* Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkan Vekili Mersin Milletvekili Mehmet Şandır bugün Kırklareli’ne gelerek çeşitli ziyaretlerde bulunacak.



HABER MERKEZİ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan MHP Grup Başkan Vekili Mersin milletvekili Mehmet Şandır’ın bugün saat 09.30’da Akkuş Kaya Hotel’de düzenlenecek olan kahvaltılı basın toplantısının ardından çeşitli ziyaretlerde bulunacağını belirterek şunları kaydetti:
“Grup Başkan Vekilimiz Mersin Milletvekili Mehmet Şandır bugün saat 09.30’da Akkuş Kaya Hotel’de düzenlenecek olan kahvaltılı basın toplantısının ardından Kaynarca Beldesi’nde esnafı ziyaret edecek. Daha sonra Pınarhisar ilçemize geçerek burada Pazar yerini gezecek. Demirköy ilçemizde saat 14.00’te düzenlenecek olan “Dertlere Çözüm MHP” konulu konferans verecek olan Grup Başkan Vekilimiz ardından Sergen’e geçerek buradaki esnafı dolaşacak. Vize ilçemizdeki esnafımızı ziyaret edecek olan Grup Başkan Vekilimiz burada saat 19.30’da “Dertlere Çözüm MHP” konulu konferansı verdikten sonra ilimizden ayrılacak.”
Trakya’nın sorunları ve çözüm önerileri üzerine gerçekleştirilecek olan ziyaret programı kapsamında MHP Grup Başkan Vekilimiz Mehmet Şandır’ın yaptığı açıklama şu şekilde oldu:
“Trakya, ülkemizin Avrupa’ya açılan kapısı, vatan ve millet sevgisinin aydınlık yüzü, Türk kültürü ve Osmanlı eserleriyle bezenmiş nadide bir bölgemizdir.
5-6-7 Mart tarihleri arasında Trakya’yı gezeceğim; Vatandaşlarımla, teşkilatlarımla ve sivil toplum kuruluşları yöneticileri ile sohbetler yapacağım. Gezi başlamadan önce Trakya’ya ait sorunları araştırdım, inceledim, ilgililere sordum, soruşturdum; Vardığım sonuçları yerinde görmeye çalışacağım. Sonuçları tekrar değerlendireceğim, ancak, belirlediğim sorunları ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak tartışılmasında fayda gördüğüm çözüm önerilerini değerli vatandaşlarımla paylaşmayı arzuluyorum.
Trakya; “Uydu Kentler Bölgesi”, “Özürlü Sanayi Bölgesi” ve “Büyük Holdingler Çiftlikleri”nin yoğunlaştığı bir coğrafya olmamalıdır. Çarpık sanayileşme ve yanlış su kullanımı yüzey sularını tüketmiş yeraltı rezervleri de giderek azalmaktadır. Havzalar atıklarla kirletilmektedir.
Trakya tamam mı devam mı denilebilecek bir iflas noktasına gelmiştir. Bu haliyle sürdürülemez bir yapı söz konusudur. Buna Acil Önlem Müdahalesi gerekmektedir. Yıllardır ağızlara sakız olmuş Ergene Projesi havza bazında bir an önce uygulamaya konulmalıdır.
Bu anlayışla sorun her Valilik ve her belediye çapında çözülebilecek nitelikte olmadığından ASKİ ve İSKİ benzeri “Trakya Su Kanalizasyon ve Atık Genel Müdürlüğü” kurulmalı arıtma, su, yeraltı suyu ve kanalizasyon yönetimi havza bazında tek elden koordineli yürütülmelidir. Mevcut ancak kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm olmuş Ergene Havzası Çevre Düzeni Planının uygulanmasında da bu etkili olacaktır.
Sanayi mi tarım mı? gibi anlamsız bir ikilemin sarmalına düşürülmüş Trakya, artık halkının ülkemiz ortalama yaşam standardının birazcık üzerinde yaşam standardına sahip olma özelliğini maalesef yitirmiştir.
