Trakya’nın İstanbul’un arka bahçesi olacağı gerçeği, yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Tekirdağ’a taşınacak Haydarpaşa Gümrük Limanı, Çorlu Havaalanı’nın sivilleşerek çalışmaya başlaması, Hızlı Tren alt yapısının Trakya’nın çeşitli yerlerinde çalışmalara başlaması önümüzdeki on yılda nüfusun onlarca kat artacağını gösteren işaretlerdir.
Bazı siyasi partilerin “Küçük olsun, bizim olsun anlayışını yıkacak bu inanılmaz nüfus göçü Trakya’yı on yıl içinde tanınmaz bir gelişmişlik düzeyine eriştirecek.
Bu çığır açacak çalışmaları yerel siyasetin bildik klasik söylemleri artık önleyemez.
Diş macununu tüpünden çıkarırsanız, geriye aynı yerine dönebilir misiniz? Döndüremezsiniz, Diş macunu tüpünden çıktı.
Trakya önlenemez gelişme yolunda hızla ilerliyor. Bu ilerleme gerçekleştikçe; Yılların kronik yerel siyasilerinin oturduğu koltuklar sarsılacak.
Hiçbir hizmet üretmeden sadece festivallerle, seminerlerle, panellerle ve eğlencelerle günü gün edenlerin saltanatları sona erecek.
Bu hizmet üretmeyenleri yıllar sonraki nesil nefretle lanetleyerek anacak.
Çünkü kentlerine neler kaybettirdiklerini, iktidarda bulundukları uzun yıllarda gençlerin hayatlarını nasıl çaldıklarını zaman içinde anlayan nesiller; ölüsüne, dirisine nasıl dua edecek tahmin edersiniz sanırım.
Bu anlayışın iktidarda olduğu kentlerin utanılacak durumunu gören misafirlerimiz de şaşkına dönüyor.
Kendi siyasi koltuklarının devamı uğruna yönettikleri kentleri bir harabe durumuna çeviren Trakya’nın yerel iktidarları, kabahati sürekli genel iktidara yükleyerek işin içinden çıkıyorlar. Kendilerine yatkın seçmen tabanları da zaten inanmaya hazır olduğu için noter gibi yanlışı da tasdikliyor.
Yılların klasik zihniyetiyle Trakya’yı elinde tutan yerel yönetimler; eğer bu inatçı siyasi anlayışlarında devam ederlerse; bundan sonra alışılmış ideolojik söylemleriyle seçim kazanamazlar.
Ne demek ideolojik söylemler? Örneğin “Burası Cumhuriyet kasabasıdır” ve “Asla kalemizi vermeyiz söylemleri yıllardır her seçimde sloganlaşır.
Kasaba halkı hizmete göre mi oy vermeli? Yoksa ideolojiye göre mi oy vermeli?
Türkiye’nin bütün kasabaları Cumhuriyet kasabalarıdır. Cumhuriyet kasabası olmak bir partinin nasıl tekelinde olabilir?
Trakya’daki bazı kentlerin harabe görüntüleri; Cumhuriyet kasabasına yakışır mı?
Aynı nüfuslarda diğer kentleri gezenler farkı anlıyor.
Siyasi rekabetin olmadığı Trakya’daki yerel seçimlerde “Nasıl olsa seçimi garanti kazanırım” diyen yerel yönetimler, kentlerine istenilen çalışmaları yapmıyorlar.
Bunu anlamak çok kolay.  Gidin, gezin bir zihniyetin iktidarda olduğu kenti inceleyin.
Gidin, bir de başka bir zihniyetin iktidarda olduğu yeri gezin. Farkı hemen anlarsınız.
Muhalefet belediye başkanı olarak hizmet etmek çok zor. Ancak; unutulmasın ki, Başbakan Tayyip Erdoğan muhalefet Belediye Başkanı olarak seçilmişti. Dünya Bankası’ndan Projelerine para bularak Istıranca Dağları’ndan İstanbul’a su taşıdı. İnanılmaz başarılara imza attı. Yerel iktidardan Genel İktidara yükseldi.
Belediyecilikte başarı deyince aklımıza AKP geliyor.
Bunu irdelemek gerekir. Bu gerçekliği kabul etmeyenler AKP belediyelerinin olduğu kentleri bir gezsinler.
Ön yargılı olmayı bıraksınlar. Neden CHP’nin değerli Belediye Başkanları da başarılı olamıyorlar? Eksiklik nerede? Eğer CHP’li değerli Başkanlar, yerelde başarılı olamazlarsa; CHP Genel Seçimlerde de başarılı olamaz. Çünkü Genel başarı, yerel başarıdan geçer.