Siyaset Bilimi, toplumun faydasına fikirler üretir. Siyasi Partiler, Demokrasi’nin olmazsa olmazlarıdır. Dünya Siyaseti’nde demokrasisi ilerlemiş ülkelerde yapılan siyaset, Demokratik Kitle Örgütleriyle bütünlüktedir. Toplum dokusunu aşağıdan yukarıya temsil eden bir parlamento mozaiği vardır. Yapıcı bir muhalefet anlayışı görürsünüz.


Ülkemizde ise çok garip bir siyasi tablo yaşanıyor. Sağ’da olması gerekenler Sol’da, Sol’da olması gerekenler ise; Sağ’da yer alıyorlar.


Nüfusumuzun büyük bölümü yoksul ve ezilen insanlardan oluşmakta.


Bakıyorsunuz; varoşlarda yaşayan insanlar, ezilenler ve emekçiler AK Parti’ye destek veriyorlar.


Sosyete, tuzu kuru olanlar, elit tabaka ve varlıklı kesimler ise; CHP’ye destek veriyorlar.


İstanbul bunun en çarpıcı örneğini veriyor. Örneğin Bağcılar ve ona benzeyen varoş bölgeler AK Parti’ye rekor oy veriyor.


Nişantaşı, Bebek ve onun gibi sosyete semtleri de CHP’ye rekor oy veriyor.


AK Parti mi Sosyal Demokrat? CHP mi Sosyal Demokrat? Hangisi Sol’cu?


CHP’liler bu durumu “Aydın insanlar CHP’ye oy veriyor” şeklinde yorumluyorlar. “Varoşların insanını da, cahil ve bir torba kömüre AK Parti’ye oy veriyorlar” şeklinde yorumluyorlar.


Bu yanlış değerlendirmeden dolayıdır ki, CHP seçim kazanamıyor.


CHP, hiç bir zaman gerçek anlamda bu toplumu tahlil edemedi.


CHP’ye oy vermeyen insanları koyun sürüsü gören bir anlayış ile halka inilir mi? Paçası çamurluya ve eli nasırlıya AK Parti’ye oy veren zavallılar gözü ile bakan bir siyaset çoğalabilir mi? Büyüyüp iktidar olabilir mi?


CHP, sadece rejim savunucusu rolüyle %25 oy alabiliyorsa; AK Parti’ye oy vermek istemeyenlerin sığınacağı başka liman olmadığından dolayıdır.Yoksa CHP’nin savunduğu siyasetin toplumda karşılık bulduğundan değil. Ergenekon Örgütü’nü, “AK Parti’nin, Atatürkçüleri yargılatmak için uydurduğu bir senaryo” olduğuna inandırmak CHP’nin ana politikası haline geliyorsa, burada çok ama çok büyük bir yanlışlık vardır.


Daha dün “Sonsuza Kadar Aydınlık İçin, Bir dakika Karanlık” Eylemleri için evlerinin ışıklarını söndürerek eylem yapan CHP’lilere soruyorum?


Ergenekon, Susurluğun devamı değil mi?


Ya “Saygın insanlar suç işlemez” mantığını savunanlara ne demeli?


Yahu suç işlemenin saygınlığı olur mu? Bu nasıl bir mantık?


Ülkemizin Evrensel Sol Doktrinden beslenen bir Sosyal Demokrat Partiye çok acil ihtiyacı var.


Taşların yerli yerine oturması için, Sağdakilerin Sol’a, Sol’dakilerin Sağ’a yerleşmesi için,  Sosyal Demokrasi, ülkemizin ezilen insanına ekmek kadar su kadar gereklidir.  CHP kendisini öteden beri Sol’cu ve Sosyal Demokrat diye algılatıyor. Çok büyük bir yanıltma bu.


Halkımızın bir bölümü de, CHP’nin Sol Parti olduğunu sanıyor. Gerçek Sol ve Sosyal Demokrasi’nin CHP’de kırıntısı bile olmadı ve bu anlayışla da hiç olmayacak. Sadece CHP çatısı altında Sol kökenli insanlar var. Onlar da içine CHP çok sindiği için değil. Gidilecek başka yer olmadığı için CHP’de siyaset yapıyorlar. CHP’de deyim yerindeyse asimile olmuşlar.


Bu düşüncelerime öfkelenip kızan CHP’li dostlarımı objektif bir şekilde bu konuları bir daha düşünmeye davet ediyorum.


İddia ediyorum ki, ülkemizde Evrensel Sol’un ve Sosyal Demokrasi’nin önünü tıkayan tek güç CHP’dir.


CHP’nin içinde mücadele veren gerçek Sol’cu ve Sosyal Demokrat yoldaşlarımı bu iddialardan ayrı tutuyorum ve onları sevgiyle selamlıyorum.