‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı

‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı

‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı

‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı

‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı
18 Şubat 2011 - 09:04

Türk-Yunan Dostluk Derneğinin Kültürel ve Uluslararası ilişkileri çerçevesinde 16 Şubat 2011 Çarşamba günü “Türk-Yunan Kültür Haftası” etkinlikleri kapsamında ‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel yapıldı.

HABER MERKEZİ
Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Rektörlüğü Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan ‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konu panele, Kırklareli Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Faruk Doğan, Trakya Üniversitesi Balkan Dilleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sema Sandalcı ve Trakya Üniversitesi Balkan Dilleri Bölümü Öğretim Görevlisi Tanasis Kungulos panelist olarak katıldı.
İlk olarak Kırklareli Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Faruk Doğan Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde dikkat çekerek, 1930 yılında Türk-Yunan ilişkilerinde yakınlaşma döneminin başlamasında Bulgaristan'ın Balkanlardaki tutumunun etkili olduğunu belirtti.
Doğan; “Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde dikkat çeken noktalardan biri, özellikle Yunanistan'ın  kendisini güvende hissetmediği, dışarıdan herhangi bir tehdit altında bulunduğu durumlarda Türkiye’yle normal ilişkiler kurarken, kendini güvencede ve rahat hissettiği anlarda ise Türkiye’ye karşı yayılmacı bir politika izlemesidir diyen Doğan, '' Türk-Yunan ilişkilerinin genel yönelimi açısından Kıbrıs sorunu, artık bir egemenlik sorunu olarak algılanmaktan daha fazla, özellikle iki ülke arasındaki Ege Denizi'nde yaşanan diğer uzlaşmazlıklar göz önünde bulundurulduğunda, ulusal dış politika seçeneklerinin gerçekleşmesi açısından, stratejik ve taktik faktör olarak algılanmaktadır. Günümüz gerçekleri altında hem Türkiye hem de Yunanistan, Kıbrıs'ın bütününe sahip olmayı amaçlayan girişimleri gerçekleşebilir bulmamaktadırlar. Artık ne Türkiye ne de Yunanistan ada üzerinde kendi ulusal egemenliklerini kurabilmek gücü ve isteğinde değildir” dedi.
Trakya Üniversitesi Balkan Dilleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sema Sandalcı, kültürlerin edebiyatları sayesinde bazı anlayışlar günümüze miras kaldığını ifade ederek;
“Önemli olan bugünü sürdürmek, dost ya da düşman diye sabit kelimeler yerine, aleyhimizde ya da lehimizde olan durumları iyi analiz etmektir. Bize göre dostluk öne çıkmalı. Ama bir kelime dostluğu çağrıştırabilir, bir diğer kelime de düşmanlığı. O halde bizim kendimizi doğru bilgi kaynaklarıyla donatmamız önemli. Bu da eğitimle, karşılıklı dayanışma ile olur. Günümüzde pek çok mübadil torunu dedesinin ya da babasının, anasının dilinden düşürmediği toprağını ziyaret etmekte, olabiliyorsa kilisesinde ayin yapmak istemektedir. 5. bin yıllık Anadolu geleneklerini ele aldığımızda, bu açıdan din ve kültür kavgası çıkmamalı. Bugün biz kendimiz biz Türkiyeliler ne yapıyoruz, nasıl bir eğitim alıyoruz, niye yoksul kalıyoruz, bunlar tartışılmalı! Çünkü öyle tarihi olaylara, gelişimlere dayalı, öyle zengin bir toprak ve kültürler üzerinde yaşamaktayız ki, bugün cahil ya da yoksul kaldığımızda, bunca savaşların ardından kazandığımız mücadeleyi, saygınlığımızı kaybederiz, dostluklar da çıkara dönüşür.  Tarihimizi, kültürümüzü bilmeden yaşamak, karşılaştırma yapmamıza, sentez çıkarmamıza engel olmaktadır. Dost ya da düşman, karşındakinin yediğini, içtiğini, müziğini, kültürünü incele, eğer ortak bir şey varsa, mutlaka üzerinde düşünülmeli. Her şeye karşın, Türk,Yunan dostluğu bir sorumluluk altında devam etmelidir” dedi.
Trakya Üniversitesi Balkan Dilleri Bölümü Öğretim Görevlisi Tanasis Kungulos ise, Türkiye'de Yunan diline Yunanistan’da da Türk diline ilgi olduğunu söyledi. Türkiye ile Yunanistan'ın en büyük özelliğinin ortak müzik olduğunu vurgulayan Kungulos;
“Dünya nüfusu arttı, tarım alanları ise azaldı. 'Dünya açlığa gidiyor' Dostluğa, kardeşliğe ve güvene ihtiyacımız var. Batı toprakları, Ege topraklarından daha verimlidir. Batı topraklarıyla Avrupa toprakları kesinlikle rekabet edemez. Ama biz verimli topraklarımızda halen kavak yetiştiriyoruz. Zenginleştikçe de dostluğumuz fazla gelişecek. Biz Batı Trakyasız olamayız. Geleceğe beraber el ele tutuşarak gitmeliyiz” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından ‘Yunanistan Tarihi Münasebetleri’ konulu panel sona ererek Türk -Yunan Dostluk Derneği Genel Başkanı Esra Aygün, Belediye Başkanı Cavit Çağlayan, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, Yunanistan'ın Edirne Konsolosu Paraskevi Tzevelek ve konuşmacılara plaket takdim etti.
Panel İstanbul özel Fener Rum Lisesi ve Kırklareli Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterileri ile sona erdi.
Belediye Başkanı Çağlayan, Rektör Aykaç, Genel Başkan Aygün, Yunanistan'ın Edirne Konsolosu Tzevelek ve beraberindekiler Yunanistan ve Türkiye ressamlarının yapmış olduğu yağlı boya resim sergisi açılışı ve gezisi ile 16 Şubat 2011 Çarşamba günü etkinlikleri sona erdi. (ue)