CHP’de; Batı Ulusalcı, Doğu Yenilikçi

CHP’de; Batı Ulusalcı, Doğu Yenilikçi

CHP’de; Batı Ulusalcı, Doğu Yenilikçi

CHP’de; Batı Ulusalcı, Doğu Yenilikçi

CHP’de; Batı Ulusalcı, Doğu Yenilikçi
11 Mayıs 2013 - 09:22


ORTAK AKIL











Özkan Başaran





Çözüm sürecine bir katkı da CHP içindeki yenilikçilerden geldi. 111 İmzalı Barış ve Demokrasi Bildirisi’nde, CHP’li Yenilikçi Vekillerin yanısıra, PM’de yer alan Sosyal Demokratlar’ın da imzaları var.


Bildiriyi imzalayanlar arasında Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu; Milletvekilleri, Alaattin Yüksel, Aykan Erdemir, Ayşe Danişoğlu, Binnaz Toprak, Hülya Güven, Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner, Kadir Gökmen Öğüt, Melda Onur, Mustafa Moroğlu, Nurettin Demir, Rıza Türkmen, Sena Kaleli, Veli Ağababa, PM üyeleri Burhan Şenatalar, Fikri Sağlar, Gülseren Onanç ile Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız, İstanbul İl Başkan Yardımcıları, Zeynep Altıok ve Canan Kaftancıoğlu, eski İstanbul İl Gençlik kolları Başkanı Barış Antık yer aldı.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da “Bu metne ben de imza” atarım demesine rağmen, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un başını çektiği Ulusalcılar ise, 111 imzalı Barış ve Demokrasi Bildirisi’ne tepki gösteriyorlar. Bu arada bizim iki CHP Kırklareki Milletvekilimiz de Ulsalcılar’ın en ön saflarında yer alma yarışındalar. Zaten, Barıştan ve Demokrasiden yana taşın altına elini koyan Yenilikçi CHP’li isimlere baktığınızda Türkiye’nin Batısından birine pek rastlayamıyorsunuz.


Öte yandan Ulusalcıları temsilen Vekil Nur Serter dün basına yaptığı açıklamada” biz bu metni desteklemiyoruz, çünkü CHP ideolojisine uygun değil” diyerek tepkisini gösterdi. Aynı saatlerde Kılıçdaroğlu da bir bası açıklaması yaparak “Birçok madde sıralayarak destekliyor mu, köstekliyor mu? Belli olmayan tadı bozuk çorba gibi bir açıklama yaptı. CHP, ahengi bozulmuş çok sesli koro gibi her yerinden çatlak sesler fışkırıyor. Halkımızın da kafasını karıştırıyor.


CHP’lilerin Yenilikçilerin Doğu kökenli olmaları tesadüf değil. Ulusalcıların da Batı kökenli olması rastlantı olamaz.


CHP’yi ayakta tutan oy desteği, Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerimizden geliyor. Aslında CHP, Türkiye partisi değil, Bölge partisi.


Doğu ve Güneydoğudan destek bulamayan CHP’ye Batıdan da destek gelmez ise, DYP ve ANAP gibi misyonunu tamamlamış olacak.


Doğu ve Güneydoğudan CHP’ye neden istenilen destek gelmiyor?


Çünkü, CHP Ulusalcı Siyaset çizgisinden taviz vermiyor. Çünkü, CHP Solcu ve Sosyal Demokrat Politikalar üretmiyor. Çünkü, CHP Çözümlerin bir parçası olmaktan kaçınıyor. Projeler üretmiyor. Her şeye karşı çıkıyor. Karşı çıktığı şeylere çözümler sunmuyor. O zaman CHP çözümün değil de, sorunun bir parçası haline geliyor.


Batının desteği ile %20’lerde seyreden CHP, Bölge partisi olarak yetiniyor.


