Yağmur Duası

Yağmur Duası

Yağmur Duası

Yağmur Duası

Yağmur Duası
28 Haziran 2010 - 09:14


 



Yağmurun uzun zaman yağmadığı kuraklık zamanlarında, Mahaldeki insanların topluca bir araya gelip duaların yapılıp ardından yemeklerin yenmesi şeklinde Yağmur Duası yapılır. Aynı zamanda sünnet olan bu güzel tören Hem Peygamberimiz hem de onun raşid halifeleri Yağmur Duası’nda bulunmuşlardır.
İlimiz köylerinin çiftçileri 2010 yılının verimli bir yıl olması için Yağmur Duası’na çıktılar. Toplu olarak Yağmur Duası yaptılar. Bu yıl bazı köylerimiz bir araya gelerek Yağmur Duası’nı toplu halde yerine getirdiler. Muhtarlarımızda gerekli desteği vererek dualar toplu olarak yapılmaya başlandı. Çiftçimizin yoğun iş dönemine girdiği bu günlerde duaların toplu yapılması iş gücü açısından daha önemli bir avantaj sağladı.
İlimize yakın köylerde Yağmur Duası yapıldığı için olsa gerek yada başka bir sebeple oralara ve çevrelerine yağmur bol miktarda yağdı.
Fakat; Şeytan Dere’den, Demiryolu’ndan, Karahıdır Mahallesi’nden bu tarafa, şehir merkezine serpintinin dışında önem arz edecek bir yağmur yağmadı. Kırklareli merkezde bu zamana kadar bir Yağmur Duası yapıldığını ben hatırlamıyorum.
Sayın Başkan; 25 senedir Demirtaş Mahallesi Muhtarlığı yaptınız. Uzun zamandan beri Ziraat Odası Başkanlığı’nı yürütüyorsunuz. Oda olarak bir organize yapıp ilimizde de bir ilki gerçekleştirip Yağmur Duası yaptırsanız olmaz mı?
1 ton pirinç 2 bin TL., 1 ton et 22 bin TL., Yağı, unu, suyu, ekmeği, şekeri 2 bin TL. Hesabıma göre bundan faydalanacak insan sayısı 10 bin kişi. İstasyon altında Mesire Yeri’nde bu organizasyon sizin başında bulunduğunuz Ziraat Odası tarafından yapılamaz mı?
10 bin kişi ellerini havaya kaldırıp dua etse, karnını doyursa fana mı olur?
Şenliklerde 1 saat için sanatçı getirip 25 bin TL’yi gözden çıkarıyorlar.
Benim hesabıma göre 10 bin kişinin Rabba yakarışı sadece 24 bin lira.
Bu konuda sizden kamuoyu önünde bir açıklama bekliyorum. Düğün programları 3 ay, 6 ay vs., vs. önce belirlenir ve yerine getirilir.
15 Şehit verdiğimiz gün düğün konvoylarının davul-zurna ile korna sesleri arasında yapılmasını vurdumduymazlık olarak niteliyor ve ilimiz halkının da bunu yadırgadığını düşünüyorum.
Ancak son Belediye Seçimleri’nde seçim propagandası için yapılan konvoylarda rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Şehit olduğu gün bütün siyasi partiler o gün matem tutup sessiz konvoylarla geçerken, Milliyetçi-Muhafazakar olarak geçinen bir partinin seçim konvoylarını müzik ve davul-zurna eşliğinde bir hoş seda içerisinde icra etmeleri ilimiz halkına kötü örnek olmuş anlaşılan.
01 Mayıs 2010 Cumartesi tarihli “Valilik Kararı” başlıklı makalemde genel esaslar doğrultusundaki 2. madde hakkındaki görüş ve dileklerimi aktarmıştım. Genel esaslar bünyesinde 4. maddenin (d) fıkrasında “18 yaşından küçük çocukların sattıkları mal ve hizmetler; kağıt mendil, çiçek, su, tartıcılık, ayakkabı boyacılığı v.b. satın alınmayacak” der. 
Geçtiğimiz günlerde Hükümet Konağı önünde 6-7 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim elinde boya sandığı bulunan çocuğumuza devleti temsil eden, polis tarafından ulanlı, çocuğu tahrik edecek sözlerle çocuğumuzu korkutup, ağlatarak boya sandığını ve küçük yaştaki çocuğumuzu ekip arabasına alıp hızla olay yerinden uzaklaşmaları beni ve orada toplanan halkımızı derinden üzmüştür, bir çocuğa karşı yapılan bu hayasızca hareket.
Polis çocuğun elindeki ekmeğini boya sandığından kazanmıştır. Fakat o çocuğu şimdiden kaybetmiştir. Görev üslupları böyleyse eğer!