İlahi Adalet

İlahi Adalet

İlahi Adalet

İlahi Adalet

İlahi Adalet
03 Şubat 2010 - 09:30


 


İnsanoğlu dünyaya sıfır kilometre gelir. Çevre şartları ile yaşadığı ortamda büyürken kişiliği oluşur.
Karakteri şekillenirken aile terbiyesinin önemi büyüktür. Haram lokma yedirilmeden büyütülen evlatlar ana babayı rezil etmezler vezir ederler.
Çocukluğunda ailesi tarafından temelleri doğrulukla atılırsa büyüdüklerinde de dürüst bir kişilikler ortaya çıkar.
Süte su karıştıranlar ve çocuklarını haramla büyütenler, hesabını ilahi adalete ödemişleridir ve ödeyecekler.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Etrafımıza baktığınızda birinin ızdırap içinde olduğunu gördüğünüzde biliniz ki hesap ödüyordur.
Beşeri adaletin verdiği ceza hakkaniyetli olmayabilir. Ancak İlahi adalet her zaman tam olarak tecelli eder.
“Eden, bulur” derler. Çalanların, çırpanların ve başkalarının hakkını yiyenlerin, beşeri adalette hesaplarını vermeden kendilerini saklayabilirler.
Toplumsal kurumlarda liderlik yapan konumlarını ceplerini milletin paralarıyla dolduranlar varsa, biliniz ki yine toplumun gözleri önünde rezil ve kepaze olarak ilahi adaletin gazabına uğrayacaklardır. Kuşkunuz olmasın.
Beşeri adaletten çaldıklarını saklayacak kadar ustalaşanlar, ilahi adaletin gazabından nasıl kurtulacaklar?
Hayat ibretlerle doludur. Kimsenin yaptığı kötülükler yanına kalmaz.
O bakımdan helalinden yenilen soğan ekmek bal baklava börekten daha tatlıdır.
Kurumların başında görev yapanların milletin kör kuruşunu kursağından geçirirken çok düşünmeleri gerekir.
Hesap kitaplarını, kanun boşluklarına göre uydurabilirler. Topluma kendilerini doğru dürüst diye de yutturabilirler.
Ancak milletin paralarını kendi özel çıkarlarına kullandıysalar, toplumun gözü önünde ilahi adaletin gazabıyla cezalanacaklardır.
Şu kısacık hayatta doymayan amellerini tatmin etmek adına, çalanlar ve çırpanlar hem bu dünyada hem de öbür dünyada çok ağır hesaplar ödeyecekler. Bunu da halkın gözünün önünde ödeyecekler.
Değer mi peki çalmaya çırpmaya?
Değmez.
Neden?
Çünkü; Evvelimiz bir damla murdar su, sonumuz leş….