Yerel Seçimler yaklaştıkça siyasi gündem ısınıyor. Daha şimdiden seçime yönelik ataklar yapan AK Parti gündemi belirlemeye başladı.


Bu atakların en bariz örneği de Kabine’de yapılan Bakan değişiklikleri.


Kabinede değişen 4 Bakan’dan 1’ini Trakya’ya veren Başbakan Erdoğan, Edirne Milletvekili Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nu Sağlık Bakanlığı’na getirdi. Müezzinoğlu’nun Sağlık Bakanlığı’na getirilmesi AK Parti’nin Trakya’ya da Yerel Seçimlere çok iddialı gireceğinin ilk işareti değildi. 


AK Parti’nin Trakya Atakları Tekirdağ’ın Büyükşehir olmasıyla başlamıştı. Edirne Vekili Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun Sağlık Bakanı olmasıyla da devam ediyor. 


Trakya’nın 3 ilinden biri olan Kırklareli’de ise, 1 Bakan’ın Belediye Başkanı gösterileceği söylentileri giderek yaygınlaşıyor. Henüz neyin ne olacağını kestirmek mümkün olmasa da ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. 


Her ne kadar bugünlerde ortaya atılan söylentiler asılsız olsa da, gelecekteki bazı şeylerin habercisidir.


AK Parti’nin Kırklareli’den bir eski Bakanı Aday göstermesi olasılığı siyasi kulisleri meşgul eden önemli konulardan.


Trakya İlleri CHP’li Belediye Başkanları tarafından yönetiliyor.


AK Parti Trakya İllerindeki Belediyeleri kazanmak için hiç bu kadar çaba göstermemişti.


Tekirdağ’ın Büyükşehir olması, Edirne Vekili’nin Bakan olması AK Partinin Trakya’yı ne kadar önemsediğinin önemli göstergeleridir.


Bir de Kırklareli’den bir Bakan Belediye Başkanı Adayı olursa, neyin ne olacağını hesaplamak hiç kolay olmayacak.


CHP’ye gelince, o da boş durmuyor. CHP Örgütü’nün çalışma disiplini bütün partilere örnek gösterilecek özelliktedir.


CHP Örgütü seçim startı verdiği gibi yoğun tempoda bir çalışma başlayacaktır. 


AK Parti’nin Trakya’daki ataklarının hızlanması, CHP’yi bileyecek ve dinamikleştirecektir.


CHP Örgütü Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’yi kaybetmemek için bu yerel seçimde ölüm kalım savaşı verecek gibi görünüyor.


Trakya halkı hizmete hasret. Anadolu illerinden çok geride.


Şimdiye kadar sadece CHP kaybetmesin diye oy veren Trakya halkı, artık eskisi gibi değil. 


“Trakya halkı AK Partiye asla oy vermez” diyerek örgüte akıl vermeye çalışan eski tüfek CHP’liler sadece ezber tekrarlıyorlar. 


Ama bu eski tüfekler Halkı hiç tahlil edemiyorlar. Kendilerini birikimli ve seçkin gören bu itici insanlar aslında halk tarafından da sevilmiyorlar. Ama kenardan-köşeden de örgütü yönetmeye çalışıyorlar. Aba altında sopa gösterme cüretiyle işgüzarlık yapıyorlar. CHP, durumdan vazife çıkarmaya alışık bu eski tüfeklerden kurtulmadan gençlerin önü açılamaz. Eskimiş ideolojiden dem vurmaktan başka dağarcıklarında fikirleri olmayan bu eski tüfekleri anlayacağı dilden söylemlerle evlerine göndermek gerekir. Yoksa kokuşmuş fikirleriyle gençlerin önünü kesmeye devam ederler. CHP’nin en önemli sıkıntısı kendi içindeki bu eski tüfeklerdir.


Öte yandan Ulusalcıların Irkçı Çıkışları hepimizin tüylerini diken diken yapıyor. Parti içten içe kaynıyor. Kürt Meselesi’nde Kılıçdaroğlu’nun Hükümete verdiği krediye parti içindeki Ulusalcı Başkaldırış durulacağa benzemiyor. Bugün için sular durulsa bile yarın başka bir Ulusalcı çıkıp başka bir Irkçı Söylemle ortalığı allak bullak edecektir. 


Bu durumda CHP’ye dışarıdan düşman aramaya gerek var mı? 


Parti içindeki düşmanlar CHP yeter de artar bile. 


Demek ki, CHP’nin en büyük düşmanı kendisidir.