“Engelliler eve hapsediliyor”

“Engelliler eve hapsediliyor”

“Engelliler eve hapsediliyor”

“Engelliler eve hapsediliyor”

 “Engelliler eve hapsediliyor”
03 Ocak 2011 - 18:09

* Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) Genel Başkanı Şükrü Boyraz; “Yasaların
içerisindeki maddelerle oynanarak engelliler eve tekrardan hapsediliyor”
dedi.


HABER MERKEZİ
Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz, Kırklareli Kent Konseyi Engelliler Çalışma Grubu, TSD Kırklareli Şubesi ve Eğitim Uygulama Okulu İş Eğitim Merkezi Okul Aile Birliği tarafından organize edilen “Engelli Hakları” Konferansına katılmak için Kırklareli’ne gelen TSD Genel Başkanı Şükrü Boyraz, konferans öncesinde TSD Kırklareli Şubesi’nde açıklamalarda bulundu.
Özürlüler Yasası’nın çıkarılmasının ardından bazı yönetmeliklerle çıkartılan bu yasanın uygulanılabilirliliğinin ortadan kaldırıldığını iddia eden Boyraz, bu yasa içerisindeki bazı maddelerle oynanarak engellilerin eve hapsedilmeye çalışıldığını belirterek şunları kaydetti:
“Örgütlerimizden taleplerimiz sadaka bilincinden değil, hak ekseninde mücadele etmeleri bu bağlamda insanlar ne kadar haklarını bilebiliyor, engelli insanlar Türkiye Cumhuriyeti Sosyal devlet olma ilkelerinden ne kadar faydalanabiliyor. Bu faydalanma esnasında ne gibi zorluklarla karşılaşıyor, yerelde ya da geneldeki idare sistemlerinde. Bu anlamda yapılan panellerde toplumu bilinçlendirmek için buradayız ve umarım faydalı oluruz.
Başta Kırklareli olmak kaydıyla bütün Trakya Bölgesi’ne faydalı oluruz. Elimizden geldiğince köy köy, kasaba kasaba engelli insanları topluma kazandırabilmek, engelli insanların anayasal haklarını alabilmek için bilgilendirmek konusunda mücadelemiz devam ediyor. Ne kadar çok katılım olursa, o kadar insan kendi haklarını bilir, öğrenir. Özürlülerimiz “Evet bende bu ülkenin yurttaşıyım, insanıyım” deyip sadaka bilinciyle değil, anayasal hakkı olduğu için ilgili mercilere müracaatlarını yapar ve yaşam kalitesini yükseltebilir.
* “Sadakaya muhtaç olmak istemiyoruz”
Sosyal bir devlet olmak, kendi vatandaşını hiç kimseye muhtaç etmeden eğitimde, istihdam da, sosyal yaşantıda en üst seviyede o insanın haklarını savunmak ve onu yaşatmaktır, başka insana muhtaç etmemektir. Bu bağlamda gerek eğitim, gerek istihdam alanlarında çıkartılan yasalar için mücadele etmekteyiz. Ama önümüze bu güne kadar engelli hakları konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde bir bütçenin ayrılmadığı, çıkan kanunların da bütçe olmadığından dolayı bizle ilgili kadük olduğu ama medeni cesaret gösterip bunu bu nedenden dolayı yapamıyoruz demek yerine yasayı çıkartıyorlar, bir diğer yandan da o yasanın kadük olabilmek için başka bir yasa çıkartıyorlar ve engelli haklarından insanlar mahrum kalıyor.
Örneğin 2005 yılında çıkartılan 5378 Sayılı Özürlüler Yasası’nın gerçekten Amerika’da bir eşi var ve birçok ülkelerde engellilere ait bir yasanın olmamasını bilmekteyiz. Ama bu yasayı çıkartınca bu yasanın yürürlüğe girmesi ve bu yasa içerisindeki hakların bilinmesi için bütçe gerekiyor. Devlet bu anlamda bütçe ayırmadığı için akabinde yeni bir yönetmelik çıkartıldı. Bu yönetmelikten engellilerin faydalanabilmesi için engelli tespit raporları var. Bbu raporlar değiştirilerek yüzde 40 ve daha yüksek derece sakat olan insanlar bu rapor yönetmeliğine göre yüzde 10-15 gibi bir sakatlık raporuyla karşılaşınca bu engelli haklarından faydalanamadılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Siyasilerin şar kurnazlığıydı. Böylelikle kendileri çıkarttıkları 5378 sayılı yasayı Türkiye Cumhuriyeti’nde biz yasa çıkarttık deyip ekran karşılarında, meydanlarda böbürlenerek anlattılar. Ama diğer taraftan yasayı yürüten yönetmenlikler çıkartmak yerine, yasayı durduran Sağlık Kurulu Yönetmenliği ile değiştirilerek bu haklardan insanları mahrum ettiler. Sadaka bilinci ile insanları bu güne kadar oyaladılar ve bundan sonra böyle olmayacağına, torba yasa dediğimiz, mecliste ve alt komisyonlarda tartışılan yasada bile engellilerin istihdamını sağlayan  İş Yasası’nın 30. maddesinin içerisinde bulunan 61, 62, 63 ve 76. maddeler engellilerin tamamen birilerinin himayesine ve sadakaya muhtaç bırakacak şekilde istihdamın ortadan kalkacak şekline sahip. Oysa biz engellilere nasıl istihdam yaratıp hem kendisine hem ülkeye faydalı hale getiririz diye düşünürken bu Torba Yasa’da AKP’li Milletvekili görme engelli Lokman Ayva Çalışma Bakanı’nı istifaya davet etti.
Yasaların içerisindeki maddelerle oynayarak engellileri eve tekrardan hapsediyorlar. Bu da bizim içimizi acıtıyor. Biz sadaka bilinci ile yaşamak istemediğimizi anlatabilmenin tek yolu derneklere katılarak, meydanlara çıkılması gerektiğini, derneklerin çatısının altını doldurmak gerektiğini düşünüyorum.” (s)