* Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Trakya Gezisi kapsamında Kırklareli’ye 2 günlük bir gezi düzenledi. Bahçeli Kırklareli Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmasında Belediye Başkan Adayları Derya Bulut’a sonuna kadar kefil olduklarını belirterek Kırklarelililerden destek istedi.

HABER MERKEZİ
30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak olan Mahalli İdareler Seçimleri kapsamında Trakya Gezisi’ne çıkan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel başkanı Devlet Bahçeli Kırklareli’ye de 2 gününü ayırdı. 05 Mart 2014 Çarşamba günü akşam saatlerinde Kırklareli’nin Vize İlçesi’ne bağlı Çakıllı Beldesi’ne gelen Bahçeli ardından Vize İlçesi’ne geçti. Buralarda konuşma yapan Bahçeli akşamı Demirköy’ün İğneada Beldesi’nde geçirdi. 06 Mart 2014 Perşembe günü saat 10.30’da Demirköy İlçesi’nde bir konuşma yapan Bahçeli ardından Pınarhisar İlçesi’nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Mahalli İdareler Seçimleri çalışmaları kapsamında Kırklareli’ye 2 gününü ayıran Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli saat 13.30’da Kırklareli merkez ilçeye geldi. Büyük bir coşku ve ilgi ile Fevzi Çakmak Bulvarı üzerinde karşılanan Bahçeli beraberinde MHP Kırklareli Belediye Başkan Adayı Derya Bulut, MHP Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan, MHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Kürşad Yamaner, Kırklareli Belediye ve İl Genel Meclisi Üye Adayları, İlçe ve Belde Belediye Başkan Adayları ile birlikte Cumhuriyet Caddesi üzerinden mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na yürüyerek geçti. Bahçeli’ye yol güzergahı boyunca vatandaşlar ve esnaflar büyük ilgi göstererek alkışladılar.
* “30 Mart’ta Türkiye’nin geleceği belirlenecek"
“Devletin Başına Devlet Gelecek” sloganları ile kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Mart Mahalli İdareler Seçimi’nin ülkemiz için çok büyük önem arz ettiğini belirterek şunları kaydetti:
 “30 Mart seçimleri ülkemiz için çok büyük önem arz etmektedir. Sadece belediye başkanları ve üyelerinin seçiminin ötesinde Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı iç ve dış sorunlar, sosyal ve ekonomik sıkıntılar, gelişen diğer olaylar bu seçimlere çok farklı bir anlam yüklemektedir. Bu nedenle de tüm siyasi partilerimiz seçimlere ayrı bir özen göstermektedir. Siz değerli dava arkadaşlarımızdan isteğimiz, seçimlere bütün yakınlarımızla, sandığa götürebileceğimiz oy kullanma çağına gelmiş her insanımızla birlikte giderek oylarımızı kullanmak, oy kullanmanın ötesinde oylara sahip çıkmak. Onun için de ilçe ve il teşkilatlarımızın görevlendirdiği sandık görevlileri, en son gün davasına sahip çıkacak bir şuurla kullanılan oyların herhangi bir hile ile şaibe altında bırakacak davranışlardan uzak tutmaları için gayret göstermelerini, sandık günü en erken saatte görevlerine giderek sayımların tamamlanacağı ana kadar görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz.” 
