Lüleburgaz Gıda Maddeleri Sanatkârları Esnaf Odası Başkan Adayı İlhan Karaca, bakkalların toplumsal barışın teminatı olduklarını belirtti.


Lüleburgaz

Karaca;  “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün İstanbul’da bir iş merkezinin açılışında yaptığı konuşmada mahalle bakkalı devri, artık kapandı sözleri küçük esnaf ve sanatkârın korunması, desteklenmesi ve yaralarının sarılması gerektiği bir zamanda bunun aksi oluşmaktadır ve tamamen yok edilmek istenmektedir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yapmış olduğu konuşmasının ardından başta bakkal esnafı olmak üzere tüm küçük esnaf ve sanatkârlarımız bu konuya üzülmüştür. Büyük mağazalar ve AVM’ler sadece bakkalların değil, bakkaldan manava, kasaptan berbere, konfeksiyondan terziye yaklaşık 60 meslek grubunu derinden olumsuz etkilemektedir. Her yıl 700 bin gencimize iş bulamayan devletimiz 2 milyon esnafımızın iş kapatması halinde bu kadar insana nasıl iş imkânı sağlayacaktır.
* “Bizsiz çark dönmez. Bakkal toplumsal barışın teminatıdır”
Sadece bakkalın değil tüm küçük esnafın aileleriyle birlikte 2 milyon kişilik topluluğun, toplumsal barışın sağlanmasında ve ekonominin çarklarının dönmesinde büyük katkısı vardır. Günümüzde 2 kardeşi bir araya gelemeyip birbirlerine düştüğü bu zamanda bakkal ve küçük esnafın bir araya gelip iş hayatlarını devam ettirmeleri biraz anlamsız olur. Günümüzde aralıksız açılan süper Hiper Marketlerin ve AVM’lerin 57 tür mesleği yok ettiğini ülkemizde yaklaşık 600 bin bakkal sayısının 400 binlere indiği ve 200 bin esnafın kapattığı bu günümüz koşullarında devletimizin büyük marketler yasasını acilen gündeme gelerek çıkartılması gerektiğine inanıyorum. Ülkenin hizmet sektöründe geceli gündüzlü faaliyet gösteren, ekonomiye katkıları hafife alınmayacak kadar önemli olan devletinin ve milletinin hizmetinde olmaktan gurur duyan küçük esnaf mütevazılığını her zaman her yerde muhafaza eden bakkalların adını hafife alırcasına konuşulması bakkal esnafını derinden üzüp yaralamıştır. Ülke genelinde her köşede her bucakta her semt ve mahallede insanlarımıza hizmet veren, bakkallara karşı bu kadar gönül kırıcı olunmaması gerektiğine inanıyor ve savunuyorum.
Mahalle bakkalları mahallenin güvencesidir. Başı sıkışan mahalle bakkalına gidip alış veriş yapabiliyor. İhtiyacı olan bakkalın kapısını çalıyor. Mahalle bakkalı mahallenin hastasına cenazesine üzüntüsüne sevincine tüm cemiyetlerinde yanında olur. Bakkalların istihdama katkılarını unutmamak gerekir. Kapanan her bakkal bir aile demektir. Bu ailelerin çocuk okutması geçinmesi elektrik su parası vb. ödemesi gerekir. Bu sebeplerden dolayı hükümetimizin bırakın bizim gibi küçük esnaf ve sanatkârlarımızla uğraşıp kapatmayı acilen küçük esnafımızı ayakta tutabilecek yardımların yapılması ve marketler yasasının bir an önce çıkarılması yönünde çalışmalar başlatılması gerektiğine inanıyorum” dedi. (gk)