* 1 aydır Kırklareli gündemini meşgul eden Kaide Tartışması dün başka bir boyut kazandı. Kesimoğlu ağır sözlerle eleştirilerini sürdürürken, “Vali’yi tanımıyorum” çıkışıyla gerginliğe yeni bir boyut kazandırdı. 


* Kesimoğlu; “İlk olarak “Vatandaşlar Valilik Konağı’nı dikizlerlermiş’’ gerekçesi ile durdurdular. İkinci gerekçe olarak ise İstasyon Caddesi’ne “Dükkan” yapacağımızı söylediler. Yine çalışmalarımızı engellediler. Bu sabah ise yapacağımız çalışmalar öncesi bize yine engel oldular ve üçüncü gerekçe olarak şöyle söylediler; “Biz burada öğrencileri hırsızlara, dolandırıcılara karşı bilgilendireceğiz” Bunlar nasıl bir gerekçedir” dedi. 











HABER MERKEZİ


Kırklareli Atatürk Stadı’nın yan duvarında bulunan Atatürk Posterleri’nin tahrip edilmesinden sonra posterlerin İstasyon Caddesi’ne koyulmak istenmesiyle başlayan Kaide Krizi başka bir boyut kazandı. Dün sabah saatlerinde 6 kaidenin tamamlanmasından sonra Vali Konağı önünde bulunan kaide önüne gelen Kırklareli Belediyesi Fen İşleri çalışanları bir kez daha polis engeliyle karşılaştı. Engelinin ardından İstasyon Caddesine gelen Mehmet Siyam Kesimoğlu, Polis amiriyle yaptığı konuşmanın ardından, bu sefer polis aracının yanında çalışma başlatmak istedi. Polis aracının yanında öğrencileri bilinçlendirmek için stant açtıklarını söyleyen Polis Amiri burada çalışma yapılmasına izin vermedi. Başkan Kesimoğlu bu sefer polis aracının diğer yanında çalışma başlatmak istedi, ancak burada da stant açılacağı söylenerek izin verilmedi. Kırklareli Belediye Başkanı Kesimoğlu daha sonra Belediyenin çalışmaları engellendiğini söyleyerek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. 


* “Valilik Konağı önündeki kaidenin güvenlik gerekçesiyle konulmasına engel olunuyor”


Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, İstasyon Caddesi’nden ayırdıktan sonra saat 13.00’da makam odasında bir basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanı Recep Zengin ile Belediye Başkan Yardımcıları’nın da katıldığı basın toplantısında ilk olarak 1 aylık süreci anlatan Kesimoğlu, kendilerine verilen sözün tutulmadığını söyledi. Kırklareli Atatürk Stadı’nın yan duvarında bulunan Atatürk Posterleri’nin kendini bilmez kişiler tarafından tahrip edildiğini, bu yüzden Atatürk Posterleri’ni İstasyon Caddesi üzerine koymaya karar verdiklerini söyleyen Kesimoğlu, konulan Atatürk Posterleri’nin her iki yanına sözler koymaya planladıklarını söyledi. 6 tane kaideni koyulduğunu söyleyen Kesimoğlu, Valilik Konağı önündeki kaidenin güvenlik gerekçesiyle konulmasına engel olunduğunu söyleyerek şunları kaydetti;


“Son gelişmelerle ilgili basın mensuplarını ve sizin aracılığınızla Kırklareli kamuoyunu ve aynı zaman da ülke kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bu basın toplantısını düzenliyorum. 1 aydan bu yana bir süreç yaşıyoruz. Şehir Stadımızın yan duvarlarında daha önce oraya konmuş Atatürk Fotoğraflarımız vardı. Bu fotoğrafları kendini bilmez haddini bilmez kişilerce tahribata uğratıldı. 2 kez onları değiştirdik, daha sonra onları İstasyon caddesinde daha güzel biçimde değerlendirebilmek düşüncesiyle İstasyon caddesinde küçük bir zeminin üzerine oturtulmuş 7 adet stant planladık, bu stantlarda her iki tarafında Atatürk’ün fotoğrafları ve Atatürk’ün sözleri olacaktı. Biz bunu planladık,  çalışmalarımıza başladık fakat yedinci kaideyi oturtacağımız yer Vali Konağı’nın karşısına geldiğinde güvenlik zafiyeti yaratabileceği düşüncesiyle karşı çıkılıyor Emniyet güçleri tarafından. 


