“Bu açıklamalar CHP’nin panik içinde olduğunu gösteriyor”

“Bu açıklamalar CHP’nin panik içinde olduğunu gösteriyor”

“Bu açıklamalar CHP’nin panik içinde olduğunu gösteriyor”

“Bu açıklamalar CHP’nin panik içinde olduğunu gösteriyor”

“Bu açıklamalar CHP’nin panik içinde olduğunu gösteriyor”
26 Aralık 2011 - 09:14

Milletvekili Gürşan; Cavit Çağlayan ve Kesimoğlu’na cevap verdi

Gazetemizi ziyaret eden AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, Belediye Başkanı Çağlayan ve Milletvekili Kesimoğlu’nun kendisi hakkında yaptığı basın açıklamasına cevap verdi.


HABER MERKEZİ


AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan 24 Aralık 2011 Cumartesi günü Yeşilyurt Gazetesi Tesisleri’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Yeşilyurt Gazetesi Koordinatörü Yasin Şendir ile görüşen Milletvekili Gürşan, hoş sohbet içerisinde geçen ziyarette birçok konuda açıklamalar yaparak gazetemizin sorularını yanıtladı. 


Yorgun ve yoğun bir çalışma maratonu sonucunda TBMM’de bütçe görüşmelerini 21 Aralık 2011 Çarşamba günü neticelendirdiklerini belirten Milletvekili Gürşan; “2012 bütçemiz Milletimize ve devletimize hayırlı olsun.” diyerek görüşmelerin kendileri için yoğun ve yorucu olmasının o kadar önemli olmadığını çünkü AK Parti’nin Genel Kurul’a öneri verdiğini belirterek; “Normalde meclis çalışmalarına saat 15.00’da başlıyor. Mesaisi saat 19.00’a kadar sürüyor. AK Parti bütçe çalışmalarını saat 11.00’den bitene kadar yapılmasını istedi. Bizler bu saatten sabaha kadar, bazen de 03.00’da tamamladık. Böyle bir yoğun tempo içinde çalışmalarımız sürdü.” ifadelerini kullandı.





“Kırklareli’de yaşanan bazı gelişmeler var. Çarşamba günü Kırklareli Belediye Başkanı Çağlayan’ın ve peşinden de Milletvekili Kesimoğlu’nun içeriğinde “AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan ne yapmaya çalışıyor?” şeklinde açıklamaları vardı. Bu açıklamalar hakkında ne söyleyebilirsiniz?





*“CHP paniğe girdi”


“Bu açıklamalar Cumhuriyet Halk Partisi’nin paniğe girdiğini gösteriyor. Bana soruyorlar; “sen demişin, ben üç kişilik çalışacağım.” Bende dedim ki; “o sözün patenti bana ait değil, o sözü Babaeski’de katıldığım radyo programında, programın sahibi Özkan Başaran söyledi.” Özkan Başaran bana; “ben sizi seçimlerin başından beri takip ediyorum. İnanıyorum siz Kırklareli için üç kişilik çalışacaksınız.” dedi. Bende daha sonra bu sözü aldım, seçim çalışmalarında kullandım. Neden panikliyorlar? Bana sürekli söyleniyor. CHP’liler bizim çalışmaları görüyor. Yaptığımız gezileri takip ediyor. Ama kendi milletvekillerinin çalışmalarını görmüyor. CHP’liler bizim çalışmalarımızı görüp fark ediyor. İşte bu nedenle CHP bir telaş içerisine girdi. 





*“6 ayda çok iş yaptım”


Ben 6 aylık milletvekiliyim. Ama bu süre zarfı içinde çok iş yaptım. Önümüzdeki hafta Çayırdere Barajı’nın açılışını yapacağız. Bana sırayla sorular yöneltildi. Ben seçimlerde de söyledim. CHP milletvekilleri sadece soru önergesi verir. Kendisi de bunu kabul ediyor, “biz bir şey yapamayız” diye o yüzden bana soru yöneltiyor.





