“Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girilmelidir”

“Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girilmelidir”

“Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girilmelidir”

“Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girilmelidir”

“Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girilmelidir”
21 Şubat 2011 - 09:08

Lüleburgaz Muhtarlar Derneği Başkanı Yavuz  İşçioğlu önderliğinde Lüleburgaz İlçesine bağlı 25 mahalle ve köy muhtarı, Vali Ali Haydar Öner’e hoş geldin ziyaretinde bulundu.


HABER MERKEZİ
Kırklareli Valiliği Atatürk Toplantı Salonu’nda 25 mahalle ve köy muhtarını ağırlayan Vali Öner, muhtarların istek ve sıkıntılarını da dinledi.
Vali Öner, önceki günlerde İl Özel İdaresi ve Tarım İl Müdürlüğü Ceviz yetiştiriciliği konusunda bir seminer düzenlendiğini, bu seminerin haricinde 8 Mart 2011 Salı günü Süleyman  Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski Dekanı koordinatörlüğünde meyve ve bağcılık konusunda çözüm önerilerinin tartışılacağı bir programın düzenleneceği, daha sonraki belirlenen bir günde ise, yer bitkiciliği ve mera konusunda ayrı bir toplantının da düzenleneceği belirterek, gerçekleşecek olan bu faydalı programlara özellikle muhtarlarında katılmasını önerdi. Vali Öner, cep numarasını vererek herkes rahatlıkla arayabileceğini belirtti.
* “Kırklareli tarım potansiyelini daha iyi kullanmalı”
Vali Öner, ziyaret sırasında tüm Kırklarelililerin hiç çekinmeden kendisini her konuda, saat kaç olursa olsun, hafta içi hafta sonu, tatil demeden aramalarını belirterek, kendisinin kullandığı cep telefonu numarasını verdi. Vali Öner Lüleburgaz İlçesine bağlı 25 köy muhtarının aktif, birlik ve beraberlik içinde sergiledikleri tutumdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları kaydetti;
“Kırklareli tarım potansiyelini daha iyi kullanmalı. Turizme açılım yapmalı. Çevreye duyarlı sanayileşme sürecine girmeli. Çevreye duyarlı sanayileşme, çevreyi tahrip eden değil. Tarım potansiyelimiz daha iyi kullanacağız. Turizm bakımından da iyi imkanlarımız var ve onları da değerlendirmek durumundayız.
* “Kırklareli olduğundan geri gitmiş”
Kırklareli olduğundan geri gitmiş. 2008 yılında en yaşanılabilir onuncu İl iken, 2009 yılı göstergeleri yirmi birinciliğe düşürmüş. Olduğumuzdan geri gitmeyi kabul edemeyiz. Çiftçilikte, esnaflıkta, sanayide, tarımda, turizmde, her alanda olduğumuzdan ileriye gitme durumundayız.
* “Ergene çok vahim bir sorun”
Ergene çok vahim bir sorun. Trakya’yı ilgilendiren bir sorun. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ olarak üç ilinde ilgilenmesi gereken bir sorun. Ama şu anlayışla hareket edersek sorun çözülür. Biliyorsunuz; akar su köylere temiz geliyor. Gelen temiz su köyden çıkarken temiz çıkmıyor. Bize temiz gelsin, bizden sonra ne olursa olsun anlayışındayız. Otobüs kuyruğunda gibiyiz sanki. Otobüse bindikten sonra arkamızda kalanları unutuyoruz. Su bakımından da öyle. Anadolu’nun bir çok yerinde akarsuyun üstüne hela yaparlar. Su oraya kadar temiz gelir, oradaki pislikleri alıp götürür. Ya aşağıdakiler ne olacak?
O bakımdan suyu temiz aldığımız gibi, temiz bırakacağız. Fabrikalarda bunu yapıyor. Suyu temiz alıyorlar ama atık sularını arıtmadan suya veriyorlar. Buna kimsenin hakkı yok.
* “Herkese eşit ve objektif hizmet vermekte hepimiz yükümlüyüz”
Muhtarlarımızın bu aktif ve birlik içinde hareket etmelerine memnun oldum. Köylerimiz ve mahallelerimizde de buluşacağız. Muhtar demek, o köyün, mahallenin lideri demektir. Ama köylüyle uyumu terk etmemek demektir. Bazı muhtarlarımız, belediye başkanlarımız seçilince istediğim gibi hareket ederim diyebiliyor.
Hiç kimse istediğine göre serbestçe hareket etmeye sahip değildir. Bir hizmete talip olmak için seçime girdiniz. Size oy vereninde vermeyeninde muhtarısınız. Herkese eşit ve objektif hizmet vermekte hepimiz yükümlüyüz. O anlayışı terk etmeden hareket edersek, bir sonraki seçimde aday olmasanız bile komşular sizi bırakmaz. Hepinize bugüne kadar verdiğiniz hizmetler için teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hizmetleriniz için başarılar diliyorum.” (s)