“Balarılarımızın değerini bilmeliyiz”

“Balarılarımızın değerini bilmeliyiz”

“Balarılarımızın değerini bilmeliyiz”

“Balarılarımızın değerini bilmeliyiz”

“Balarılarımızın değerini bilmeliyiz”
03 Aralık 2009 - 09:58

* Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Rıdvan Ulus, Türkiye’de yetişen Balarılarının değerinin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti.

HABER MERKEZİ
Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Rıdvan Ulus Türkiye’de bulunan; Kırklareli Arısı, Kafkas Arısı, İran Arısı, Suriye Arısı, Karniol Arısı ve Anadolu Arısı Irkları’nın dünya üzerinde saygın bir yerinin olduğunu belirterek Balarılarına sahip çıkılmasını istedi. Ulus yaptığı bilgilendirmede şunları kaydetti:
“Arı ırklarımız ülkemizin doğal zenginliği. Doğal zenginliklerimiz mutlaka korunmalı. Üstün verimli ve hastalıklara dirençli yeni arı hatlarının oluşturulmasında yerli ırk gen kaynaklarımızın kullanılması gereklidir.
Kayıt tutma, koloni yönetim ve hastalık kontrol tekniklerinin uygulama sorunu. Bir bölgede yetiştirilen ana arıların yoğun bir şekilde başka ırkların yaşadığı bölgelere satılması. Kontrolsüz çiftleşme sonucu adaptasyon sorunu Yurt dışından kaçak ya da kanuni yollarla kontrolsüz ana arı ithalatı yapmak Kontrolsüz çiftleşme sonucu adaptasyon sorunu. Olmayan hastalıkları ülkeye getirme sorunu yerli ırklarımızı yok eder.
* Yerli Irklarımızı nasıl koruyabiliriz?
Kayıt tutma, koloni yönetim hastalık ve zararlıları kontrol tekniklerinin yeteri düzeyde uygulanması gereklidir. Bölgeler arasında yoğun anaarı satışları engellenmelidir. Her ırkın bulunduğu bölgelerde genetik sabitleme ve geliştirme programları uygulayan çekirdek özel sektör ya da devlet kontrolünde çalışan merkezlerin kurularak,  damızlık ana arı yetiştirmeleri sağlanmalıdır. Bu merkezlerin anaarı yetiştirici işletmeleri ile koordinasyonlu çalışması sağlanmalıdır. Yurt dışından kontrolsüz anaarı getirilmesi önlenmelidir. Etkin çalışan arıcılık modelleri oluşturulmalıdır.
* Yapay Tohumlama Tekniği’nin Önemi?
Bu teknik pratik olarak anaarı çiftleşmesinde genetik kontrollü sağlar.  Teknik çeşitli bilimsel çalışmalarda kullanıldığı gibi, arıcılık işletmelerinin damızlık kolonilerin oluşması programlarında başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
* Kapalı Toplum Genetik Geliştirme Programı
Program Page ve Laidlaw tarafından 1985’tegeliştirildi. Bu program ile 4-5 yıl sure içerisinde üzerinde çalışılan karakterler arzu edilen düzeye ulaşabiliyor. Programa 35-50 koloni ile başlanabiliyor. Koloniler yıllık olarak, geliştirilmesi istenen performansları değerlendirilerek, koloni sayısının %20’si kadar yüksek performans gösteren kolonilerden, birkaç yüz anaarı yetiştirilerek ve topluluğu temsil eden erkek arılarla yapay tohumlama tekniği kullanılarak çiftleştirilirler. Yapılan işlem her yıl tekrarlanır. Yapılan çalışmalarda bu program ile 20 yıl akrabalı yetiştirme krizi olmadığı görülmüştür.
* Yerli Irklarımızı korumalıyız
Sonuç olarak Yerli Irklarımızı korumalıyız. Koloni yönetimi programları ile kolonilerimizden en yüksek düzeyde performans sağlamalıyız. Genetik geliştirme programları ile ırklarımızın arzu edilen genetik karakterlerini iyileştirilerek, kolonilerimizden koloni yönetim programları ile alınan performansın en az iki katının alınması sağlanmalıdır. Bu amaçlara ulaşabilmek için oluşturulan modeller özel sektör ve devlet kurumları tarafından devamlığı sağlanacak şekilde yönetilmelidir.”  (s)