‘Her ailenin 3 çocuk yapması gerektiği’ soru önergesine cevap geldi

‘Her ailenin 3 çocuk yapması gerektiği’ soru önergesine cevap geldi

‘Her ailenin 3 çocuk yapması gerektiği’ soru önergesine cevap geldi

‘Her ailenin 3 çocuk yapması gerektiği’ soru önergesine cevap geldi

‘Her ailenin 3 çocuk yapması gerektiği’ soru önergesine cevap geldi
14 Temmuz 2010 - 19:53

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Adalet Komisyonu Üyesi Av. Turgut Dibek 12 Ocak 2010 Tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na “her aile en az 3 çocuk yapması gerektiği” konusunda gönderdiği soru önergesine cevap geldi.
HABER MERKEZİ
Milletvekili Av. Turgut Dibek gönderdiği soru önergesinde şu soruları yöneltmişti;
“Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta ailelerin en az 3 çocuk yapması gerektiğini iddia etmektedir. Başbakan, gelir ve eğitim durumlarına işaret etmeden tüm aileleri 3 çocuk yapmaya teşvik ederken, Pazar günü İstanbul Haliç köprüsünde ağır yaralı şekilde bulunan Bedrettin KARADUMAN gibi birçok çocukta aileleri ve/veya çeteler tarafından dilendirilmektedirler.
Başbakanın 3 çocuk açıklamaları ardından, Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU 10 Aralık 2009 Pazar Günü “Genç nüfus azalıyor, öğrenci sayısı düşüyor” açıklamasında bulunmuştur.
28 Aralık 2009’da Türkiye’nin 200 üniversiteyi kaldıracak kapasitede olduğunu söyleyen YÖK Başkanı Yusuf Ziya ÖZCAN ise bakanın açıklamalarından bir gün sonra,  “20 yıl sonra nüfusun 85-90 milyon olacağını ve 1 milyon 200 bin kişi yüksek öğretim yaşında olacağını tahmin ediyoruz. Böyle giderse üniversiteler öğrenci bulmak için promosyon düzenleyecek” açıklamalarında bulunmuştur.
TÜİK Başkanvekili Ömer Toprak da, “Nüfusun korunması için her aile en az 2 çocuk sahibi olmalı” demiştir. Buna göre;
Başbakanın ailelerin eğitim ve gelir durumlarını önemsemeden her ailenin en az 3 çocuk yapması isteğinin gerekçeleri nelerdir?
Milli Eğitim Bakanının, YÖK Başkanının ve TUİK Başkanvekilinin açıklamaları Başbakanın 3 çocuk söylemini haklı göstermek için mi medyada yer almıştır? Özellikle YÖK Başkanının 28 Aralıkta Türkiye’nin 200 üniversiteyi kaldıracak kapasitede olduğunu söylemi, dün “Böyle giderse üniversiteler öğrenci bulmak için promosyon düzenleyecek” diye değişmesi başbakanlığın 3 çocuk konusunda bir baskı unsuru olduğu anlamına mı gelmektedir?
Hiçbir sınır belirtilmeksizin her ailenin en az 3 çocuk yapmasını istemek, Pazar günü ortaya çıkan Küçük Bedrettin olayı gibi bir çok çocuğun dilenmeye zorlaması, sokaklara düşmesi, çeteler tarafından dilendirilmesine neden olmayacak mıdır?
Sokaklarda kaç çocuk yaşamaktadır? Bu çocukların kaçta kaçı çeteler tarafından kullanılmaktadır? Aileleri tarafından dilendirilmeye zorlanan kaç çocuk vardır? Hükümetinizin sokaktaki çocuklarla ilgili bir çalışması var mıdır?”.
CHP Kırklareli Milletvekili Adalet Komisyonu Üyesi Av. Turgut Dibek’in TBMM Başkanlığı’na gönderdiği soru önergesine; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Milli Eğitim Bakanlığı tarafından cevaplandırılmasını istemişti. Soru önergesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından cevaplandırılarak şunlar kaydedildi;
“1. Soruya konu hususa ilişkin basında "Nüfus artış hızı kısa sürede 4.8'den 2.2'ye geriledi. 6 yıl içinde bu noktaya geldik. 2'nin altı nüfusun geriye dönüşü demektir. Düşüş hızı Fransa, Almanya ve Yunanistan'ın 30 yılda yaşadığına denk geliyor" , "Dünyadaki örneklere baktığımızda nüfus artış hızı yüzde 2'nin altına düştüğünde trendi tersine çeviremez hale geliyorsunuz. Bu noktaya gelmeden önlem almak zorundayız" dediğimiz yer almıştır.
2. Konuya ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca; yükseköğretim kurumlarının sayısının son yıllarda önemli ölçüde artmasına karşın, nüfus artış hızının ve dolayısıyla genç nüfusun giderek azalması nedeniyle öğrenci sayısının düşeceği öngörülerek söz konusu açıklamanın yapıldığı beyan edilmektedir.
3-4. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre; çocukların sokakta çalıştırılması, dilendirilmesi ve yaşaması birçok nedenle iç içedir. Bu kapsamda sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocukları tehlikelerden korumak ve sosyal rehabilitasyonlarını sağlamak için Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne bağlı çocuk ve gençlik merkezleri hizmet vermekte olup bu merkezlerden hizmet alan çocuk sayılarına ve çocuk ve gençlik merkezleri tarafından tespit edilen çocuklara sunulan hizmetlere ilişkin bilgileri içeren çizelgeler ekte sunulmuştur.