* “Kimsenin vatandaşlarımızın aklını karıştırmaya hakkı yok”
17 Aralık Operasyonu hakkında da konuşan Bahçeli;
“Bugün 80. günündeyiz. 17 Aralık’ta yapılan operasyon, şu an için iktidarın olayların üzerine gitmeme veya yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının kendileri için komplo olduğu iddiasıyla gündemi buraya kilitleyerek yargıyı çalıştırmıyor. Bu nedenle milletimiz üzüntü içerisinde. Bu olaylar doğru mudur? Yoksa birtakım komplolar mıdır? Yoksa Başbakanın iddiasıyla bir yargı darbesi midir? Neyin nesidir? Bunu aydınlatmak Sayın Başbakana düşer. 4 tane bakan çocuğu karışmış, bir banka genel müdürü karışmış, ayakkabı kutularında 4 buçuk milyon dolar gibi yüksek meblağlar bulunduğu iddiası var. Bütün bunlar milletimizin kafasını karmakarışık ediyor. Sayın Başbakan, ses kayıtlarına ‘montaj’ diyor. ‘Benim yaptığım hizmetleri çekemiyorlar’ diyor. ‘Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye istiyorlar’ diye konuşup, yolsuzluğun üstünü örtmeye çalışma. Her şey ortada, bunları açıklayacak olan sensin. Baba-oğul telefon konuşmasında, birtakım iş adamlarıyla, Adalet Bakanı’yla yaptığın konuşmalarda hiçbir tanesini montaj olarak iddia etme. Değil mi, doğru mu yanlış mı? Sen başbakansın, sen bulacaksın. Kendi sesinle kiminle konuştuğunu sen hatırlamıyorsun da fantezi olarak herkesi suçluyorsun. Bir montaj yapıyorsun ki onu hiç kimse fark etmiyor ama bunu o millet görüyor. Senin tüm mitinglerin montajdır Sayın Başbakan. Tekirdağ’da yaptığın mitingi Edirne’nin üzerine ekliyorsun.
Paraları toplayıp toplayıp kasa koyarken sayıyorlar, bu nedenle elleri uyuşmuş kolları ağrır hale gelmiş birisi de tavsiye etmiş kendinize ‘Bu kadar eziyeti kendinize niye yapıyorsunuz, teknoloji ilerledi para sayma makineleri var, alın eve birer tane’ demiş. Türkiye’de yolsuzluk var mı yok mu? Var ise nereye kadar? Kime kadar uzanıyorsa kökünden kazımaya, gerekli cezayı vermeye size namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum. AKP’li kardeşim bunu Başbakana niye sormuyorsun? Niye bu soruların cevabını istemiyorsun? Neyden gocunuyorsun ki herkese saldırıyorsun? Türkiye’de mitingler yapıyorsun belediye seçimleriyle ilgili buralarda. Hiç yolsuzluk ve rüşvetin olduğundan değil kendinden bahsediyorsun. Sen kimsin? Bu kadar işin içerisinde bir gocunduğun yer var ki sen bu kadar rahatsız oluyorsun Saldırgan oluyorsun” dedi.
* “Bu milleti sahipsiz mi zannediyorlar?”
Suriye’de iç savaş bulunduğunu söyleyen Bahçeli; “Orada PKK’nın uzantısı olan PYD, Suriye’nin bu kargaşa ortamında Batı Kürdistan Özerk Yönetimi’ni üç kanton halinde oluşturdular. Şimdi buradan cesaret alarak, Kuzey Kürdistan Özerk Yönetimi için PKK cesaretlendi ve şimdi 30 Mart seçimlerinden sonra bazı gelişmeler olacağını, eğer sözünde durmazsa daha farklı şeyler olacağı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bugün tehdit ediyorlar. 30 Mart’ı da göreceğiz. Bu milleti sahipsiz mi zannediyorlar? Bu alan Kuzey Kürdistan Özerk Yönetimi olarak düşünülmüş ve planlanmıştır. ‘Demokratik açılım’ denen zırva buraya doğru gidecek ve sonra buradan da özerk yönetim ilanıyla birlikte dört parçalı büyük Kürdistan’ın kuruluşu, ABD’den tutun da bilmem neye kadar desteklenerek, Türkiye bölünmenin eşiğine getirilecektir. Kimse kimseyi kandırmasın. Televizyonlarda bazılarını göstermeyerek, ‘Güneydoğu’da yatırımlar yapılıyor, huzur var’ diye kimse kimseyi aldatmasın. Polis kardeşlerimiz güvenliği temin etmek için ortalarda dolaşıyor. Şark hizmeti yapan hepsi gerçeği bilmektedir ama kontrolü PKK yapıyor, vergiyi PKK topluyor, herkesten haracı PKK alıyor. Şimdiden burada ‘biz şuyuz’ diyorlar.”
