12 Eylül Halk Oylaması yaklaştıkça siyasiler meydanı boş boldular atıp tutuyorlar.
Siyasiler sözleriyle bağlıdırlar.
Söylediğiniz sözün esiri, söylemediğiniz sözün hâkimi olursunuz.
Halk Oylaması’nda çıkacak sonuçları tahmin eden araştırma kuruluşları birbirlerinin tam tersine sonuçlar açıklıyorlar.
Hangi araştırma kuruluşu isabet ettirirse güven oluşturacaktır.
Uçuk tahminler yaparak, halkı yönlendirme hesabı yapan anket kuruluşları da çuvallayacaklar.
Sonuçlar açıklandığı zaman tahminlerinde yanılan anket kuruluşları güvenlerini sıfıra ineceği için piyasadan iş alamayacaklar.
Bir siyasi görüşe hizmet amacıyla anket yayınlayan araştırma kuruluşları halkımızı yönlendirme amaçlı, abuk sabuk ve uçuk tahminler savurabilirler.
Bir partinin yayın organlığını yapan bir günlük gazeteye bakıyorum, flaş flaş flaş diye son kamuoyu araştırma sonuçları veriyor.
Bu anket kuruluşunun tahminlerini bir yazıp not edin lütfen.
Unutmayın not edin 12 Eylül akşamı televizyon karşında sonuçları izlerken, bu anket kuruluşunun sahibinin yanılgısına bol bol dua edeceksiniz.
Anketi yayımladığı gazete baş sayfadan manşetle girdiği haberde bu araştırma kuruluşunun tahminleri seçmeni yönlendirme amaçlı kullanıyor.
Bu gazetenin desteklediği siyasi partinin yöneticileri ve vekilleri de bu tahminleri partililerine açıklıyorlar.
Bu mantıksız ve uçuk tahminleri açıklayan vekiller kendilerini bağlayan demeçler veriyorlar.
Simitçi Mehmet Aga’nın bile inanmayacağı tahminleri savuran vekiller gülünç duruma düşüyorlar.
Komik bahanelerle, altı boş savunmalarla kampanya yürütmek bu vekilleri komik duruma düşürecektir.
Yanlışı savunmak kolay mı?
Yanlışa bahane üretmek çok zordur.
Yanlışı doğruymuş gibi anlatmak ise politikacıların sanatıdır.
Gözünün içine baka baka yalan söylemek, politikacılara mahsus bir yetenektir.
Kendisinin de inanmadığı yanlışı anlatırken, vücut dili kendini ele verir.
Şimdi yüzde şu kadar “Hayır” çıkacak, yüzde bu kadar “Evet” çıkacak diye seçmeni aptal yerine koyan uçuk tahminlerle siyaset yapanların sözlerini kenara yazınız.
Sözler siyasetçiyi bağlar.
Söyledikleri sözün esiriyim diyenler takip ediliyor ve söyledikleri kaydediliyor.
12 Eylül’de sonuçlar açıklandığında bu uçuk tahminlerle siyaset yapanların yüzüne soracağız;
“Bu kadar da yanılmak olur mu be vekilim?” diyeceğiz.
Şimdi saçma sapan konuşmalarla yanlışı savunmak adına atıp tutmaya devam edenler unutmasınlar ki; söylediğiniz sözlerin esirisiniz.
Şimdi sözleriniz not alınıyor. Şimdi saçmalayabilirsiniz.
Şimdi bile bile yanlışı savunabilirsiniz. Yanlışı izah etmek çok zordur.
Ancak unutmayınız ki; 12 Eylül’de çıkacak sonuçların bedelini yanlışı savunanlar “Siyasi ölü” olarak ödeyecekler.
Şimdi meydanlar sizin atmaya tutmaya devam edin; Ya sonra?