*“Hadi ben acemiyim, sen benden acemi çıktın”


Kırklareli CHP Milletvekili M. Siyam Kesimoğlu’nuda en son Perşembe gecesi yapılan genel kurulda gördüm. Kendisine; “AK Parti Kırklareli Milletvekili Şenol Gürşan acemi bir milletvekili demişin. Bizler için sabah 08.00, akşam 17.00 meclise geliyorlar. Sallabaşı al maaşı diyormuşsun.” dedim. “Hadi ben acemiyim, sen benden acemi çıktın. Usta milletvekili olarak görüyorsun kendini, meclisin sabah 08.00 akşam 17.00 çalışmadığını senin benden iyi bilmen gerekiyor.”  dedim. “Dolayısı ile sana böyle bir konuşma yakışmıyor.” dedim. Kendisini heyecanlandı. “Ben yanlış anlamışım.” dedi. Kendisine; “Sabah 08.00 akşam 17.00 ifadeleri, üstelik basın toplantısında gazeteciler tarafından senin Kırklareli Belediye başkanın hakkında söylendi. Bende onu tasdik eder bir manada belediye başkanına ilişkin konuştum. Milletvekilleri ile ilgili öğle bir konuşma yapmadım.” dedim. “ama usta bir milletvekili olarak sana da bunu yakıştıramadım.” dedim.


Özkan Başaran’ın Babaeski’de radyo programına konuk oldum. Burada bazı konuşmalarım oldu. Bu konuşmalarım kimilerini rahatsız etmiş, Benim için “evi taşımayacağım demişti. Ama evini taşıdı.” demiş, ben evi taşımadım. Benim ev burada zaten. Ayrı bir ev kiraladım. Evi taşamayacağız derken burada gelip kalacağımızı söylemek istedim. Genelde burada olacağımı söyledim.





*“Beyefendinin Kırklareli’ne hiç gelmediği belli oluyor”


Meclis açıldığından bu yana, genel merkez bütçe görüşmeleri nedeni ile bazı kongreler için bizlere izin vermedi. Üç hafta bundan dolayı gelemedim. Onun dışında her hafta buradaydım. Ama beyefendinin Kırklareli’ne hiç gelmediği belli oluyor. Sormuş; “Babaeski’deki hastane ne olacak?” Sen bir Babaeski’ye gitsen çalışmaların ne aşamada olduğunu göreceksin. Demek ki gitmiyorsun. Babaeski’de SGK’ya ilçe hizmet binası açtık. Bundan haberin olacak. Demek ki gitmiyorsun. Ondan sonra Kırklareli’ne gelmiyorsun. Gelsen, Belediye meclis üyelerinin senin belediye başkanın hakkında neler söylediğini, Kırklareli Belediye’sinin ne hallerde olduğunu sende göreceksin. Bütün bunlar kendisinin hakikatten gelip, gitmediğini, burayla bir ilgi ve alakasının olmadığını net bir biçimde ortaya koyuyor.





*“Kırklareli’deki tüm siyasi partilileri, tüm Kırklareli’ni kucaklıyoruz”


Cavit Başkan bana gelse dese ki; “Bizim böyle bir projemiz var yapalım” kesinlikle hayır demeyiz. Onlarda bizim kardeşimiz, çünkü biz Kırklareli Milletvekiliyiz, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı ile Babaeski çalışmaları için diyalog halinde oluyoruz. Pınarhisar Belediye Başkanı Mustafa Bey, Pınarhisar CHP belediyesi onunla da sürekli olarak diyalog içindeyiz. Örneğin; Pınarhisar’da yıkılan lise çalışmalarımız neticesinde Anadolu Lisesi olarak yapılıp yeniden hizmet verecek. Bende o lisede okudum. Bununla birlikte Pınarhisar’a Anaokulu yaptıracağız. “Pınarhisar CHP’li bir belediye burayı yapmayın.” demiyoruz. Bizim bu şekilde bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı. Kırklareli’deki tüm siyasi partilileri, tüm Kırklareli’ni kucaklıyoruz. Belediye Başkanı Cavit Çağlayan iyi bir iş yaptı da biz onu mu kötüledik? 





*“Kırklareli’de bir değişim var. Bu değişime birileri karşı çıkıyor. Ama karşı çıksalar da bu değişim olacak”


