Dr. Cerit; “Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek mümkün”

Dr. Cerit; “Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek mümkün”

Dr. Cerit; “Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek mümkün”

Dr. Cerit; “Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek mümkün”

Dr. Cerit; “Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek mümkün”
05 Şubat 2015 - 08:21

Son günlerde hava sıcaklılıklarının mevsim normallerinin altında seyretmesi ile vücut direncimiz düşüp hastalıklara yakalanıyoruz.




HABER MERKEZİ


Son günlerde hava sıcaklılıklarının mevsim normallerinin altında seyretmesi ile vücut direncimiz düşüp hastalıklara yakalanıyoruz. Bazen basit kış Hastalıkları ile atlatsak ta bazen de ciddi hastalıklara yakalanıyoruz.  


Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, Kış Hastalıkları ile bu hastalıklardan korunma yollarını anlatarak şunları kaydetti:


“Bilindiği gibi, kış mevsiminde vücut direnci düşmekte, bu nedenle bulaşıcı hastalıklar özellikle solunum yolu hastalıkları daha sık görülmektedir. Kış mevsimiyle hava sıcaklığının azalması, soğuk rüzgârın esmesi, yağmur, kar yağışı, don olayları, sis ve insanların kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi kişilerin sağlıklarını önemli ölçüde etkilemektedir. Mevsim değişimiyle ortaya çıkan yeni doğal şartlara uyum sağlayana kadar olan geçen dönem, hastalıklara yakalanmada en tehlikeli zaman dilimidir. Kış aylarında donmadan ölümler, grip, nezle, bademcik iltihabı, zatürre, mevsim değişikliğine bağlı depresyonlar, hava kirliliğine bağlı etkilenme ve zehirlenmeler gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Kış mevsiminde, vücut ısısının dengesini koruyabilmek için daha fazla enerji harcamak zorunda kalınmakta, bu ihtiyacın karşılanmaması durumunda vücut direnci düşmekte ve hastalıklara yakalanma kolaylaşmaktadır. Böbrek, şeker ve kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği olanlar ile by-pass ameliyatı geçirmiş kişilerin aşırı soğuklardan daha fazla etkilendiği bilinmektedir. Ayrıca, kışın ısınma amaçlı yakıt kullanımıyla artan hava kirliliğinin soğukla birleşmesi hastalanma tehlikesini daha da artırmaktadır. Kalp damar hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlarda kışın aşırı soğuğa maruz kaldıklarında, kalp damarlarında ani daralmalar oluşarak kalp krizi ortaya çıkabilmektedir. Ek olarak soğuk, rüzgar, hava kirliliği, düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarının ortaya çıkma sıklığını da artırmaktadır. Kışın uzun süre açık havada ve soğuk ortamda bulunmak ise donmayla sonuçlanabilmektedir. Bunu önlemek için, tek kat çok kalın giysi yerine, iki üç kat giysi giyilmelidir. Palto ya da kaban, eldiven, bot ve şapka giymek oldukça önemlidir. Vücut ısısının büyük bir bölümü baştan kaybedildiğinden, baş, şapka, başlık, eşarp, kaşkol ile korunmalıdır. Islak giysiler vücudu da soğutarak uzun süre üşümeye neden olur. Islanan giysi mutlaka kuruları ile değiştirilmelidir. Kışın enerji ihtiyacı artacağından dengeli beslenilmelidir.


* Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek için yapılması gerekenler


Kış mevsimi geldiğinde hepimizin ortak kaygısı soğuk algınlığına veya kışın sıkça görülen nezle veya grip gibi hastalıklara yakalanmaktır. Fakat kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirmekte mümkün. Soğuk algınlığına yakalanmadan kış mevsimini atlatmak isteyenlerin sağlıklı beslenmesi ise şart. Kış mevsiminde hayatınızda ve beslenme tarzınızda yapacağınız birkaç ufak değişiklik ile hem bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, hem de kendinizi dinamik ve enerjik hissedebilirsiniz.


* “İşte yapmanız gerekenler”


- Kahvaltısız çıkmayın: Günümüzün zinde ve güzel geçmesini sağlayacak öğün olan kahvaltı hiçbir mevsim ihmal edilmemeli fakat kış aylarında kahvaltıya ayrı bir özen gösterilmelidir. Çünkü kahvaltı gece boyunca düşen kan şekerinizi dengeler ve metabolizmanızı uykusundan uyandırır. Ayrıca kahvaltı menüsünü sindirirken oluşturacağınız enerji ile sabah titremelerinizi de bir ölçüde azaltabilirsiniz. Kahvaltıda peynir çeşitlerinden, yumurtadan, söğüş mevsim sebzelerinden ve tam tahıl ekmeklerinden vazgeçmeyin. 


- Karbonhidrata yenilmeyin: Kış aylarında karbonhidratlı yiyeceklere olan isteğimiz oldukça artar. Tatlı krizlerinin sıklığı artarken, bir dilim ekmek fazla yesem ne olacak ki düşüncesi galip gelmeye başlar. Fakat karbonhidratların fazla tüketimi diğer enerji veren öğeler olan yağlar ve proteinlerin alımını azaltır. Proteinlerin yetersiz alınması ise bağışıklık sisteminizin mikroplara daha kolay yenilmesine neden olur. Bu nedenle karbonhidrat, yağ ve proteinden dengeli öğünler tüketin.


- Su tüketimine ara vermeyin: Birçok kişi kış mevsiminde su tüketimini ister istemez azaltır. Fakat bağışıklık sisteminin gücünü azaltabilecek bazı zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılabilmesi için düzenli olarak su içmeye devam etmek gerekir. Her gün en az 8 su bardağı su içtiğinizden emin olun. 


- Vitaminlere özen gösterin: Soğuk algınlığı, grip ve nezleye yakalanmadan kış aylarını noktalamak için bazı vitaminlerin desteğine ihtiyacınız var. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren vitaminler ve etkilerine bir göz atın. A vitamini mikropların ilk takıldığı bariyerdir. Çünkü bu vitamin deri bütünlüğünü sağlayarak, mikropların vücudumuzun iç bölgelerine kadar ulaşmasını engeller. A vitamininden zengin bir sofra kurmak için sarı-turuncu renkli sebze-meyvelere, süte, balığa ve yumurtaya sofrada yer ayırın. Vitamin takviyesine başlamadan önce doktorunuza başvurun.”


* Kış hastalıklarından korunma yolları


Hastalıklardan korunmak için kişisel korunma yöntemlerine dikkat çeken Dr. Cerit; “Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınmalıdır, Grip benzeri bir hastalık geçirildiğinde evde istirahat etmelidir, Hastayken, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temas sınırlandırılmalıdır, Aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağız kağıt mendille kapatılmalı ve kullanılan kağıt mendil çöp kutusuna atılmalıdır, Sabun ve su ile eller sık sık yıkanmalıdır, Bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınmalıdır, Yüzeyler sık sık temizlenmelidir” dedi.


* Dr. Cerit, Grip Aşısının önemini anlattı


 Cerit; “Grip nedeniyle ciddi hastalık riski taşıyan belirli gruplar mevcuttur ve bu gruplar için korunma büyük önem taşır. Bu sebeple,65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerin bu durumlarını belgelendirmeleri halinde sağlık raporu aranmaksızın; astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar, şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençlerin hastalıklarını belirten sağlık raporuna dayanılarak, hekim tarafından reçete edildiğinde, yılda bir defaya mahsus olmak üzere grip aşısı bedelleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında karşılanmaktadır. Bu kişiler hekime başvurarak reçete ile eczanelerden aşılarını alabilirler” dedi. (Selçuk Vurucu)