"Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır"

"Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır"

"Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır"

"Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır"

07 Aralık 2009 - 10:52

"Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır" Bugün Kadın Hakları günü olması nedeniyle, Kırklareli Barosu dün Vilayet Meydanı önünde Atatürk büstüne çelenk sundu. Çelenk sunma törenin akabinde saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından Kırklareli Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Tülay Tuncay Peker, Türkiye'de kadını seçme ve seçilme hakkı konulu konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Türkiye'de, kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmıştır; Fransa 1945, Belçika 1946 ve Isviçre 1971 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanımıştır. Ülkemizde 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde 5 Aralık 1934'te ise mecliste kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Türkiye'de nüfusun yarısını oluşturan kadınlar 1934'de seçme ve seçilme hakkına sahip oldukları halde, siyasi karar organlarında yok denecek kadar az oranda temsil ediliyorlar. 1935 yılında kadınların mecliste temsilinde Dünya'nın 2. ülkesiyken 2002 Yılında kadınların mecliste temsilinde Dünya’nın 163. ülkesiyiz. Son genel seçimlerde TBMM'de kadın sayısı 48'e yükseldi, ama yine de kadın oranı yüzde 10'un altında kaldı. Yerel yönetimlerde ise durum daha da kötü 81 ilden yalnızca 2 ilde kadın belediye başkanı bulunuyor. Toplam yerel seçimlerde seçilmiş kadın sayısı 301.759 dur. Ülkemiz, dünya toplumsal cinsiyet eşitliği endeksinin 123. sırasında yer alan bir ülkedir. Kadınların ekonomik hayata katılımı, kadınların elde edebildiği yada onlara sunulabilen olanaklar, eğitim ve sağlık olanaklarına erişim ve herşeyden önemlisi karar alma mekanizmaları olan politikada temsil açısından, dünya toplumsal cinsiyet eşitliği endeksinde 123. sırasında da yer almış olmamız kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ne kadar gerilerde olduğumuzun göstergesidir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Insani Gelişim Raporu Türkiye’nin, kadınların politik ve ekonomik hayatta yer almaları bakımından 80 ülke arasında 76. sırada bulunduğunu belirtmektedir. Türkiye'de devlet memurları içinde kadınların oranı yüzde 33’tür. Ancak bu oran, üst düzey yöneticilik kadrolarına geçildiğinde ise yüzde 9’lara kadar gerilemektedir. Ülkemizdeki sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi yapılanmalar, siyasetin kapılarını kadınlara kapatıyor. Anayasa'da ve seçim yasalarında kadın ve erkeğin fiili eşitliğini sağlayacak mekanizmalar yok. Siyasi partilerin seçim listelerinde, kadın adaylar etkin bir biçimde yer alamıyor. Kadının insan haklarının eksiksiz yaşama geçmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, mecliste ve tüm karar mekanizmalarında EŞIT TEMSIL ve EŞIT KATILIM ile mümkündür. Bunun için Anayasa ve seçim yasaları değiştirilmeli ve % 50 cinsiyet kotası getirilmelidir diyoruz. BIZ KADIN HAKLARI SAVUNUCULARI OLARAK; Türkiyeli kadınların seçme ve seçilme hakkının kazanıldığı günün yıldönümünde herkesi bu doğrultuda mücadeleye çağırıyoruz.” dedi.