 Şubat 2010 Perşembe günü sona erdi.
Düzenlenen kursa; Tennur Balaban, Fethiye Işık, Remziye Işık, Melek Akgül, Ayten kale, Ayşe Şekerel, Hatice Şekerel, Remziye Çetin, Ayşe Deniz, Ayşe Efe, Dilek Sevim, Ayten Kale, Zübeyde Kuşan, Necla Terin, Zuhal Yıldızdal, Zühre Özkan, Asiye Kırık, Mukaddes Ünver, Hatice Ulgun, Müzeyyen Komit, Sabiha Akbıyık katıldı.
200 saat ve 40 iş günü olarak düzenlenen kursta katılımcılara; “Ahır Kurma”, “Süt Sığırlarında Bakım ve Besleme”, “Sağım Teknikleri”, “Sağım Hijyeni”, “Süt İneklerinde Döl Verimi ve Üreme”, “Süt Sığırları Hastalıkları ve Hastalıklarından Korunma Yöntemleri” konularında Veteriner Yeşim Yılmaz, Üsküp Belediyesi’nde görev yapan Mühendis İlker Kutlugün tarafından bilgiler verildi.
Tamamlanan kursa katılan 21 Bayan Kursiyere Sertifikalarının verilmesi amacıyla düzenlenen tören 19 Şubat 2010 Cuma günü Erikler Köyü’nde gerçekleştirildi. Sertifika Töreni’ne; Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Kırklareli Vali Yardımcısı Taceddin Özeren, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Yiğit, İl Tarım Müdürü Erdinç Yazıcı, İl Halk Eğitim Müdür Yardımcısı Tuncay Kaplıca, AK Parti Kırklareli İl Başkanı Yurdaer Ulus, Kofçaz Belediye Başkanı Nuri Çalışkan ve Erikler Köy Muhtarı Bülent İnan katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Erikler Köyü Muhtar Bülent İnan kursiyerlerin istekli olduğunu ve gerekli kursiyer sayısına ulaşmadığı zaman açılamayacağını fakat gerekli kursiyer sayısını geçerek kursun açıldığını bütün kursiyerlerinde başarılı olarak sertifika almaya hak ettiğini belirterek, sertifika alamaya hak eden bayan kursiyerleri kutladı.
Daha sonrasında AK Parti Kırklareli Milletvekili A.Gökhan Sarıçam katıldığı sertifika töreninde yaptığı konuşmasında; “Hayvan sayısı kaç tane olursa olsun artık köyde yaşıyoruz. Sabah evden çıktık şimdide kışa girdik, tarlaya da gidilmiyor. Yağmurda yağdı ne yapalım kahvehaneden başka gidecek yerimiz yok, yapacak bir işimiz yok mantığından acilen çıkın. Her evin ister 50 dönüm arazisi 2 baş hayvanı olsun, ister 150 dönüm arazisi 10 baş hayvanı olsun kendini bir bakkal dükkânı gibi bir işletme gibi görmesi şart ve kahvehaneye değil sabah 9’dan sonra düşünmeye başlaması lazım.
* “Bizde işletme mantığı, anlayışı yok”
Acaba bu gün hayvanın sırtını mı temizlesem? Altını mı temizlesem? Tarlanın etrafına gidip mi baksam? Ama kahvehaneye gitmek yok. Dönmek lazım acaba ne yapabiliriz. 9’dan 5’e kadar, 5 bittimi he zaman o zaman yemeğini yersin ondan sonra kahvehaneye mi gidersin, evde mi oturursun, komşuya mı gidersin ama eğer gündüz mesai saatlerimizi kahvehanede geçirirsek bir işletme mantığıyla hareket etmiş olmayız. Bakın dönmeye başlarsak ya bahçenin duvarını düzeltmeye başlarız ya hayvanın yemliğini düzeltmeye başlarız ya suluğunu düzeltiriz. Çünkü gözümüze batacak kahvehaneye de gitmeyeceğiz ya kararını vermişiz. Yani bir işletme mantığı oluşmaya başlar. Ama maalesef bizde böyle bir anlayış yok. Bundan da bakın en fazla eşleriniz mutlu olacak. Bakacaksınız birçok konuda ufak ufak hanenize bir şeyler akmaya başlamış olacak en azından kahvehane masrafından kurtulacaksınız. Ama maalesef ben bunları köylerimizde göremiyorum. Sadece Kırklareli’nin köylerinde değil. Ben birçok ile değişik vesilelerle gidiyorum. Gittiğimizde köylerine gidiyoruz hatta ben bazen espriyle karışık diyorum. Böyle hani dikta rejimi gibi rejim koşmak lazım. Böyle sabah 9’dan akşam 6 arası kapalı, insanın o zaman canı sıkılır. Yani birer tane mısır atsam tarlanın etrafına acaba hayvanların 5 günlük mısırı çıkar mı? Biz maalesef buna benzer birçok takipsizlikten işimizi takip etmemekten dolayı çok zarar ediyoruz.