* “Nereye ne desteği verdiğinizi gözden geçirin”
 Bahçeli, değişik partilerden olsa da herkesin bu ülkenin insanı olduğunu vurgulayarak;  “Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş kardeşlerim, tertemiz vatan evl atları, nereye ne desteği verdiğinizi bir gözden geçirin. 2002 yılındaki durumunuzla 2013 yılındaki durumunuzu mukayese edin. AKP’ye oy vermiş kardeşim, vermemiş kardeşlerimiz gibi gelir seviyeniz yükseldi mi? Hayat pahalılığından kurtuldunuz mu? İşsiz olan evlatlarınıza iş bulma imkanını sağladınız mı? Esnafın durumu nasıl, çiftçinin durumu nasıl, hayvancılığın durumu nasıl? Bunların hepsinin sorunlarının çözüldüğüne inanıyorsanız, o zaman sayın vatandaşlarım, gidin 30 Mart’ta da gönül rahatlığıyla oylarınızı verin” şeklinde konuştu.
* “Aldatma ve Kandırma Partisi”
 Yolsuzluğa müsaade edildiği takdirde bunun toplumun her yerine yayılacağı uyarısını yapan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bu toplumu çürütür, devleti çökeltir. Bunun dünyada çok örneği vardır. Meraklı olanlar Tunus’u, Mısır’ı, Libya’yı, Ukrayna’yı, Endonozya’yı incelesin. Orada diktatörler, orada toplumda kabul gören karizmatik liderleri diye isimlendirilen, hakkı zatinde özü de sözü de yalan olan ve hırsız olan insanlar hep ortadan kalkmıştır. Ülkeleri terk etmişlerdir. Böyle bir ortamı Türkiye’de sosyal hareketliklerle ortadan kaldırılıp, Türkiye’nin yanlış yollara sürdürülmesi de doğru olmaz. O sebepten dolayı yolsuzlukla mücadele mutlaka, yapılması gerekir. Adalet Ve Kalkınma Partisi bunu yapamıyor ise o zaman vatandaşımız şimdiden zaten adını koyuyor. Öyle bir gençliğe sahibiz ki zekası, kabiliyetiyle ülkemizden evvel bazı olayları görüyor. O zekayla da o bazı kavramlarla da öyle izah ediyor ki millete diyor ki ‘Benim büyüklerim, devleti yönetenler, sözlerine dikkat et, sizi uyarıyorum’ diyor. Ne yapıyor söz gelimi, Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin vaat ettiklerinin yerine gelmediğini hissedince, diyor ki ‘Bu Adalet Ve Kalkınma Partisi değil, bu Aldatma ve Kandırma Partisi’dir.’ Yolsuzluklar ortaya çıkıp, 4.5 milyon dolar kutularda görülünce bu zeka fışkıran evlatlarımız, hemen uyarıyor. ‘Bu Adalet Ve Kalkınma Partisi değil, ‘Ayakkabı Kutusu Partisi’dir’ diyor. Bu zeka fışkıran evlatlarımız baba oğlun muhabbetini gazetelerde okuyup internette okuyunca yine zekasını çalıştırıyor. ‘Bu, Adalet ve Kalkınma Partisi değil ‘Aileyi Kalkındırma Partisi’dir’ diyor. Bunların hepsi doğrudur.”
