AK Parti Kırklareli 1. Sıra Milletvekili Adayı Av. Şenol Gürşan; “Gelin bir tane muhalefetten, iki tanede iktidardan milletvekilini Ankara’ya gönderelim. Kavaklı’da Kırklareli’de hizmetini alsın.”HABER MERKEZİ12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde vatandaşlara kendini tanıtan AK Parti Kırklareli 1. Sıra Milletvekili Adayı Av. Şenol Gürşan 28 Nisan 2011 Perşembe günü Kavaklı Beldesini gezdi. Saat 20.00’ta başlayan geziye AK Parti Kırklareli İl Başkanı Emin Tunç, Merkez İlçe Başkanı Hamit Orakçı, Kadın Kolları Başkanı Hazel Yolgiden, Gençlik Kolları Başkanı Erbil Doğan ve çok sayıda partili katıldı.Av. Şenol Gürşan ve beraberindekiler tüm kahvehane ve dükkânları tek tek dolaştı. Av. Şenol Gürşan her girdiği dükkanda vatandaşlar ile tokalaşarak hal, hatır sorup kendisini tanıttı.Kavaklı meydanında bulunan Park Kahvehanesi’nde bir konuşma yapan Av. Şenol Gürşan kendisini tanıtarak şöyle konuştu;“1964 Kırklareli doğumluyum. 1991 yılından bu yana Kırklareli Barosuna bağlı olarak avukatlık yapıyorum. 1990 yılından bu yana da siyasetin içerisindeyim. İlçe başkanlığı yaptım. 1994’tede Belediye Başkanı Adayı oldum. 1999’da milletvekili adayı oldum. 2009 yılında da AK Parti Kırklareli İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. Sayın Başbakanımızın da avukatıydım, kendisi 1999 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkalığı yapıyordu. Şiir okuduğundan dolayı siyasi sebepler ile hapis cezası aldığı zaman bizleri aradı. O zaman Pınarhisar Ceza Evi’ni uygun gördük. Kendisini Pınarhisar Ceza Evine getirmiştik. Bende Avukatlık zamanımın dışında sürekli olarak yanındaydım. 1990 yılından bu yana kendisi ile tanışıyorum.”*“Milletin rahat nefes aldığı dönemler tek başına iktidar dönemleridir”2011 Genel Seçimleri’nde AK Parti Kırklareli 1. Sıra Milletvekili Adayı olduğunu belirten Gürşan şöyle devam etti;“Bu yılki seçimler çok önemli, Türkiye tarihinde ilk defa sivil bir anayasa yapılacak. Şimdiye kadar TBMM’de “Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir” şeklinde yazıyordu. Ama maalesef 70 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra 1960 darbesi ile 60 Anayasası, 1980 darbesi ile 80 Anayasası oldu. Ama hiçbir zaman sizlerin seçtikleri, yani mecliste sizi temsil edenler sivil bir anayasa yapmadılar. Bu ilk defa önümüzdeki dönem seçilecek olan parlamentoya nasip olacak. Türk siyasi tarihine baktığımızda Türkiye’nin en fazla geliştiği, yatırımların hızlandığı, milletin rahat nefes aldığı dönemlerin tek başına iktidar dönemleri olduğunu görüyoruz. 1950 yılında rahmetli Menderes ile başlayan Demokrat Parti dönemi 1960’a kadar sürmüş ve Türkiye Traktörler ile tanışmış, teknolojiyi yenilemiş, yollar yapılmış ve millet şaha kalkmıştır. 1960 sonrası Süleyman Demirel önderliğindeki Adalet parti tek başına iktidar döneminde hizmetlerin daha fala olduğu bir dönem olarak yaşanmış. 1980 darbesinden sonra biliyorsunuz rahmetli Özal, 1983 yılında Anavatan Partisini kurdu. Anavatan Patisi ile birlikte Türkiye çağ atladı.”*“Bir ülkede kalkınma olabilmesi için istikrarın olması gerekiyor”“1983’te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girmiştim. 1982’de benim Babaannem vefat etmişti. O zaman evlerde telefon yok. Postaneye gidiyoruz. Telefon yazdırıyoruz. 24 saat sonra telefon düştü haberi geliyor. Koşturarak postaneye gidiyoruz ve cenaze haberini veriyoruz. Türkiye’ye bu dönemlerden sonra Özal ile birlikte iyisi ile kötüsü ile bir hizmet yapıldı. Bir ülkede başarı olabilmesi için, bir ülkede kalkınma olabilmesi için istikrarın olması gerekiyor. Özelliklede siyasi istikrarın olması şarttır. Türkiye 1950 yılında çok partili sisteme geçti. Şimdi 2011 yılındayız. Tam 61 yıl geçmiş. Anayasaya baktığımızda, AK Parti 2007 yılında seçimleri 5 yıldan 4 yıla indirdi. 61’i 5’e böldüğümüzde 12 yapar. Normal şartlarda şuanda Türkiye’de 12. hükümetin iş başında olması lazım. Oysa 61. hükümet iş başında, bu ne denmek? Her yıl biz hükümet değiştirmişsiz. Bu şekilde ne kalkınma, ne gelişme olur, neden ülkenin refah seviyesi artar. İstikrarsızlığın oldu yerde; ne ekonomi, ne eğitim, ne sağlık düzelir. Allaha şükürler olsun bu millet Recep Tayyip Erdoğanı İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemde, İstanbul’da neler yaptığını gördü.*“Biz gücümüzü milletten alıyoruz ve hizmet etmek için çalışıyoruz.”Başbakanımız; “İşimiz hizmet, gücümüz millet” diyor. Biz gücümüzü milletten alıyoruz ve hizmet etmek için çalışıyoruz. Bu dönemdeki sloganımız; “İstikrar Sürsün, Türkiye Büyüsün” hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun, bu seferlik anlayışlarımız değiştirelim. Bu kardeşinizi Ankara’ya gönderin 4 yıl sonra burada hep beraber değerlendirelim. Gelin bir tane muhalefetten, iki tanede iktidardan milletvekilini Ankara’ya gönderelim. Kavaklı’da Kırklareli’de hizmetini alsın. Başbakanımız “Hedef  2023” diyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını hedef gösteriyor. Çünkü Türkiye’ye büyük yatırımlar yapılacak. Bugün Türkiye dünyada da hak ettiği yeri kazanmaya başladı. Gelecek yüz yıllar Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk’ün yüz yılı olacak. Sizler bizlere destek verin daha güçlü bir biçimde iktidara gidelim. Size daha iyi hizmet edelim.” (cs)