Kaybı MHP yaşadı

Kaybı MHP yaşadı

Kaybı MHP yaşadı

Kaybı MHP yaşadı

Kaybı MHP yaşadı
18 Eylül 2010 - 09:11

GENÇ KALEM



Esra Kılıç

Referandum’dan en zararlı çıkan parti Milliyetçi Hareket Partisi oldu.
MHP “Burada” güçlüdür “Hayır” çıkar dediğimiz yerlerden “Evet” çıktı.
Sayın Bahçeli’nin memleketi Osmaniye bile %53 Evet dedi. Bana kalırsa, MHP, “Eski -12 Eylül 1980’leri yaşamış- ülkücülerin, 12 Eylül 2010’da ne diyeceğini tahmin edemeyerek başında “Hayır” propagandası yaptı. Sonrasın da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Eylül’de idam edilen ülkücülerden Mustafa Pehlivanoğlu’nun “Son Mektubu’nu okurken ağlamasına, ardından da birçok “Eski ülkücünün ‘Evet’ oyu vereceğini açıklamasına MHP’den sert tepki gelmişti. Bir de Anayasa ve HSYK’daki değişimlere MHP tabanının bir bölümü zaten sıcak bakıyordu. Eski ülkücüler ve MHP’nin kökeni, “Evet” diyeceklerini söyleyince de, bu kadar miting zayi olmasın, belki “Hayır” çıkar umuduyla biraz da pişmanlıkla, “Hayır” propagandalarına devam etmek zorunda kalan Sayın Bahçeli, referandum sonuçlarına şok yaşadığını söylese de, eminim ki bu tahmin ettiği bir sonuçtu.
Bu konuda MHP’nin yaptığı hata, parti “Tavanının”, parti  “Tabanını” yok sayması olmuştur. Bu konuda hata yapılmıştır, referandumu Yerel Seçimler hakkında bilgilendirecek (tahmin yürütülebilecek) bir seçim olarak görürsek cezası Yerel Seçimlerde de çekilecektir. Bu hususta geçmişe de bir göz atmak gerekirse, MHP’nin 2009 seçimlerinde başarılı olduğu Yozgat, Kastamonu, Çankırı gibi illerde ezici çoğunluk da “Evet” oyu çıkmış olması da bu düşüncemizi desteklemektedir.
Referandum’da, “Sağ” cephesindeki bazı partilere göre, en güçlü “Hayır”cılar MHP olarak görülüyordu. Bu da akıllara bazı (şu) soruları getirdi: MHP bundan sonra hep kaybeden taraf mı olacak? Bir lider, bu şekilde bir politika izlerse kim savunucusu ya da arkadan gideni olacak? Ayrıca; konuşma özü yok, hitabet yok, belagat yok, feraset de yok. Tüm “Yoklar” içinde hâlâ, “MHP MHP” diyenler ne/nerede olacak mı? Yerlerinde kalacak mı?
Dahası. MHP’nin yönetilemediği görülebiliyor.
Bana göre, MHP’nin başından Bahçeli gitmedikçe, MHP, kendisini yenilemediği, ülke sorunlarına yeni çözümler üretmediği sürece erimeye mahkûmdur. 2011 seçimlerinde Meclis dışında kalması da zaten, kaçınılmaz gibi görünüyor. Bu da, MHP’nin kaybı olacaktır. Son zamanlarda sürekli CHP’ye yakın/destek söylem ve politika üretmesi de “Kayıplarda olmasının” sebeplerinden biri olmuştur. Bu zaten, artık MHP’de yeni fikirler, çözüm önerileri kalmadığını, haliyle başarıdan ümit kesildiğini, artık tek amacın, “İktidardaki partiyi yererek” kazanabilmek zeminine oturtulduğunu gösteriyor. Ama tabii ki de, böyle bir zemin başarı, gelecek de getirmez, bu bilinebiliyor.
Hiç bir proje üretmeyen, istikbalini “İktidarın başarısızlığına” bağlayan bir partinin, başarılı olması mümkün olmadığı gibi, erimeye devam etmesi de kaçınılmaz geleceği olacaktır. MHP kaçınılmaz son olan erimekten kurtulamayacaktır.
Gelmekte olan bu “Son”u geciktirmek, belki yaşamamak için MHP, “Toptan bir temizlik” yapmalıdır. Çünkü “Düdük öttürüp” sıraya sokulacak seçmen artık yok. Bu sebeple önce Liderden, parti sözcüsünden başlamalı, çünkü Oktay Vural gibilerle vatandaşı ikna etmesi artık mümkün değil.
Tabii ki ülkemizin MHP’ye de ihtiyacı var, fakat “Temizliğe” başlayacaklarına, “Eski ülkücüleri” anlamayı deneyeceklerine, şimdi de “Erken Seçim” davuluna vuruyorlar! Ne kazanacaklarsa!
MHP’liler, “içimizde kazanmak istemeyenler mi var” sorusunu sormalılar…
Hemen başlamalılar…
Bence…