CHP, İktidar alternatifi olacak siyaseti hiç bir zaman ortaya koymadı. Sürekli Suçlama ve bir savcı mantığı ile sorgulayıcı günlük politikalarla zaman geçirdi. Ak Parti’ye karşı olan kesimler, CHP’nin politikalarını beğenmese bile,  kerhen de olsa oylarını CHP’ye verdiler. Başka adres olmadığı için giden oylar, bugüne kadar CHP’yi Ana Muhalefet partisi olarak günümüze kadar taşımış oldu.


Cumhuriyetin değerlerini koruma refleksinin ürettiği katı ulusalcı damardan oluşan parti tabanı, üst yönetimi de etkiliyor. Elini kolunu bağlıyor.


Özellikle Batı’daki katı Ulusalcılık anlayış, Sosyal Demokrasiye geçit vermiyor.


Baykal döneminde iyiden iyiye kronikleşen Ulusalcı taban, Batıdaki Sol ve Sosyal Demokrat unsurları da kendi içinde eriterek asimile etti.


Okuma yazma oranı en yüksek toplum katmanları, Ülkemizin Batı’sında yer alıyor. Evrensel Sol ve Evrensel Sosyal Demokrat siyasetin bayraktarlığı Batı İllerinden beklenirken, Yenilikçileri oluşturan Sol unsurların Doğu ve Güneydoğu’dan fışkırması siyasetin doğasına tersmiş gibi görünebilir.


Ancak Unutulmaması gereken bir gerçeklik var. Solcu olmak bedel ödemekten geçer. Sosyal Demokratlar, acılar yaşayanların içinden çıkar. Bedeller ödeyen ve acılar çeken insanlar genelde doğu ve güneydoğu coğrafyasında yaşıyorlar.


Peki, CHP’nin geleceği ne olacak?


Partide başlayan Yenilikçi-Ulusalcı çatlağı derinleşecek. Barış süreci olumlu şekilde ilerledikçe, Yenilikçiler parti içinde daha fazla duramayacaklar. Derinleşen fikir ayrılıkları, partinin bölünmesiyle sonlanacaktır. CHP’den kopan Yenilikçiler yeni bir oluşumda yer alacaklar. Çözüm sürecine destek veren Yenilikçiler, kurulan Yeni Türkiye’deki Yeni Sosyal Demokrat Partinin önderleri olabilirler. Önümüzdeki yerel seçimlerde olmayabilir ama, Milletvekili Genel seçimlerinde CHP, Ulusalcıları temsil eden bölge partisi olarak yarışa girecektir.


Eğer BDP’de bölge partisi olmaktan sıyrılıp, Türkiye partisi olmak için adımlar atarsa, CHP’den kopan Yenilikçilerle birlikte seçimlere girebilir.


BDP, Kürt Milliyetçiliği’nden sıyrılırsa, Evrensel Sol ve Sosyal Demokrat siyasete en yatkın partidir. Dolayısıyla, BDP Yeni Türkiye’nin kitlesel Sol Partisi olabilir.


Kabul edersiniz veya etmezsiniz, parlementodaki gerçek sol parti BDP’dir. 


CHP’nin durumu, BDP’ye bağlı. 


Eğer CHP kendini değiştirip dönüştürmezse, Batı’daki CHP tabanı biraz MHP’ye ve biraz da İP’ye, Doğu’daki CHP’liler de BDP’ye kayarlar.


Geriye kalan CHP ise, barajla boğuşan Ulusalcı bir bölge partisi olarak yok olmaya doğru sürüklenir.


CHP’nin bu kötü gidişatı nasıl durabilir?


Ulusalcılar çözüm sürecinin bir parçası olurlarsa, CHP’nin yok olma sürecini durdurabilirler. O zaman Ulusalcılar da Yenilikçi olmuş olurlar. Bu kaynaşma da partiyi kurtarır.


 Peki, Ulusalcılar Çözüm’ün parçası olurlar mı?