* “Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü tükenmiştir”
 30 Mart seçimlerinin aynı zamanda bir sürecin başlangıcı olduğunu öne süren Bahçeli, şunları kaydetti:
 “Türkiye’nin siyasi gelişimi sırasında, 3 siyasi olay üst üste gelmektedir. Bunlardan bir tanesi 30 Mart’ta belediye başkanlarımızı ve belediye meclis üyelerimizi seçiyoruz. 28 Ağustos’ta ilk defa cumhurbaşkanlığının halk tarafından seçilmesi yasa değişikliği ile cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Üçüncüsü ise 2015 yılı en geç 12 Haziran’ına kadar 25. dönem milletvekilliği seçimleri olacaktır. Demek ki belediye başkanımız, cumhurbaşkanımız ve milletvekillerimizin seçimi. Eğer bu 3 siyasi olayı, 3 noktada bir doğru olarak tespit edebilir, ortaya koyabilirseniz, bunun kesin sonucu, 2015 yılı içerisinde Türkiye’nin siyasi şeklinin kesin olarak değişmesi demektir. Bunun bir başka ifadesi, kesin olarak değişim diyorsak bugünkü Adalet Ve Kalkınma Partisi’nin gidici olması demektir. Bugünkü Adalet Ve Kalkınma Partisi gitmeli midir? Evet gitmelidir. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü tükenmiştir. Babalar oğullar ilişkisi çok farklı noktaya gelmiştir. Bakan ve bakan çocukları, Başbakan ve Başbakan çocukları Türkiye’de tartışılır bir hale geliyorsa, artık Ak Parti’nin AK’ı kalmamıştır. Bunu da iyi düşünmek lazımdır.”
* “Siyaseten üslubumuza dikkat etmeliyiz”
Herkesin siyaseten konuşurken uslubuna dikkat etmesi gerektiğini belirten Bahçeli; “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, zaman zaman konuşuyor, kalkıyor diyor ki, ‘Ana muhalefet başkanı genel müdür’ diyor. Güya kendine göre aşağılamış oluyor. Halbuki, birilerini aşağılatırken, kendisinin aşağılattığını görmesi için biraz daha aşağıda kalması lazım. Bize ise ‘Yavru muhalefet’ diyor. Kurdun yavrusu bile Recep Tayyip Erdoğan için tehlikedir. Aklını başına al Recep Ağa. Konuştuğunu bil. Güzel bir Türkçesi var. Bir kısmı Recepçe, bir kısmı Türkçe. Mesela diyor ki, ‘Cehape, CHP’ diyor. Bizim için de ‘Mehape, MHP’ diyor. Pe’ler doğru güzel bir Türkçe, ama CeHa ile MeHa Recepçedir. Partiler isimleri söylenirken baş harfleri ile kısaltılarak daha anlaşılabilir hale getirmek istiyorlar. Biz de kalkmışız Adalet ve Kalkınma Partisi’ne diyoruz ki AKP. Ne var bunda, bir sakınca mı var? O diyor ki, ‘Bize AKP demeyiniz’ peki ne diyelim size? AK Parti diyelim. Peki bazı vatandaşlarımız, AK Parti dedi. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş kardeşlerimiz. Fakat 17 Aralık’a geldiğimiz vakit kazandibi karası gibi oldu. Onun için siyaseten üslubumuza dikkat etmek lazım.”
* “Derya Bulut kardeşimize kefiliz”
MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli gündemdeki konuları değerlendirdiği konuşmasının ardından MHP Kırklareli Belediye Başkan Adayı Derya Bulut ile ilgilide bir şeyler söyledi. Derya Bulut’in Kırklareli için yapmayı vaat ettiği şeylerin arkasında olduğunu belirten Bahçeli bunları yapmaması halinde de parti olarak gerekenleri yapacaklarını belirterek şunları kaydetti:
“Kırklareli Belediye Başkan Adayımız Derya Bulut kardeşimiz misyonuyla, vizyonuyla, karakteri ve dürüstlüğü ile tanınmış bir kişidir. Sizlerin görev vermeniz halinde verdiği sözleri yerine getireceğine olan inancım tamdır. Biz Genel Merkez olarak her zaman adaylarımızın seçildikten sonrada takipçisi olduk. Verdiği sözleri yerine getirip getirmediğine baktık. Derya Bulut kardeşimize seçildiği takdirde verdiği sözleri yerine getirmesi için her zaman destek oluruz. Fakat verdiği sözleri yerine getirmez, hakkında iddialar çıkarsa parti olarakta biz gerekeni anında yaparız. Kırklareli halkı olarak bundan hiçbir şüpheniz olmasın. Biz Derya Bulut kardeşimize kefiliz”