Hayır, Elena!

Hayır, Elena!

Hayır, Elena!

Hayır, Elena!

Hayır, Elena!
29 Haziran 2010 - 10:00


Edirne’de, Yerel Medya Semineri yapılıyordu. Trakya Birlik binasından, yemekten dönüyorduk. Kısa saçlı, sarışın bir gazeteci hanım, otobüse biniyordu. Sofya devlet TV’sinde çalışan Sevda Dükkancı’ya benzettim. Sordum:
- Sevda mıydı?!
Cevap, azarlar şekilde gelmişti:
- Hayır! Elena!
Tepem attı!
Bu “Hayır! Elena!” cevabı, Sevda olmadığından değil de, TÜRK olmadığından kaynaklı bir sert cevap olmuştu!
Sevda Dükkancı’yı hiç görmedim. Birkaç kez resmini gazetelerde görmüştüm. O’da, Elena (!) gibi aynı basın kuruluşunda çalışıyordu.
Biz orada; yerel medya seminerindeydik. Kendini TÜRK bile hissetmeyen ve bir TÜRK’e benzetilmekten dolayı, azarlar gibi cevaplar veren birini, o toplantıya ne diye davet etmişlerdi, anlayamadım!
Dikkat ettim; yemekte ve toplantılarda da, Bulgaristan ve Batı Trakya’dan gelen TÜRK gazetecilerle bir araya gelmiyor ve konuşmuyordu!
Merakım tavan yaptı ve o bir araya gelmedikleri TÜRK gazetecilere sordum:
- Bulgar mı bu vatandaş? Diye.
Cevap, beni daha da üzüp-sinirlendirmişti:
- Hayır! Basbayağı TÜRK! Ama, ya bundan utanıyor! Ya da, bunu kabullenmiyor! Sanırız, çalıştığı kuruma daha fazla yaranmaya çalışıyor!
Siz, hala Bulgaristan’da Türklüğün ve Türkçe’nin ne denli korunduğunu düşünürken, ben size küçük bir de sır vereyim:
Bulgaristan’da Türkçe yayınlanan tek bir gazete bile yok…