Kırklareli İş Adamları Derneği (KİAD) gençleri okumaya teşvik amaçlı başlattığı kampanyada Gençlik ve Spor Bakanlığına sunduğu “Şimdi Okuma Zamanı” adlı projeyle gençleri okumaya teşvik ediyor.




HABER MEREZİ





KİAD ve Gençlik ve Spor İl Müdürlü tarafından Motivasyon kaynakları nelerdir? Nasıl harekete geçirilir? Başarı Analizi? Zamanınız Kömür’den mi? yoksa Elmas’tan mı? Aile ve arkadaş çevresi iletişimin önemi ve sosyal yaşamdaki başarıya etkisi. Saygın olabilmek ama nasıl? İnsanları tanıyabilmek ve karakter tahlili yapmak. Organizasyon ve kalite. Otorite ve emir takibi. Etkili ve Güzel Konuşma Metodları. İkna’nın psikolojisi. Bilgi işgücü ve para yönetimi konularında, Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda ve Kırklareli il Halk Eğitimi Merkezi Salonu’nda üniversiteli öğrencilere seminer verildi.  


Kırklareli İş Adamları Derneği (KİAD) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği Kırklareli Gençlik Müdürlüğü tarafından da desteklenen programa Kırklareli üniversitesinden yoğun katılım oldu. 2 gün süren programa KİAD Başkanı Emre Yurdakul ve Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Yıldız proje kapsamında şu zamana kadar yapılmış 16 farklı programda dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyeler sundular.


Program hakkında bilgi veren Kırklareli İş Adamları Derneği (KİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Yurdakul: 


“Eğitimci-Yazar Zübeyir Yıldırım tarafından 2 gün boyunca 6 ana başlıkta katılımcılara bilgiler verildiğini hatırlatarak; “Bu iki günde sırasıyla Zaman Yönetimi ve Planlama Teknikleri, Yönetim ve Liderlik, İmaj ve Beden Dili, İletişim Bilgeliği, Motivasyon ve Başarı, Hitabet ve Diksiyon konuları işlenmiştir. Bu seminerimiz neticesinde toplam 550 kişi sertifika almayı hak kazanmıştır. Bu kadar yoğun ilgi gösteren tüm öğrenci kardeşlerimize içten teşekkür ederim. Peki biz burada ne elde ettik? Bireysel ve Kurumsal Gelişim'de nedir diyenlere; Kişisel Gelişim; kişinin kendisini geliştirmesidir. Kişisel Gelişim; hedeflerimize ulaşmada bizi motive eden birçok teknik ve strateji içeren süreçtir. Kişisel Gelişim; başkalarıyla iyi ilişkiler ve iletişim kurmada adımlar atmaktır gibi tanımlarda bulunabiliriz. Bu tanımlamalar elbette doğru tanımlamalardır ancak ben bunlara biraz daha bir şeyler eklemek istiyorum. Bir düşünür şunları diyor, "Var olmak değişmektir, değişmek olgunlaşmak, olgunlaşmak kendini durmadan yenilemektir. "Buradan hareketle Kişisel Gelişim; İnsanın bulunduğu hal ve durumundan, kendisinin en yüksek potansiyelini ortaya çıkartmasıdır, diyebiliriz diye düşünüyorum. Kişisel Gelişim, yaşamsal süreklilik olan değişimden farklıdır.


Yaşamsal süreklilik, kişinin yaşadıkları olaylar, kişilerle ilişkileri, edindiği deneyimsel bilgilerle etkili değişim sağlar. Bu kişilerin bilinçsiz değişimine neden olur. Kişisel Gelişim, Kişiler yeteneklerini, bilgi ve davranışlarını, kişisel meziyetlerini bilinçli seçimlerle belirli bir yöne ve yola programladıklarında meydana gelir. Kişisel Gelişim her insanın şu anki hal ve durumundan kendisinin en yüksek hal ve durumuna geçiş yapmayı bilinçli olarak istediği anda başlar. Bilinçli değişimi istediğimiz anda bunun adının ne olduğunun da bir önemi yoktur aslında. Önemli olan bu dünyada var olan ve olduğunu sandığı kişiden daha farklı bir kişi olabileceğine inanan herkesin, sonunda kendisinin en yüksek halinin olduğu yola adım atmış olmasıdır. Kendime ve yüksek müsaadenizle siz değerli katılımcılara şu soruları sormak istiyorum. En son ne zaman bir yarayı sardınız? Ne zaman el ele verip, bir aksaklığı düzeltmek için çabaladınız? Ne zaman bir insan yüzündeki gülümsemenin nedeni oldunuz? Umuyorum ki cevaplar, hatırlanamayacak tarihlerde saklı değildir. Zamanı geri çeviremeyeceğimize göre geçmişe takılmayalım, bundan sonraki her anımızın kıymetini bilelim… Yarın neyi başaracağımıza, hangi yüzleri tebessüm ettirebileceğimize bakalım. Her şeye rağmen bu hayat sadece bize ait değil ve yapılacak çok işimiz var. Güzellikler gönül gözlerimizi açsın dileklerimle” dedi.


