Kofçaz İlçesi Terzidere Köyü’nde yaşayan Engin Atkoşan HAYTAP Başkan Yardımcısı Nesrin Çıtırık tarafından kendisi için yapılan suçlamaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek kendisinin hayvan düşmanı olarak suçlanmasından ötürü rahatsızlık duyduğunu belirtti.







HABER MERKEZİ


HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Nesrin Çıtırık, Kırklareli’nin Kofçaz İlçesi’ne bağlı Terzidere Köyü’nde bir köpeğe şiddet uygulandığını içeren bir dilekçe yazarak Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne gönderdi. Dilekçede adı geçen Engin Atkoşan için ağır suçlamalarda bulunan Başkan Yardımcısı Çıtırık, dilekçesinde; “Yaklaşık 3 gün önce ziyaret amacıyla bulunmuş olduğum Kırklareli İli Kofçaz İlçesi Terzidere Köyü’nde bir zavallı  köpeğe, sahibi Engin Atkoşan tarafından uygulanan şiddeti içim sızlayarak sizlere ihbar etmek istedim. Bu şahıs köpeğin kuyruğuna sandalye bağlayarak zavallı hayvanın kuyruğunun kopmasına, ona saçma yerine kuru mısır taneleri ile doldurulmuş fişekle ateş edip yaralanmasına sebebiyet vererek aç bırakarak zavallı hayvanın bir an önce ölmesi için uğraşmaktadır. Bu zavallı hayvan şu anda aynı köyde yaşayan Yılmaz Can, Nazmiye Can’nın samanlığına sığınmış, ölümünü beklemektedir. Ne olur yardım edin. Köpeğini alması kendisine söylendiğinde de '' öldürün'' demektedir.” ifadelerini kullandı.





*“Köpek kendi kuyruğuna saldırıyordu”


Bunun üzerine gazetemize gelerek açıklama yapan köpek sahibi Engin Atkoşan kendisi için yapılan suçlamaları reddederek şunları kaydetti;


“Yaşadığım köyde bir kişi bana kuru iftira atıyor. Bunu yapanın kim olduğunu bilmiyorum. Bu kuru iftirayı temizlemek için buraya geldim. Ben bakmış olduğum köpeği 2010 Kasım ayında 1 aylık yavruyken aldım. Sahiplendiğim köpeğe 8 aylık olana kadar bebek gibi bakıp köpeği besledim. Köpek 8 aylıkken bir bunalım geçirdi. Köpeği komşuların evlerine girmesin diye arada evimin bahçesine bağladım. Fakat köpek bağlı olmaktan hiç hoşlanmıyor, adeta nefret edip kendisine zarar veriyordu. Köpek sürekli kendi kuyruğuna saldırıp yemeye başladı. Kuyruğunu ısırıp kendi canını yakarak havlıyor, kendi yuvasına kaçıp saklanıyordu. Köpek bağlı kaldığı müddetçe sürekli aynı davranışları sergiliyordu. Köpeğin kendisine kuyruğunu ısırdığından dolayı eğitmeye çalışmama rağmen bir türlü köpeğin bu davranışlarını bıraktıramadım. Bir gün kuyruğunu kan içinde bıraktı. Ben köpeği bağladığım yerden çözerek bıraktım. Kendisini saldığı halde köpek kendi etrafında dönerek kuyruğuna saldırmayı sürdürdü ve kuyruğunun yarısını kopardı. Daha sonra köpek firar etti. Köy içinde kendi kendine gezmeye başladı. Köpeği eve getirmek için çağırdım gelmedi, ne kadar tutmaya çalıştıysam başarılı olamadım. Eve getirdiğimde tekrar kendisini bağlayacağımı zannetmiş olmalı ki köpek sürekli benden kaçtı. Karnı açıktı, eve gelmedi, çağırdım olmadı. Köpek köy içinde bakımsızlıktan zayıfladı. Nasıl şehrin sokak köpeği var, benim köpeğimde köy içinde tam bir köy köpeği oldu. Sağda solda ne bulursa yemeye çalıştı. Ben köpeğime hiçbir şekilde eziyet etmedim. Köpeğimin sadece bağlı durmaktan hoşlanmadığı için eve gelmediğini düşünüyorum. Bu olaylardan bir ya da iki ay geçtikten sonra köpek evimin bahçesine girdiğini gördüm ve köpeği bir şekilde yakalamayı başardım ve düzeldiğini umut ederek tekrara kimseyi rahatsız etmesin diye köpeği bağladım. Hayvanı besledim, kendisini temizledim, köyde gezmekten pirelendiği için ilaçlayarak pirelerini temizledim. Kuyruğunun da iyileşmiş olduğunu görünce aynı olayları tekrarlamayacağını düşündüm. Ama ne yazık ki köpek aynı davranışları tekrarlamaya başlayınca tekrar köpeği saldım. Çünkü bağlı kalırsa hayvan kendi kendini öldürecek. Daha sonra köpek tekrardan firar etti.”





*“Ben akıl hastası mıyım ki köpeğime eziyet edeyim”


“Köyde, “bu köpek kimin” diye sorduklarında herkes, “Engin’nin köpeği” diyor. Köpek neden bakımsız diye soruyorlar. Ben köpeğimi bakmak istiyorum. Ancak köpek eve gelmiyor, ne de yakalanıyor, bağlandığında da kendine zara veriyor. Ben akıl hastası mıyım ki büyütüp beslediğim köpeğime eziyet edeyim. Benim için söylenen tüm suçlamalar gerçeği yansıtmamak ile birlikte tamamen asılsız iftiralardır. Ben bu kuru iftiranın resmi kanallara intikal ettiğini duyunca çok şaşırdım ve üzüldüm. Köyümüze gelen yetkililer benimle görüşmeyerek kulaktan dolma bilgiler ile resmi kanallara bilgi vermeleri, beni zan altında bırakmaları yanlış ve üzücü bir durumdur. Hayvan severken, bir hayvan düşmanıymışım gibi suçlamalar ile karşı karşıya olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum. Bu yanlışın bir an önce düzeltilip bu suçlamaların üzerimden kaldırılmasını yetkililerimizden talep ediyorum.”