* “Bugün yine hukuksuz, hukuka aykırı bir durumla karşı karşıyayız”


Biz yüreğimizdeki Atatürk Sevgisi ile çalışıyoruz. Ancak, bu sevgimizin önüne geçmeye çalışıyorlar. Yaklaşık 1 aydır bu süreci yaşıyoruz. Biz, devletimize güvendiğimiz için hep sabırlı davrandık her zaman yapıcı olma yolunda adımlar artık. Ancak, bize verilen sözler yerine getirilmedi.  Yine sabrettik ve devlete olan inancımızı koruduk. Fakat bugün karşılaştığımız durum bizim sabrımızı taşırma noktasına getirmiştir. Ben, 2 ay önce 11 Temmuz Cuma günü bir açıklama yaparak Atatürk portrelerini İstasyon caddesine taşıyacağımızı söylemiştim. Bu açıklamama istinaden arkadaşlarımız da bu konuda çalışmalarına başladı. 12 Ağustos günü çalışmalarımızı yaptığımız esnada Kırklareli Valiliği tarafından verildiği iddia edilen talimat ile Emniyet Müdürlüğü ekiplerince çalışmalarımız durduruldu.


Ben 11 Temmuz günü yaptığım açıklamada aynen şu cümleleri kullanmıştım “Bu çirkin saldırılar nedeni ile biz de Atatürk Portreleri’ni İstasyon Caddesi’ne taşıma kararı aldık. Vatandaşlarımızdan ricam, yeni yerlerine konulacak olan Atatürk Portreleri’ne sahip çıkmalarıdır.


* “Ben halkıma ‘’Röntgenci’’ benzetmesi yaptırmam”


Bizim çalışmalarımızı ilk olarak “Vatandaşlar Valilik konağını dikizlerlermiş” gerekçesi ile durdurdular. Bu durumun ardından 2 Vali Yardımcısı ve İl Emniyet Müdürü ile bir araya geldim. Bana, bir yanlış anlaşılma olduğunu, bu durumu düzelteceklerini ve aracı bulunduğu bölgeden derhal kaldıracaklarını söylediler. İkinci gerekçe olarak ise İstasyon Caddesi’ne ‘’Dükkan’’ yapacağımızı söylediler. Yine çalışmalarımızı engellediler. Bu sabah ise yapacağımız çalışmalar öncesi bize yine engel oldular ve üçüncü gerekçe olarak şöyle söylediler; “Biz burada öğrencileri hırsızlara, dolandırıcılara karşı bilgilendireceğiz’’  Bunlar nasıl bir gerekçedir. Kırklareli’de bugüne dek kim kimi “Dikizlemiş”. Ben halkıma ‘’Röntgenci’’ benzetmesi yaptırmam. Benim vatandaşıma, benim halkıma bu durumu nasıl yakıştırabiliyorlar. Buna kesinlikle şiddetle karşı çıkıyorum.


* “Hukuki Süreç başlatıyoruz”


Bugün yaşadığımız süreç sonrası dediğim gibi sabrımız taşmıştır. Halkımıza vereceğimiz hizmetin önüne geçmelerine müsaade etmeyeceğim. Kırklareli Belediye Başkanı olarak halkıma hizmet düşüncesiyle Atatürk Portrelerini İstasyon Caddesine koymak istiyorum. İki aydır ne yapmak istediğimizi halkımıza anlattık ve ne yapılmak istenen ortada. Yine söylüyorum, ben sabırla bekledim. Ben devletime güvenmeye, devlet yetkililerine inanmaya devam ediyorum. Ama bu olay benim güvenimi sarsıyor. Bu ayıp onların ayıbıdır. Ben burada görevimi yapıyorum. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum. Ben görevimi yapmaya çalışırken, beni engelliyorlar. Ortada bize karşı kanunsuz yapılan bir uygulama var. Eğer ben kanunsuz bir iş yapıyor isem kanunsuz yapılan işin ne olduğu ve bunun karşısında yasaların hangi cezayı öngördüğünü öğrenmek ve o cezaya çarptırılmak istiyorum. Eğer kanunsuz bir işten dolayı engelleniyorsam, kanunu çalıştırsınlar. Benim hakkımda işlem yapsınlar. Eğer benim yaptığım işte kanuna aykırı bir iş yoksa, ortada bir kanunsuzluk var. Bunun tarafı da ben ve benim arkadaşlarım değil. Bu kanunsuzluğun tarafı başta devleti ve hükümeti temsil eden İl’in Sayın Valisi ve onun kanunsuz emirlerini yerine getiren güvenlik görevlileridir. Bu söylediklerim hukuk dilinde yazılarak, tespit tutanakları ile birlikte savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. İçişleri Bakanlığına şikayet dilekçesi ile başvuracağım. Bu konuda avukatımıza talimatı verdim. O aracı orada 1 aydır tutuyorlar. O araç Vali Konağı’nda muhtemel bir saldırıya karşı sebeple durmuyor. İçindeki iki tane polis memurları onun için görevlendirilmedi. Bunlar kılıf. Burada bugüne kadar hangi Vali saldırıya uğramıştır. Vali Konağına bugüne kadar bir taş mı atılmıştır. Bu işlemi yapan Vali ve bu talimatı hukuksuz, kanunsuz talimatları yerine getiren emniyet görevliler hakkında işlem yapmaya davet edeceğim İçişleri Bakanını. Uyar, uymaz ama ben bütün haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Çünkü ben Kırklareli halkını temsilen görev yapıyorum. Halkımın menfaati neredeyse ben oradayım. Ben hukuk üzerine yemin ettim. Hukuka inanıyorum. Hukuk devletine inanıyorum. Bunun gereklerini de sonuna kadar yerine getireceğim. Ben kurallar çerçevesinde görevimi yapıyorum. Görevini yapmayanları da görevini yapmaya devam ediyorum. Hatırlarsanız, Valilik Basın Yayın Müdürlüğü’nde bir basın açıklaması yayınlandı. Peki o açıklama bir bakın Valilik İnternet sayfasında yer adlımı? Yok ise neden yok. Kırklarelili Valiliği bir basın açıklaması yapıyor. Ancak kendi resmi sitesinde yayınlamıyor. Ayrıca, o açıklamada yer alan ‘’Belediye Başkanı halktan gizli dükkan yapacak. Birilerine rant sağlayacak’’ ifadesine tazminat davası açacağım. Bizzat Vali hakkında ve ilgililer hakkında tazminat davası açacağım. Ben artık İl’in Valisini tanımıyorum.


