Espri miydi, hakaret mi?!

Espri miydi, hakaret mi?!

Espri miydi, hakaret mi?!

Espri miydi, hakaret mi?!

Espri miydi, hakaret mi?!
13 Mart 2010 - 09:18


 


Sarıgül’ün Tekirdağ Mitingi’ne gittim.
Basın otobüsünün üzerinden, konuşmaları izliyor ve fotoğraf çekiyordum.
Bir aralar, meydandaki Vize ve Saray yazılı pankartları gören Mustafa Sarıgül’ün:
“Vize ile Saray Belediye Başkanları’nı istiyorum” dediğini duydum.
Devamında da:
“Özellikle Saray Belediye Başkanı’na selam söyleyin. Bıraksın birilerine yağcılık yapmayı filan da, adam gibi hizmet yapsın” diyordu.
Biz bunu “Espri” olarak algıladık.
Söylemin kalanını dinleme imkanımız da olamadı. Basın otobüsünde, büyük bir yoğunluk vardı.
Ertesi günü de, Saray Belediye Başkanı’nı arayıp, bu konuda ne düşündüğünü sordum. Başkan: “Siz bıraksın yağcılık yapmayı” şeklinde algılamışsınız sanırım ama orada bulunan bazıları da “Baykal’a yalakalık yapmayı bıraksın” şeklinde algılamışlar sözleri. Ben şimdi, eğer diğer şekilde bir söylemi olmuşsa, hakaret davası açmayı planlıyorum. Kaldı ki, benim bir partim var. Kendisinin ise, daha ortada partisi bile yok” dedi.
Bu durum, kamuoyunda da büyük bir polemik konusu haline geldi!
Sarıgül, Saray Belediye Başkanı’na o sözleri söylerken “Espri mi” yaptı? Yoksa, ciddi ciddi hakaret mi etti?
Gerçi, insan hakaret edeceği kişiyi, niye partisine istesin ki?!
Bu polemiğin, önümüzdeki günlerde çözüleceğini tahmin ediyoruz.
Bakalım, iş espri ye mi, yoksa hakarete mi bağlanacak?
İki uçurum arasında o denli ince bir çizgi var ki?!
Bekleyip, görelim…