Trakya’da arazilerin önemli ölçüde bölünmüş olması etkin ve verimli üretim yapılmasını engellemektedir. Eskiden bir çiftçi ailesine düşen arazi miktarı 59 dekar olan Türkiye ortalamasına karşın, Trakya ortalamasının 81 dekardı. Ancak miras sonucu işletme arazileri çok küçülmüştür ve parçalı hale gelmiştir. Sanayi odaları ve ziraat odaları bilinçli ve toplulaştırılmış tarımdan hep çözüm yolu olarak bahsetmektedirler.
Türkiye'deki buğdayın yüzde 10'u, ayçiçeği üretiminin yüzde 55-60'ı, şeker pancarı üretiminin yüzde 6'sı Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nden karşılanmaktadır. Türkiye’nin dörtte birini doyuracak kapasiteye sahip olduğu için Türkiye’nin Çeyrek Deposu da denilen Trakya tarım açısından bitecek olursa ülkemize yansıması felaket olacaktır.
Trakya’da eskiden hayvancılık çok önemliyken bugün tarım işletmelerinin yüzde 88'inin bitkisel üretim ve hayvancılığı bir arada, yüzde 2'sinin de sadece hayvancılık yaptığı bilinmektedir. Hayvancılığın bölge için bu denli önemli bir faaliyet kolu olduğu açık olmasına rağmen ve bunun bugün et fiyatlarının 30 TL’yi aşmasıyla ortaya çıkmasına rağmen Trakya’daki mera alanları bugün maalesef oransal olarak Türkiye ortalamasından beş kat daha az hale gelmiştir.
Bölgede süt hayvancığı bir ara önemli ölçüde gelişmiş ancak daha sonra duraklamaya şu anda gerilemeye başlamıştır. Bir yandan çiğ süt fiyatının düşmüş diğer yandan peynir altı suyundan elde edilmiş süt tozu Türkiye’ye ithal girdi olarak girmiş ve sektöre darbe vurmuştur. Sınırlı sayıda firmaya dahilde işleme rejimi kapsamında sıfır vergi ile sınırsız süt tozu ithal edebilme hakkı verilmesi belli kesimlere rant yaratmakla kalmamış bölge süt hayvancılığına darbe vurmuştur. Bölgede süt tozu ithalatı yerine içerde süt tozu üretiminin desteklenmesi ve Trakya Bölgesi’ne damızlık gebe düve desteği verilmesi ve Tarım Bakanlığı desteklerinin sanayiciye aracıya değil de doğrudan süt üreticisine verilmesi çözüm olacaktır.
Trakya bölgesi Marmara Avrupa geçişi üzerinde olduğundan ve sanayi bölgelerine yakın olduğundan Lojistik açısından önemli bir üs haline gelmeli ve lisanslı depoculuk da dâhil olmak üzere lojistik genel anlamda Trakya’da geliştirilmelidir.
Trakya'da kırsal turizm için İstanbul gibi bir megapol yakınında olması nedeniyle önemli bir potansiyel vardır. Bu potansiyeli kullanmak gerekmektedir. Yine Marmara, Ege ve Karadeniz gibi 3 denize kıyısı olan bölge İstanbul’dan kaçış turizm alanı haline getirilebilir.
Bölgede 2007 yılında kurulan Kırklareli Üniversitesi henüz bu ilimize yakışan seviyeye gelememiştir. Özellikle İstanbul’da yığılan pek çok kamu ve özel üniversitesine alternatif olarak bölgenin bir Eğitim ve AR-GE Üssü olması politikası esas alınarak üniversiteler ve meslek okulları bu yönde hızla geliştirilmelidir.
02.03.2010 tarihinde açıklanan 2009 yılı Hane halkı İşgücü Anketi de Trakya için İşsizlik ve İstihdam alanında önemli tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir. Resmi rakamlara göre bölgedeki işsiz sayısı 69.000’den 83.000’e çıkmıştır. İşsizliğin, karmaşa ve kaosun arttığı ülkemizde çözüm; Milliyetçi Hareket Partisi’nin tek başına iktidara gelmesidir.” (s)