Çocuk ve gençlik merkezleri aracılığı ile sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocuklara yönelik olarak; bakım, barınma, sağlık, eğitim-öğretim sistemine kazandırma, eğitim-öğretim sisteminde destekleme, mesleki beceri kazandırma, psiko-sosyal gelişimlerini destekleme ve madde kullanan çocukları tedaviye yönlendirme çalışmaları yürütülmektedir. Sokakta yaşayan ve/veya çalıştırılan çocukların ailelerine yönelik psiko-sosyal destek ve bilinçlendirme çalışmaları, meslek edindirme faaliyetleri, ekonomik yoksunluk içinde olduğu belirlenen ailelere sosyal yardım hizmetleri, çocukların aileye dönüşlerinin mümkün olduğu durumların tespiti halinde aile ve çocuğun bir arada yaşamasına ilişkin uyum çalışmaları gerçekleştirilmektedir.
Sokakta yaşayan/çalıştırılan çocukların, örgün eğitim veya mesleki eğitime dahil edilmeleri ve ailelerinin yanına veya kurum bakımına yönlendirilerek, eğitimini tamamlamış ya da iş sahibi gençler olarak rehabilitasyonlarının tamamlanması amacıyla, 2004 yılında Sayın Başbakanımız talimatıyla Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı'nın koordinasyonunda, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Milli Eğitim Bakanı ve Adalet Bakanı'ndan oluşan bir komite kurulmuştur. Bakanlardan oluşan komitenin talimatları ile SHÇEK Genel Müdürlüğünce, Türkiye genelinde uygulanmak üzere basamaklandırılmış yeni hizmet modeli hazırlanmış ve model, 25.03.2005 tarihli ve 25766 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Başbakanlığın 2005/5 numaralı Genelgesi ile uygulamaya konulmuştur.
Yeni "Sokakta Yaşayan/Çalışan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli", öncelikle sokakta çalıştırılan, sokakta 24 saatini geçirip her türlü istismara açık olan, madde kullanan çocukların sokaktan çekilerek örgün eğitim ve mesleki eğitime yönlendirilmelerini, madde bağımlılığı tedavilerinin yapılması, barınma, beslenme, giyim, sağlık, eğitim ve benzeri tüm ihtiyaçlarının karşılanmasını, toplumla yeniden bütünleştirilmesini içeren çok sektörlü yaklaşımı içermektedir. Ayrıca önleyici tedbirleri de kapsamaktadır.
Hizmet modeli öncelikle sorunun yoğun görüldüğü, İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Adana, Mersin ve Bursa illerinde uygulanmaktadır.
2006 yılında modelin uygulandığı illerde, UNICEF Türkiye Temsilciliğinin teknik desteği ile il değerlendirme toplantıları düzenlenmiş ve illerin yerel temsilcileri ile il eylem planları oluşturulmuştur.
2007 yılı Mayıs ayında ise Ankara'da Yeni Hizmet Modeli İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyeleri ile yeni hizmet modeli kapsamında yapılan çalışmalar değerlendirilmiştir. İl eylem planları doğrultusunda yapılan çalışmaların değerlendirildiği rapor hazırlanmış, bakanlıkların konu ile ilgili oluşturulan İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyelerine sunulmuştur. Çalışmaların başarılı yanları ve aksayan yönleri İzleme ve Değerlendirme Kurulu toplantısında tartışılmış ve gerekli tedbirlerin alınması yönünde kararlar alınmıştır.
14.10.2009 tarihinde Anılan Genel Müdürlükte İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyeleri ile Sokakta Yaşayan Çalıştırılan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli il eylem planlarının değerlendirilmesi toplantısı yapılmıştır.
UNİcEF Türkiye Temsilciliğinin teknik desteği ile yeni hizmet modelinin ve il eylem planlarının değerlendirilmesi amacıyla "Sokakta Yaşayan Çalıştırılan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli'nin İl Eylem Planlarının Değerlendirilmesi" çalıştayları İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Adana, Mersin ve Bursa illerinde yapılmıştır.
Diğer taraftan, İçişleri Bakanlığından alınan bilgiye göre de yeni hizmet modelinin temel aşamasını teşkil eden faaliyetler çerçevesinde; mobil ekiplerin çalışmalarına katılmak ve görev esnasındaki güvenliklerini sağlamak amacıyla her ekipte bir emniyet personeli görevlendirilmekte, gerektiğinde mahalli emniyet birimlerinin takviyesi ile ilkadım istasyonlarının güvenliklerinin sağlanması şeklinde çalışmalara destek verilmektedir.”
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan araştırmalarda 2010 yılı Mart ayında sokakta çalıştırılan 4 bin 697, sokakta yaşayan 112, dilendirilen 108 çocuk olduğu tespit edildi.
2010 yılı Mart ayında Çocuk ve Gençlik Merkezleri tarafından tespit edilen 7 bin 669 çocuğa sunulan hizmetlerden yararlandığı açıklandı. (ue)