“Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor”

“Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor”

“Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor”

“Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor”

“Kadına yönelik şiddet gün geçtikçe artıyor”
26 Kasım 2013 - 09:17

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Kadın Kolları Başkanı Şükran Yöney; “Ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış olmuş. Öldürülen kadın sayısı 2012 yılında 165 iken 2013'ün ilk 10 ayında bu sayı 168'e çıkmıştır” dedi.







HABER MERKEZİ 


“25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Müceadele ve Dayanışma Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Kadın Kolları Başkanın Şükran Yöney yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:


“1960 yılında, Dominik Cumhuriyet'inde katledilen ve dünyada 'Kelebekler" adıyla efsaneleşen Mirabel Kardeşlerin anısına, 25 Kasım "Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak anılmaktadır. Dünyanın dört bir köşesinde kadınlar bu günün anısına Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine, ayrımcılığa, şiddete ve savaşa karşı kadiri dayanışmasını örgütlüyor seslerini yükseltiyorlar


Ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddette büyük bir artış olmuş, öldürülen kadın sayısı 2012 yılında 165 iken,2013'ün ilk 10 ayında bu sayı 168'e çıkmıştır, Türkiye'de evli kadın nüfusunun yüzde 39'u fiziksel şiddete, yüzde 15’i cinsel şiddete, yüzde 44’ü duygusal istismara maruz kalmaktadır Cinsel saldırıya uğrayan kadınlardan çoğu korku, baskı gibi-gerekçelerle şikayetçi dahi olmamıştır. Öldürülen her iki kadından bin kendi hayatına dair bir karar vermek istediği için öldürülmüştür. Devletten koruma talebiyle polise veya savcıya başvuran kadınların yüzde 73'ü sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27'si cinayete kurban gitmiştir. Bu rakamlar, sık sık tekrarlanan kadına yönelik şiddete "sıfır tolerans" gösterildiği söylemlerini yalanlamaya yetiyor. Kadınlar, kadın oldukları için şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar


Biz kadınlar değişik biçimlerde şiddete uğruyoruz Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiği, ekonomik faaliyetinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı koşulları şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) biz kadınlarız!.


ülkemizde okuma-yazma bilmeyenlerin yüzde 83'ünü kadınlar oluştururken, kız çocuklarını "Okuldan uzaklaştıran düzenlemeler birbiri ardına devreye sokulmaktadır. Kadınların işgücüne Katılım oranı yüzde 29 iken ekonomi ve fırsat eşitliğinde 136 ülke arasında 127. sıradadır. Kadınlar kayıt dışı olarak istihdam edilmek istenmekte ve sigortasız,güvencesiz işlerde çalıştırılmaktadır, Türkiye'de kadınlar ortalama olarak erkeklerden yüzde 20 oranında az ücret almaktadır ve çalışan kadınların yaklaşık yüzde ellisi mobbing mağdurudur..


AİHM bir kararında, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin, kadına yönelik ayrımcılığın bir biçimi olduğunu söylemesi kendi tarihi açısından bir ilkti. Ve AİHM yine verdiği bir kararda; kadına yönelik şiddet meselesine kendilerinin müdahale edemeyeceği bir aile meselesi olarak bakan polisler ve aile içi şiddet faillerine caydırıcı cezalar vermeyen mahkemeler sebebiyle ciddi sorunlar yaşandığım, tüm bunların da Türkiye'deki genel ve ayrımcı yargı pasifliğinin aile içi şiddeti besleyen bir ortam oluşturduğunu belirtmiştir.” (Savaş Eskici)