“Maliye’deki Reform sınıfta kaldı”

“Maliye’deki Reform sınıfta kaldı”

“Maliye’deki Reform sınıfta kaldı”

“Maliye’deki Reform sınıfta kaldı”

“Maliye’deki Reform sınıfta kaldı”
13 Kasım 2009 - 10:11

* Büro-Sen Kırklareli İl Temsilcisi Ercüment Yılmaz; “Genel Merkezimiz tarafından Maliye’de 2005 yılında yapılan Reform ile ilgili olarak yaptırılan ankette Maliye’nin sınıfta kaldığı sonucu ortaya çıktı” dedi.

HABER MERKEZİ
Büro-Sen Kırklareli İl Temsilcisi Ercüment Yılmaz, genel merkezleri tarafından 2005 yılında büyük bir Reform olarak lanse edilerek yapılan çalışmalarla ilgili çalışanlar arasında yaptırılan antekke Maliye’nin sınıfta kaldığını belirterek şunları kaydetti:
“2005 yılında büyük bir reform olarak lanse edilmiş ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı olarak bir ayrıştırmaya gidilmişti. Kurumun iki başlı hale getirilmesinden sonra, yapılan reformun ne kadar işe yaradığını, neleri değiştirdiğini ve Maliye politikasının uygulamasında yaşanan zorlukları tespit etmek için mevzuatın muhatabı yani uygulayıcısı olan Maliye ve Gelir İdaresi çalışanları üzerinde Türkiye genelinde bir araştırma anketi yaptırdık.
Toplam 61 ilden, 6074 Maliye ve Gelir İdaresi çalışanı üzerinde yapılan anketle, Maliye’de reform adıyla yapılan değişikliğin işe yaramadığı ve sınıfta kaldığı ortaya çıkmıştır.
Ankette Maliye çalışanlarına sorulan, “Maliyenin 2005 yılında gelir ve gider şeklinde yapılanmasından sonra her iki kurumun (Maliye ve GİB) hizmetlerinde verimlilik açısından nasıl bir gelişme görüyorsunuz?” sorusuna olumsuz gelişme var diyenlerin oranı %33, değişen bir şey yok diyenler ise %54.
Diğer yandan, “Maliyenin 2005 yılında gelir ve gider şeklinde yapılanmasından sonra her iki kurum (Maliyenin ve GİB) personellerinin verimliliği açısından nasıl bir gelişme görüyorsunuz?” sorusuna ise, kurumlarında işlerin kötüye gittiğini düşünenlerin oranı %34, çalıştıkları kurumda bu yapılanmayla değişen bir şeyin olmadığına inanlar ise %56 oranında.Kurum çalışanlarının %76’sı, halen Maliye ve Gelir İdaresinde ki mevzuatın çok karışık ve ihtilaf yaratıcı olması nedeniyle, uygulamada vergiyi veren mükelleflerle büyük sorunlar yaşandığını belirtti.
Ankette yer alan, “Maliye Bakanlığıca belirlenen ve tarafınızca uygulanan, Kayıt Dışı Ekonomideki Vergi Kaçağını Önleme tedbirlerini doğru ve yeterli buluyor musunuz?” sorusuna, memurların tamamına yakınının (%91) “önleme tedbirlerini yeterli bulmuyorum” yanıtını vermesi, Mali yönden ülkemizin kayıt dışı ekonomiyle mücadelede neden başarılı olamadığını gözler önüne serdi.
Maliye ve Gelir İdaresi çalışanlarının %95’i, kurumda aynı işi yapanlara farklı ücret uygulaması yapıldığını, ücret adaletsizliği olduğunu işaret etti. Bu da, Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini, çalışma barışının bozulduğunu ve adaletsiz ücret uygulamasının verimliliğin azalmasına yol açtığını bir kez daha gösterdi.
Emeklilik süresi dolduğu halde emekli olmayan Maliye ve Gelir İdaresi çalışanlarına, “ek ödemeler emekli maaşına yansıtılsaydı emekli olur muydunuz?” diye sorduğumuzda %83’ü emekli olacağını söyledi. Eğer, 5510 sayılı yasa da ki eşitsizlik ortadan kaldırılır ve mevcut çalışanın ek ödemesi emekli maaşına da yansıtılırsa, emekliliği dolan memur hemen emekli olacak, bu da genç işsiz cenneti olan ülkemizde yeni istihdam sahası yaratacak.
Netice itibariyle değişim adına gerçekleştirilen yapılanma, beklentileri karşılamadığı gibi kendi içerisinde bazı problemleri ve açmazları da beraberinde getirmiştir. Bugün, her iki kurumda görev yapan bürokrat, amir ve memur düzeyindeki tüm çalışanlar mutsuz ve kendileri ile kurumun geleceğinden umutsuz bir durumdadır. Maliye Bakanlığı ise “geçmişini arayan” bir kurum haline gelmiştir.
Esasen bütün bunlar, bir kamu kurumunun hizmetlerini yerine getiren ve adeta o kurumun direkleri sayılan çalışanlarının göz ardı edilmesi, düşünce ve önerilerinin dikkate alınmaması halinde, o kurum adına yapılacak olan hiçbir değişimden ve düzenlemeden başarı elde edilemeyeceğinin bir kanıtıdır. Maliye’de ve Gelir İdaresinde Yetkili Sendika Türk Büro-Sen, olarak yaptırmış olduğumuz anket gösteriyor ki; tepeden inme, IMF ve Dünya Bankasının direktifleri doğrultusunda yapılan sözde reform hiçbir işe yaramamıştır. Gerçek bir reform yapılmak isteniyorsa bu, yabancı çevrelerin baskılarıyla değil; çalışanların, çalışanların temsilcisi olan sendikaların, hizmet alan ve hizmet verenleri kapsayan Meslek Odalarının ve Sivil Toplum Örgütlerinin fikirleri alınıp, bir konsersiyim oluşturularak yapılmalıdır.” (s)