Bir hafta önceye kadar Kılıçdaroğlu rüzgârıyla meşgul olan kamuoyunda gündem değişti bile.
Gündem; İsrail’in silahsız insanlara vahşi saldırısıyla öyle bir değişti ki; kısa sürede uluslar arası boyut kazanıverdi.
Başbakan R. Tayyip Erdoğan; değil Türkiye’nin, Dünyanın gündemine oturdu.
Şimdi; Türkiye’nin yanı sıra birçok ülkenin kamuoyu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ne diyeceğini izliyor.
Meclis grup konuşması 18 ülke televizyonundan tercüme edilerek, canlı olarak izlendi.
Bir yandan Kılıçdaroğlu rüzgârı eserken, öte yandan da Başbakan Erdoğan rüzgârı oluşuverdi.
Kılıçdaroğlu rüzgârı soldan, Başbakan Erdoğan rüzgârı sağdan eserek, iki kutuplu bir Genel Seçime doğru hızla ilerliyoruz.
Bana göre, Sol’da CHP, Sağ’da AK Parti, sırayla gündemi meşgul edecek çıkışlarla yükselecekler ve aralarında da başka parti barındırmayacaklar.
CHP’nin şov yapmayı bırakması ve ezilen toplum katmanlarına sol ve sosyal demokrat sahici çözümler üretmesi şarttır.
Salt AK Parti düşmanlığına dayanan anlayışlarla, CHP hiçbir yere varamaz.
Ergenekon sanıklarına sahip çıkan samimi yaklaşımlarla CHP büyüyemez.
Dün, Susurluğa karşı çıkan CHP’nin, Bugün ise Ergenekon’a sahip çıkmaya çalışarak, kendisine “Solcuyum ve Sosyal demokratım” demesi ne kadar inandırıcıdır?
Rejim bekçiliğine dayanan anlayışın hâkim olduğu CHP, ideolojik sloganların tekrarıyla, asla iktidara ulaşamaz.
Artık CHP’nin ezberleri bozma zamanıdır.
CHP’de Sol ve Sosyal Demokrat siyasetin kendi anayasası olma zorunluluğu zamanıdır.
Üyelerle ön seçim yapma kararı, yapacağı “DEVRİM” olmalıdır.
CHP yakaladığı kan değişimini, sol ve sosyal demokrat politikalarla donatmazsa; seçime kadar sadece Milli Piyango Bileti alan birinin, “Büyük ikramiye çıkacak” sevinciyle avunur durur.
Şov’a dayanan ve eskisi gibi klasik söylemlerle gireceği seçim sürecinden CHP, Milli Piyango alan birinin büyük ikramiyeyi beklerken, Amorti çıkması burukluğuyla kronik muhalefete devam eder.
Önümüzdeki Genel Seçimi, Fenerbahçe, Galatasaray futbol takımlarının derby maçına, seçmeni de ezeli taraftarlara mı dönüştürecekler?
O zaman önümüzdeki seçimde nasıl bir tablo çıkacaktır?
Şu sıralar Kılıçdaroğlu Rüzgârıyla, Erdoğan rüzgârı kesişti. Hangi rüzgâr fırtınaya dönüşürse, seçimde o rüzgâr ipi göğüsleyecektir.
Kazanan parti omuzlara alınacak ve her zamanki gibi de kaybeden ezilen halkımız olacaktır.