HÜR DÜŞÜNCE


Oktay Ceylan


Bazı yerel gazetelerimizin 30 Kasım 2010 tarihli manşetlerinde “Tarihi Yağmaladılar” haberi dikkatimi çekmişti.
Yazının tam metninin okumadan gazete manşetleri ile bende;
- İşgalciler ilimizdeki tarihi yerleri yağmaladılar.
- Defineciler, mezarlardaki mumyalanmış cesetleri ve mücevherleri yağmaladılar.
- İl Müzemiz yağmalandı v.s., v.s. kanısı hakim oldu.
Fakat atılan manşetlerin içeriğini okuyunca, yağmurdan dolayı yıkılmaya yüz tutmuş tarihi bir bina çökmüş enkazın ardından fakir, gariban, ihtiyaçları olan vatandaşlarımız ısınmak amacıyla ikişer üçer tahta parçalarını evlerine götürmüşler.
Bizim yerel basınımıza göre de bunu adı “Tarihi Yağmaladılar” olmuş.
Ben Tarihçi değilim.
Ancak; araştırmalarıma göre (yanlışım varsa beni ikaz edin) 1903 tarihinde Fransızlar tarafından verilen 107 yıllık el yapımı olan ve ilimiz Devlet Demir Yolları’na ait Gar Binası’nın ön tarafında bulunan Tarihi Saat yerinde yok.  
Şimdi;
- Devlet Demir Yolları envanterinde böyle bir saat var mı? Yok mu?
- Varsa kendi emanetlerin de mi?
- Eğer saatten haberleri yoksa, çalınmışsa bu bir “TARİHİ YAĞMADIR”
Serhat şehrimizin tanıtımı için milyonlar harcanırken, aynı havayı teneffüs eden, aynı suyu ve toprağı paylaşan, aynı dili konuşan gariban vatandaşlarımızı üç-beş çürümüş tahtayı evlerine götürdüğü için; bazı yerel gazetelerde, yazılı ve görsel basında “YAĞMACI” olarak dünyaya ilân edenleri vicdanları ile baş başa bırakıyorum.