Bir değim var! “Ne yapalım ekmek parası” diye. İşte ekmek parası için işe başlayan insanlar, önce ekmek parası kazanmak için çalışmaya başlar. Ekmeğini ve katığını kazanarak başarılı olur. Zaman içinde, araba, ev, saray, mal-mülk ve şöhret sahibi de olur. Amma, ekmek parası kazanmak için çıktığı yolda hızla ilerlerken ekmeğin kıymetini unutur.


İşte ekmek parası kazanmak için yola çıkan bazı insanlar, zenginleyince ekmeğin kıymetini unutur, ekmek beğenmez, bayat yemez, aldığı ekmekten birkaç lokma koparıp yedikten sonra kalanı ile ağzını burnunu siler ve kalanıyla birlikte çöpe atar. Çöp bidonlarında atılmış ekmek ve yemeklere bolca rastlanmaktadır. Dünyada bir lokmaya muhtaç olan ve açlıktan deri-kemik kalmış insanlar varken, maalesef bazıları bu mübarek ekmeği, peçete olarak kullanır hatta dilim ve tam ekmeği bile çöpe atanlar, az değildir. Bu israf bazı ülkede de böyledir. Amma bu bize hiç yakışmaz. Çünkü Müslüman Türk milletinin, öteden beri önem verdiklerin başında, ekmek ve diğer nimetler gelmektedir.


Tabi: insanlar verdiği paranın karşılığında, vasıflara uygun, sağlıklı ekmek araması ve bulup alması normal. Amma, israf edip atması da anormal. Yalnız ekmek üreticileri de, ekmeği pişkin ve sağlıklı üreterek, aldığı paranın karşılığını vermek zorundadır.


İnsan sağlığı açısından gıdaların önemi herkesçe bilinmektedir. Son birkaç aydır, görsel ve yazılı basında da görüldü ki Ülkemizde, bazı üretici firmalar, para kazanmak uğruna, piyasaya sağlığa zararlı ürünler sürerek halkın sağlığı ile oynanmaktadır. Bu da gereken kontrolün yapılmamasından ileri gelmektedir. Bu bakımdan yetkililer gereken kontrollerini aksatmamalıdır.