* “Bunun nasıl ölçüleceğini ben bile öğrendim”
Ben yıllarca biliyorum Mayıs ayı gibi sünenin çıktığı zamanlarda Tarım İl Müdürlüğü’nden Süne ile ilgili gitmesi gereken arkadaşlar köyleri gezerler. Erikler Köyü’ne geldiğinde her vatandaşın tarlasına gidip de Süne var mı diye bakması mümkün değil. Orman ayağına yakın yerlerden geldiği için bu mahlûkat, giderler orada bir bakarlar ve bunu erken saatte yaparlar. Şimdi ben köye gidiyorum diyorlar ki “mahsulde süne var” peki diyorum “tarımcı geldi mi” köyde bir kişi diyor geldi diğerlerinin haberi yok. Niye çünkü o erken saatte gelmiş zaten tarlanın başında olan yok ve adam “yok” demiş. Ama bu mahlûkat bu gün yoktu 3 gün sonra değişik bir rüzgarla gelebilir. Bunun nasıl ölçüleceği de çok basit ben bile öğrendim. Hiç hayatında bir çubuk dahi buğday yetiştirmeyen ben bunu kucaklamayla, saymayla nasıl yapıldığını biliyorum. Bunu her çiftçi kendi işi olduğu için zaten öğrenmesi lazım. Devletin memurlarından bilgi almak için faydalanacağız. Ama kendi tarlamızdaki süneyi, kendi hayvanımızın temizliğini, kendi hayvanımızın yemi nerede nasıl üreteceğimizin formüllerini oradan alacağız. Böyle bir mantığa kavuşursak eşlerinizde bu konuda çok sevinirler ve sizlere daha fazla saygı daha fazla dikkat ederler. Biz kendi üzerimize düşeni yapıp hayatımızı nasıl bir şehirdeki bakkal gibi yaşamayı yakıştırıyorsak, işimizi de ona göre ayarlamamız mesaimizi de ona göre ayarlama noktasında bir adım atılması şart” dedi.
AK Parti Kırklareli Milletvekili A.Gökhan Sarıçam’ın konuşmasının ardından Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu kürsüye çıkarak şunları kaydetti;
“Çocukların artmasını istiyorum. Onların artması içinde bu kurslardan netice almamız lazım. Köylerimizi artık şehre göçemeyenleri zorunlu olarak kaldığı yerler olmaktan çıkartıp, göçmeyi tercih etmeyen köyde ürettiği için kalan, köyde üreten, köyde yaşayıp yağını, sütünü peynirini şehirden temin eden insanlar olmaktan çıkartıp köyde üreten üretici haline getirmemiz lazım. O zaman çocuklarda artar, gençlerde burada kalır çünkü rızkını buradan temiz eder.
* “Köylülük bir meslektir, işsizliğin asıl sebebi mesleksizliktir”
Bunun yolu da her aile bir işletmeci olarak bu kurs bizi çok sevindirdi. Dün Pehlivanköy’deydik orada da Sanayi Tipi Dikiş Makinesi Üretim Kursu yine kadınlara yönelik 150 bin kursiyer katılmış orada da öyle bir sevinç yaşadık. Ama bunların bir şekilde bizim hepiniz çok iyi biliyorsunuz ülkemizde bir işsizliklere ulaşıyoruz. Bunu aşmak için hükümetimiz pek çok proje geliştiriyor. Ama sayın çalışma bakanımızın bir tespiti var “işsizliğin asıl sebebi mesleksizlik” diyor. Köylülük bir meslektir aslında arkadaşlar. Köylülük çiftçiliktir, reçberliktir, üreticiliktir. Tıpkı nasıl tornacı, teknisyen, ziraat mühendisi olunur gibi köylülüğünde artık eğitimini yapacağız. Bunu sizler çocuklarınıza yapacaksınız bir disiplin içinde öğreteceksiniz. İşin teknik kısmını Tarım Müdürlüğümüz, devletimiz, eğitim kurumlarımız öğretecek, bir şekilde burayı bir işletme halinde ve her aile o büyük işletmenin bir parçası gibi köylerimizde şehirdekinden daha rahat, şehirlerin imreneceği bir hayatı kuracağız inşallah. Buna kuracağız diyorum ben buraya Artvin’den geldim, Artvin’de köye dönüş başlamıştı. İnsanlar üretim amaçlı köye dönüyorlardı. Büyük şehirlerden köye dönmeye başlamışlardı. Türkiye’nin pek çok yerinde bunu görüyoruz. Trakya’da bu işin en ideal olacağı yerlerden zaman içinde toprağa döneceğiz tekrardan. Bu kursa katılanlara emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” dedi.
“Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği” konulu kursunu başarı ile bitiren bayan kursiyere sertifikalarını başta Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu ile AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam olmak üzere törene katılanlar verdiler. Düzenlenen tören köy halkı tarafından sunulan ikramlarla sona erdi. (s)