GRİ

GRİ

GRİ

GRİ

GRİ
23 Haziran 2015 - 09:21

Kim miyim ben? 













Ayşe Kiraz











Lüleburgaz’ın Ahmetbey Beldesi’nde geçen 12 yılın ardından soluğu Lüleburgaz Anadolu Lisesi’nde aldım. Çok başarılı bir öğrenci olamasam da Tıp okuma arzusundaydım. Elbette ki hakkını veremediğimden kontenjanı biraz daha başarılı arkadaşların doldurmasını seyretme durumunda kaldım. 2 yıllık eğitime verdiğim aradan sonra yeni bir bölümün varlığından haberdar oldum. Bölüm hakkında bir bilgim olmamasına rağmen tereddüt etmeden tercih yaptım. Okula başladığım ilk dönemde Basın Sektörü’ne girmenin verdiği o mübalağalı heyecanla Beşiktaş-Balmumcu yolunu düzleyip Takvim Gazetesi’nde işi öğrendim. İsmi afili diye tercih ettiğim bölüm olan İnternet Gazeteciliği ve Yayıncılığı’ndan mezun oldum. Mezun oldum olmasına da Gazeteci oldum mu? Tabi ki de hayır…


Gazeteci olup daha verimli olabilme adına biraz bilgilenmeliydim. Yoğun bir araştırmaya girdim. İşte tam o sırada İstanbul Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği’nin kapısında buldum kendimi… Bir yandan eğitimime ‘İktisat’ Bölümü’nden devam ederken diğer yandan asıl okul olan işime devam ettim. Orada öğrendim ahilik adabı neymiş? Esnaf nasıl örgütlenirmiş? Neden küçük esnaf daha çok sevilirmiş?  Şimdi anladım ki aslında Esnaf Teşkilatı bana ömür boyu tek başına yetermiş… 


Sonra bir an geldi biraz da şartlar öyle gerektirdi aktif olarak basın sektörüne geri döndüm… Birkaç ulusal gazeteden sonra bir gün tatsız bir kaza sonucu kendimi yeniden bu doğup büyüdüğüm yerde buldum. Peki ya ben durur muyum? Tabi ki de hayır… 


Çekirdeğe döndüm.. Bir yerel gazetede muhabir oldum… Haberlere gittim… Köyleri gezdim… Röportajlar yaptım… Yepyeni insanları tanıdım. 


Birilerine kızdım, birilerini kızdırdım. Hızımı alamadım matbaada gazete bile katladım…


Sonra yeniden bir ulusala hafif dönüş yaptım. Ama yine de kendi bölgemde muhabirlik yapmanın tadını bir kere aldım… Artık buradan kopamazdım…  


Bunu fark eden üstadım Şenol Goncagül’ün çağrısına yanıtsız kalamadım… Büyük keyifle Zortul Medya bünyesinde ki Söz Gazetesi’nin çekirdek ailesine katıldım. 


Bundan sonra kalemime ayrılan köşemde, bazen keyifli röportajlarda, bazen de haberlerde sık sık görüşmek üzere .