Kırklareli "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam" dedi

Kırklareli "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam" dedi

Kırklareli "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam" dedi

Kırklareli "Suriye'de, Mısır'da direnişe bin selam" dedi

Kırklareli
26 Ağustos 2013 - 10:15

Mısır'da darbe yönetiminin katliamlarına, Suriye'de sivil halkı hedef alan kimyasal silah saldırısı eklenince, Türkiye'de Suriye ve Mısır halklarına destek gösterileri artıyor.

Mısır'da darbe yönetiminin katliamlarına, Suriye'de sivil halkı hedef alan kimyasal silah saldırısı eklenince, Türkiye'de Suriye ve Mısır halklarına destek gösterileri artıyor. Bu gösterilerden bir tanesi de Kırklareli il Merkezinde 35 Sivil Kuruluş toplumunun desteği ile 24 Ağustos Cumartesi günü saat 17:30’da düzenlendi. Kırklareli merkezinde bulunan Dingiloğlu Parkı önünde başlayan yürüyüşte Karaumur Caddesini müteakiben 250-300 kişilik bir grup eşliğinde eski Pazar yerinin önünde bulunan Anıt Parkta yapılan açıklamalarla son buldu. Yol güzergâhı boyunca Suriye’den Esed Hükümeti aleyhine ve Mısır’da Sisi aleyhine lanet yağdı.
 Yapılan Basın Açıklamasında şunlar dile getirildi: “Filistin'de Gazze'de, Doğu Türkistan'da Arakan'da, Mısır'da, Suriye'de Müslümanlar sıkıntı çekmektedirler. Mısır'da ve Suriye'de meydana gelen hadiseler İslam'la, insanlıkla, hukukla izah edilemez. Mısır'da ve Suriye'de olan vahşet karşısında her şey bitmiştir. Eğer dünya bu vahşetlere seyirci kalmayı içine sindiriyorsa artık yeryüzünde 10 milyara yakın insan da olsa bu insanlar ölmüş demektir. Bu insanların hak ve hukukunu temsil ettiğini söyleyen devletler yok demektir. Ayrıca İnsan haklarına ilişkin sözleşmelerin altına imza koyan ülkeler ve bu sözleşmelerin tatbikini hayata geçirmek için var olan uluslararası örgütler yok demektir. Eğer varsa göstersinler. Filistin'de, Gazze'de, Doğu Türkistan'da, Arakan' da, Mısır'da binlerce insan savunmasız ve silahsız olarak Suriye'de çocuklar ve sivil halk kimyasal silah kullanımı sonucu hayatını kaybediyor. Peki, dünya ne yapıyor? Hâlâ hesap yapıyor, hâlâ çıkar endeksli olayları değerlendiriyor. Hâlâ benim ülkemin menfaati, Esed gider de yerine falancalar gelirse acaba biz ne yaparız' diye hesaplar, kitaplar yapıyorlar. Bu tür hadiseler karşısında yapılması gereken altına imza koyulan uluslararası insan haklan sözleşmelerinin gereğinin yapılmasıdır. Ancak bu yapılamamaktadır. Eğer, Suriye'de Esed'in kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim olsaydı veya Mısır'da Sisi'nin eli kanlı katillerinin onun talimatıyla öldürdükleri, şehit ettikleri gayrimüslim olsaydı acaba Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesi bir araya gelip hiçbir şey söylemeden dağılır mıydı?  Zulmü, zalimi cesaretlendiren açıklamalar yapabilirler miydi? Ona destek olurlar mıydı? Yoksa ona dünyayı dar edecek adımları atmak için kararlar mı alınırdı? Onun için de bütün İslam Dünyasının, bütün Müslümanların bir kez daha düşünmesi ve dinini doğru anlaması, Peygamberini doğru anlaması bu dinin esasına göre iman ve amel etmenin yolunu bulması İslam düşmanlarını tanıması gerekir. İslam ülkelerindeki duruma baktığımızda "Hiç mi bizim suçumuz yok? Onun için bizim ideoloji pencerelerinden bakmayı bırakıp gerçeğin, vicdanın, kalbin, insanlığın penceresinden hadiselere bakmanın yolunu mutlaka ama mutlaka bulmamız lazım. Kırklareli Sivil Toplum Kuruluşları olarak: Mısır'da Rabiatul Adeviyye Meydanındaki insanların üzerine ateş açılarak katledilmesini kınıyoruz. Masum insanların kanının dökülmesine seyirci kalınması kabul edilemez. Bütün dünyayı yaşanan vahşete 'dur' demeye davet ediyoruz. Mısır'da kadın, çocuk, yaşlı genç demeden katliamlarını sürdüren darbeci katilleri kınıyoruz ve lanetliyoruz. Askeri darbe yaparak Mısır halkının iradesini katledenler, bugün de Mısır halkını katletmeye devam etmektedirler. İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar Mısır'da hem demokrasinin katledilmesine hem de insanların öldürülmesine seyirci kalmaktalar, darbecilere bazen açıktan, bazen de örtülü destek vermeye devam etmektedirler. Mısır'daki darbeye açıktan destek veren ve darbeyi fırsat bilen katil İsrail devleti, Filistin'de yeni yerleşim yerleri inşa etmekte, karşı çıkanları da katletmektedir. Bütün bu olaylar göstermektedir ki, Mısır'daki darbenin arkasında İsrail ve emperyalistlerin Ortadoğu'daki çıkarlarını korumak ve geliştirmek yatmaktadır. İsrail insansız hava araçları ile darbecilerin Sina Varım Adası'nda ortak katliamlar yapması bunun açık kanıtıdır” denildi. Basın açıklamasını STK adına yapan Ahmet Ergin Oğuzlu’nun ardından Ayşe Nur Çerçi Anne’nin kızına vedası adlı şiire okudu. Şiirin okunması esnasında birçok kişinin gözlerinin dolduğu gözlerden kaçmadı.
                                                                                   Serkan Koçtürk