Orak Akıl


Özkan Başaran














Muhalefet; demokrasinin olmazsa olmazıdır. İktidar olmak siyasi partiyi yıpratır. Çünkü söz verip de yapamadığınız işler olacaktır. 


Demokrasilerde birinin özgürlüğünün başladığı yerde, bir ötekinin özgürlüğü kısıtlanır. Bu olguyu kabullenmeyenler de desteklerini çekerler. Hizmet süreci içinde özel çıkarları zedelenenler ya parti içi muhalefet yaparlar, ya da partisini terk ederek zarar verme çabasına girerler.


Bütün bunlar gerçek muhalefet değildir. 


Olması gereken Gerçek Muhalefet; yapıcı eleştirilerle toplum adına iktidarın icraatlarında hizmetlere olabildiğince katkı sunmaktır. 


Bu tür Muhalefet etmek,  İktidardaki partiye puan kazandırmaz.


 Tam tersi Yapıcı Muhalefet o partiyi milletin gönlünde büyütür.


Karalamalarla, iftiralarla ve yıkıcı faaliyetlerle muhalefet etmek kendi parti taraftarlarınızı da karşı saflara iter.


Çünkü Bıktıran ezberci söylemlerle ve insanları aşağılayan alaycı ifadelerle rakibine küfretmeyi muhalefet yaptım sayanlar defalarca seçim sandığına gömüldüler.


Ama hiç bir zaman Gerçek muhalefet yapmasını öğrenemediler.


Yapılan hizmetleri görmezden gelebilirsiniz. En ufak bir aksamayı dağlar kadar büyüterek şikâyet edebilirsiniz. Rakibinizi yıpratmak için daha öteye giderek “Türkiye Batsın da yeter ki bunlar kaybetsin” de diyebilirsiniz.


Ama bu şekilde partinizi asla büyütemezsiniz. Hiçbir zaman rakip bile olmazsınız. Ancak kendinize yatkın inatçı bir seçmen tabanını kilitlersiniz. Zaten o da her geçen gün erir de erir.


Toplumu tahlil edemeyen bir anlayışla; kesinlikle hizmet siyaseti üretilmez. 


Kendinden olmayanları partisinin saflarına alıp kaynaşamayanlar asla büyüyemez. “Küçük olsun, benim olsun” mantığını ana siyasetinize oturtmakla nereye kadar gidersiniz? 


Bölgemizde uzun yıllardır “Aman sakın Sanayi gelmesin, nüfus artmasın, siyasi doku bozulmasın da partim seçim kaybetmesin diyenler” olduysa eğer; “Küçük olsun bizim olsun” diye düşünüp bölgemizi geri bıraktılarsa eğer,  bilsinler ki; Gelecek nesiller onları lanetle anacaktır. Hiç Hayır dualar alamayacaklar. Bundan da hiç şüpheleri olmasın.


Sadece boş laflarla yılları öldürüp koltukları işgal ederseniz; Milletin geleceğini çalarsınız ve de doğmamış çocuklarımızın hayatıyla oynarsınız.


Ama böyle geldi, bu böyle gitmez.


Ya sizler de iş yapmasını öğreneceksiniz. Ya da bu millet sizi önünden atacaktır. 


Binlerce Ak Parti Belediyesi Var. Bir tane Başarısız duydunuz mu hiç? 


Binlerce Muhalefet Belediyesi var da kaç tane Başarılı duydunuz?


Çünkü Muhalefet Belediyeleri başarılı değil.


Peki Bunu nasıl anlarsınız?  Türkiye’yi gezin, bunu çok net göreceksiniz. Ve çok iyi  anlayacaksınız.


Ak Parti’ye verilen %50 oy ’un boşuna verilmediğini de anlayacaksınız.


Başarılı Muhalif Belediye olarak Eskişehir’i gösterebilirsiniz. Bir kaç daha ufak tefek.  İşte hepsi o kadar.


Ya diğerleri? 


Sadece iyi festival yapıyorlar. Seminerler, paneller, kokteyller ve sosyete davetleriyle gün öldürüyorlar.


Nerede bir Ak Parti Belediyesi varsa. Bakıyorsunuz da o yer;  Cennet gibi. 


Nerede bir Muhalefet Belediyesi varsa;. Bakıyorsunuz da; Her yer delik deşik, çöpler savruluyor, düzen intizam yok. Hemen anlıyorsunuz ki, Bu muhalefet Belediyesi.


Dostlar; Genel iktidar. Yerel Başarıdan geçer.


Bir çukuru bile kapatamayan partinin Belediyesini gören seçmen, Türkiye İktidarını nasıl güvenip muhalefete teslim edecek.


Sakın beni Muhalefet Düşmanı sanmayın ha. Oyumu da açık açık CHP’ye verdim. 


 Ama Bazı gerçekleri çarpıcı olarak anlatıp, muhalefetimizi de hizmet yapmaya tetiklemek niyetiyle bu satırları yazıyorum.


Muhalefetimiz de Ak Parti Belediyeleri gibi başarılı olsun istiyorum.


Bu yazıyı yazarken asla Ak Parti’yi methetme niyetini taşımıyorum. Onun propagandasını da yapmaya çalışmıyorum. Gerçekler böyle. Bunu böyle anlayın lütfen.


O aşağılayıp da “oy vermesini bilmez” dediğiniz yüce Türk Halkı her zaman isabetli kararlar vermesini bilmiştir.


Siz Muhalefet olarak “onlar nasıl oy aldı”? Diyeceğinize; “Bu Türk Halkı bize neden oy vermiyor” diyerek, aynaya bakın eksikliği kendinizde arayın.


Muhalefet olarak da hizmet yapılır. Tayyip Erdoğan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olduğu zaman muhalefetti. Hem de Refah Partisi’nin adayı olarak seçim kazandı. Ankara da öyle birçok il ve İlçeler de Refah Partisinden kazandılar. Ama halka hizmet ettiler. Çalıştılar. İnsanları horlamadılar. Halk bunları gördü ve Türkiye iktidarına taşıdı. Bu kadar basit.


Türkiye’nin birçok ilini ve ilçesinde SHP’yi de denedi. Ne oldu? Çalıştılar mı? Hizmet ettiler mi?


Para verirsiniz mal alırsınız. Hizmet ederseniz, oy alırsınız.


Netice olarak isterlerse;  muhalefet partisi Belediyeleri de Hizmet edebilirler.


Yeter ki; onlarda da hizmet aşkı olsun. 


Şimdi durun ve bir kez daha düşünün. 


Sizce; Muhalefetimiz hizmet siyaseti üretiyor mu?