* “Bizi şov yapmak, iş yapmamak ile suçluyorlar”


Bizi, şov yapmak, iş yapmamak ile suçluyorlar. Bizi devletle vatandaşımızı karşı karşıya getirmek için uğraştığımızı söylüyorlar. Bizim böyle bir niyetimizin olmasının konuşulması dahi mide bulandırıcı bir durumdur.  Atatürk’ümüze sahip çıkmak şov yapmak mıdır? Bazı malum kişiler “Atatürk’e Posteri’ni asarak mı sahip çıkılıyor” diyorlar. Biz Mustafa Kemal’i benimsemiş bir topluluğuz. Kırklarelililerin, Atatürk’e sahip çıkışı sadece sözle değildir. Kırklareli’nin aydın halkı yaşam biçimiyle Cumhuriyet’in tüm değerlerine sahip çıkmış ve yılmaz koruyucusu olmuştur. Bunu Atatürk’ümüze yapılan bütün saldırılara karşı çıkarak göstermiştir. Atatürk’e sahip çıkmak; bağımsızlığa, özgürlüğe ve çağdaşlığa sahip çıkmaktır. Bizim burada verdiğimiz mücadele Atatürk’ümüze ve onun kurduğu Cumhuriyete sahip çıkma mücadelesidir. Ayrıca, bazı vatandaşlarımız Belediyemizi iş yapmamak ile suçluyor. Buna da şiddetle karşı çıkıyorum. Belediyedeki mesai arkadaşlarım elinden gelen çabayı göstererek var güçleri ile çalışıyorlar. Ben yaklaşık 6 ay önce bu göreve geldim. Bu süre zarfında uzun yıllardır şikayet edilen TOKİ yolunun yapımına başladık. Buradaki çalışmaları tamamladık. Aynı zamanda, Bademlik mahallesinde alt yapı çalışmalarımız ve sıcak asfalt çalışmalarımızı tamamladık. Yine, şehir mezarlığımızı düzenledik ve yollarını yaptık. Halil İbrahim Aktaş’ı unutmamak için onun adına Sırtbağlar mevkiinde bir park yaptık. Yayla Parkımızın çalışmaları devam ediyor. Yine bir projenin daha imzasını attık. Trakya Kalkınma Ajansı ile bugün attığımız imza ile Kent Kültür Evi’ni hayata geçireceğiz. Otopark konusunda büyük aşama kaydettik. Önümüzdeki yıl suyumuzu Armağan Barajı’ndan almak için büyük adımlar attık ve bu konuda da sona geldik. Bu yaptıklarımız sadece birkaç örnek. Kırklareli’de bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Büyük usta Nazım Hikmet’in dediği gibi “Bu memleket bizim”El ele, omuz omuza, yürek yüreğe verebilirsek alt edemeyeceğimiz, kazanamayacağımız bir mücadele yok.” (Kadir Sinici-Savaş Eskici)