Elmacık Köyü’nde Çiçek Hastalığı Küçükbaş Hayvanları telef etti

Elmacık Köyü’nde Çiçek Hastalığı Küçükbaş Hayvanları telef etti

Elmacık Köyü’nde Çiçek Hastalığı Küçükbaş Hayvanları telef etti

Elmacık Köyü’nde Çiçek Hastalığı Küçükbaş Hayvanları telef etti

Elmacık Köyü’nde Çiçek Hastalığı Küçükbaş Hayvanları telef etti
27 Kasım 2013 - 09:28

Hayvanların ölümünde Kırklareli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün ihmali olduğu iddia ediliyor.










* Üretici Taşkın Demir; “Çiçek hastalığından’ 60’a yakın hayvanım telef oldu. Telef olan hayvanlarımın toplam değeri 35 bin lira.” 


HABER MERKEZİ


Kırklareli’nin Pehlivanköy İlçesi’nde meydana gelen ve onlarca küçükbaş hayvanın telef olmasına sebep olan Çiçek Hastalığı 04 Eylül 2013 tarihli gazetemizde; “Hayvanlar Çiçek’ten Ölmüş Kimin Umurunda!” başlığı ile manşet haber olarak yayınlanmış, yayınımızdan sonra Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerinin gecikmeli de olsa müdahalesi ile Çiçek Hastalığı’nın yayılması kontrol altına alınmıştı.


Küçükbaş hayvanları telef eden Çiçek Hastalığı 2.5 ay sonra bu defa da Kırklareli’nin Kofçaz İlçesi’ne bağlı Elmacık Köyü’nde ortaya çıktı.


Elmacık Köyü’nde Üniversite mezunu küçükbaş hayvan üreticisi Taşkın Demir hayvanlarında görülen Çiçek Hastalığı ile 60’a yakın hayvanının öldüğünü, halen 15-20 hayvanında çiçek hastası olduğunu söyleyerek, Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün ihmalinden büyük kayıplar yaşadığını belirtti. 


Taşkın Demir konu hakkında şu açıklamalarda bulundu;


“Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün ihmali var. Bu konuda çok geç kalıyorlar. Maalesef zamanında önlem almıyorlar. Hastalık görüldükten sonra aşı yok diyorlar. Onlar aşı temin edene kadar iş işten geçmiş oluyor. Bu hastalıktan 60’a yakın hayvanım telef oldu. Telef olan hayvanlarımın toplam değeri 35 bin lira. İlaca verdiğim paralar 6 bin lirayı geçti. Cebimde çay parası kalmadı. Elmacık köyünde Çiçek Hastalığı varken Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü görevlileri Balkan’da en son köye gidip aşı yapıyor. Kırklareli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Veterinerleri, hayvanlarım çiçekten telef olduktan 15 gün sonra aşı vurmaya geldiler. Ölen ölecek, kalan sağlar bizimdir. Zararımızı Devletin ödeyeceğini söylüyorlar. Kimsenin bir şey ödediği de yok, ödeyeceği de.  


Bayramdan önce hayvanlarımı sigortalattım. Dedim ki parasını Bayramdan sonra ödeyeceğim. Kurbanlık satacağız ya. Sonra eksper geldi. Hayvanlarımın fotoğraflarını çekti. 15 dakikalık bir araştırma yapıp gitti. Sonra gittim sigortaya parayı ödedim, akabinde Hayvanlarım Çiçek Hastalığı’na yakalandı. Sigortayı aradım, sigortacı Veba, Çiçek ve Şap Hastalıkları’nın sigorta kapsamında olmadığını söyledi. Bunu sigorta yaparlarken neden söylemiyorlar? Paramı ödeyeli 2 gün olmuştu. Karşılamıyorsanız paramı geri ödeyin dedim. Ödemediler. Genel Müdürlüklerini aradım, çeşitli kurumlara konuyu yazılı olarak bildirdim. Allah’tan sonunda paramı ödemeyi kabul ettiler. Sigorta 6 bin 500 liraydı. Bin 500 lira eksper parası keserek paramı geri iade ettiler. Eksperin 15 dakika resim çekmesine bu parayı benden kestiler. Allah aşkına bu eksperin yevmiyesinin dakikası kaç paradır?  Bu Kurumlar köylüyü sömürme peşinde.


Kırklareli İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bir Çiçek Aşısı veriyor 50 lira 60 lira yazık günah ya. Ondan sonra diyorlar vatandaş üretmiyor. Nasıl üretsin?


Veteriner hayvanlarına hap atalım diyor tamam, kaç para? 800 lira. İğne vuralım iç parazit için tamam, kaç para? 


2 bin lira. Bu şartlarda üretici hayvancılık yapar mı?  Ben İstanbul’dan gelip buraya yatırım yaptım. Yanıma çalışanlar alıp iş istihdamı sağlıyorum. Soruyorum size, bu işi nasıl devam ettirebilirim? Yanlış politikalar hayvancılığı da, çiftçiliği de bitirecek. Sonra dışarıdan hayvan ithal edecekler. Zaten ithal ediyorlar ve üreticinin malının değerini hakkı olan fiyatların altına düşmesine sebep oluyorlar. Yani üretici zarar ediyor. Üretmeyen toplumların kalkınması mümkün mü? Dışa bağımlılıkla nereye varılabilir? Üretimde devamlılık sağlanabilmesi için üreticinin mağdur değil, teşvik edilmesi gerekir.” (Faruk Ceylan)