“Bir insanın değişebileceğine inanmıyorsanız bir kitaba bakın” veya bir insanın eğitimle değişebileceğine inanmıyorsanız bir kitaba bakın” diyerek okuduğu ve çok etkilendiği bir yazıdan bahsederek konuşmasına başlayan Kişisel Gelişim Uzmanı, Eğitimci- Yazar Zübeyir Yıldırım elindeki kitabını göstererek; “Bu kitabın hammaddesi odundu ve işlendi, içinde bilgiler olan ve insan yaşamında kaçınılmaz bir gereksinim olan bilgilere, bilgi hazinesine dönüştü. Eğer bir kitap aslına göre bu kadar büyük bir değişime uğrayabiliyorsa, yaşam döngüsü içerisinde en üst düzeyde olan insan çaba gösterirse ve kendisini geliştirmeye yönelik eğitime açık olursa değişir, gelişir ve çok daha başarılı olabilir” dedi. 


Zübeyir Yıldırım, başarı olmanın her basamağında eğitimin olduğunu, başarılı olan kişilere bakıldığında ortak özelliğin eğitim ve iletişim kalitesine önem verilmesi olduğunun görülebileceğini belirtti. Yıldırım; bireylerin her konuda öğrenmeye açık olmasının gerektiğini; hayatta her zaman eğitim ve seminerlere katılma imkânı olmadığından dolayı her an öğrenmeye açık olması gerektiğine işaret etti.


Seminerde değinilen konular ve altı çizilen önemli noktalar Eğitimci Zübeyir Yıldırım tarafından katılımcılara şu şekilde aktarıldı;


“Motivasyon, başarı için çok önemli bir tetikleyicidir. Her bireyde açığa çıkarılmayı bekleyen bir performans vardır. İş yapmayı tetikleyen şey, üretme, ihtiyaç duygusudur. Birey, ihtiyacını hissetmeden motive olamaz. Yapılan araştırmalara bakıldığında tüm icatların ihtiyaçlar sonunda ortaya çıktığı görülür. Motivasyon 2 çeşittir. Biri korku motivasyonu diğeri ise sevgi motivasyonu. Yani bir iş yapılırken, o işi tamamına erdirmek ve başarmak; ya korkudan ya da sevgiden dolayıdır. Sürekli kaybetme duygusuyla çalışan bir insan başarılı olamaz, ancak sevgi kaynaklı motivasyonda ise bireyler insanlar korktuklarından değil yaptıkları işi severek başarma isteğiyle yapıyorlarsa başarıya ulaşmak kaçınılmazdır.


Başarı nedir, nasıl elde edilir? Dersek eğer  başarı, motivasyonun doğal ihtiyacıdır. Başarı, mağlup olunduğu zaman pes etmemektir. Bir insan hangi işi iyi biliyorsa onunla bilinir, tanınır ve başarılı olur. Ancak her işte başarılı olmak isteyen bertaraf olur. Bir insan bir işte tam anlamıyla başarılı olabildiyse, bir başka işte de başarılı olma potansiyeline sahiptir. Ancak aynı anda birçok işte başarılı olmaya çalışan insan, bunu yapamaz. Başarı, sıradan bir şey değildir; emek isteyen, sabır isteyen, fedakârlık isteyen bir gerçektir. Başarıya ulaşmak için hedef bilincine sahip olmak gerekir. İnsanlar, severek öğrendiği ve yaptığı işte başarılı olabilir; başarı elde eden kişiler korktuğu için değil sevdiği için başarılı olmuştur. 


Başarıya giden yolda en önemli unsurlardan biri de iletişim kalitesidir. Sektörün ayakta kalmasını sağlayan 2 temel direk bilgi & beceri ve insan ilişkileridir. Yapılan araştırmalarda görülüyor ki, bu iki temel direğin başarıya etki oranları bilgi-beceri yüzde 30, insan ilişkileri yüzde 70 oranlarında. Yapılan iş ve sektör ne ise, işe ya madde ya sanat olarak bakılır. Eğer yaptığınız işe sanat sözüyle bakarsanız, marka olursunuz. Kişi kendisine demirci ustası gözüyle bakıyorsa madde, sanatçı gözüyle bakıyorsa sanat eseri olur. Kişi, yaptığı işe duyduğu saygı oranında başarılı olur.


Başarıya giden yoldaki en önemli basamaklardan biri iletişim kalitesidir ve en kaliteli iletişim de yüz yüze olan iletişimdir. Müşterileriniz ve çalıştığınız kişilerle gülümseyerek iletişim kuruyorsanız, bu sizi hedefinize daha da yaklaştıracaktır. Beyin işlemlerinin yüzde 80’den fazlası beyne göz tarafından iletilir. Bu yüzden insan bildiklerine göre değil gördüklerine göre hareket eder. Bu sebepten ötürü de yüz yüze iletişim başarıya giden yolda en önemli basamaklardandır” şeklinde konuştu. (Ufuk Ertop)