15 CHP’linin partimize geçiş töreninde basından bana böyle bir soru yöneltildi; “Kırklareli Belediyesi için eleştiri yapıyorsunuz? Ama hiç belediyeyi ziyaret ettiniz mi? Kendileri ile diyalogunuz oldu mu?” bende dedim; “Bakanımız ile birlikte gittik.” “özel olarak gittiniz mi?” sorusu yöneltildi. Şu yanıtı verdim; “Seçimden sonra Belediye Başkanı Çağlayan’ın katıldığı bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıda yanımda Özyurtlar’dan bir arkadaşım daha vardı. Cavit Başkan’a dedim; “Sayın Başkan, belediye olarak Kırklareli ile ilişkin, yeşil alan yüzme havuzu ve benzeri projeler yapmak isterseniz bu arkadaşlarımız işin uzmanı sizlere yardımcı olurlar.” Bunu AK Partili bir milletvekili söylüyor. Kendisi “tamam” dedi. Arkadaşlar ile tanıştılar. Dedi ki; “Bana bir, iki proje hazırlayın.” Bu diyalog yeminden önce oldu. Yemin’den sonra ben 5 gün İstanbul’da kaldım. O arada bu arkadaşlarımız projeleri çizerek bana İstanbul’da gösterdiler. Projede kafeterya, yüzme havuzu, yürüyüş alanları var. Dedim; “Çok güzel olmuş, bunu başkana götürün. Tamam derse başlatın projeyi” geldiler Başkan ile görüştüler. Ondan sonra bana döndüler dediler ki; “Başkandan hiçbir şey çıkmadı. Ya ekonomik sıkıntılar var. Yada başkanın böyle bir derdi yok.” Ben rozet töreninin olduğu akşam bunu anlattım. Bunu aldılar; “Kırklareli’ye yatırımcı geliyormuş, kendileri onu engelliyormuş” izlenimine kavuşmuşlar. Ben şunu söyledim yine söylüyorum; “Kırklareli’de bir değişim var. Bu değişime; “ufak olsun benim olsun” anlayışı ile birileri karşı çıkıyor. Ama karşı çıksalar da bu değişim olacak. Biz bu değişimin pilotu olmamız gerekiyor.” Bu arkadaşların Kırklareli ile ilgili bir dertleri yok. Dertleri olsa, yakından takip ederler. Benim söylediklerimden kendilerine göre bir şeyler çıkarıp açıklamalar yapıyorlar. Farklı yorumlarda bulunuyorlar.





*“Benim açıklamalarım yanlış yorumlanıyor”


15 kişi CHP’den AK Parti’ye katıldı. Onlar 15 değil, 5 kişiymiş, 5 olsun demek ki insanlar bizimle olmak istiyor. Yoğun çalışmalar nedeni ile gerçekten beni arayanlara geri dönemiyorum. Daha sonrada unutuyorum. Başkan Çağlayan basın toplantısında benim için şöyle demiş; “Milletvekili Gürşan, kendisini arayanlara yoğunum diyor.” Bunu bile yanlış anlamışlar.








“Babaeski’de yapılan AK Parti İlçe Kongresi ile ilgili rahatsızlık duyduğunuz söyleniyor. Oradaki liste oluşumunda istemediğiniz kişilerin listeye girdiğine ilişkin bazı söylemler var. Bu konuda bir açıklamanız olacak mı?”





*“Mevcut listeden bir rahatsızlığım yok”


Öyle bir şey söylemedim. Bu doğru değil. Şunun altını net olarak çizmez istiyorum. Bizim istemediğimiz kişilerin listelere girmesi mümkün değil. Arkadaşlarımız sağ olsun, seçilen Başkan Güray Genç bizi aradı. Bizim arkadaşlarımız da Güray ile görüştü. Beraberce değerlendirdik. Yeni isimlerin katılması yönünde taleplerimiz zaten var. Seçimlerden bu yana özellikle DYP’li, MHP’li, yada eski ANAP’lı hatta CHP’li arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin, ağabeylerimizin gelip partimiz içinde siyaset yapması gerektiğini, çünkü AK Parti’nin gerçekten millet partisi olduğunu, hizmet partisi olduğunu, dolayısı ile bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söyledim. Halkı suçlamıyorum. Hep kendimizi suçladık. Yöneticileri, teşkilatları suçladık. Biz halka anlatamadık. Ama bunu artık halka anlatmak istiyoruz. Halkımız ile kucaklaşmak istiyoruz dedik. Bu nedenle bu şeklide bir liste oldu. Vize, Pınarhisar, Pehlivanköy ve Babaeski kongrelerine bütçe görüşmeleri nedeni ile katılamadım. Katılsaydık. Daha renkli, daha canlı ve heyecanlı olacaktı. Orada da söyleyeceklerimiz vardı. Yaptıklarımız ve yapacaklarımızı anlatacaktım. Genel merkezimiz ile sürekli istişare halindeyiz. Benim mevcut listeden bir rahatsızlığım yok. Öyle bir şey söz konusu değil.





“Kırklareli Merkez İlçe Kongresi yapılmasına sayılı günler kala ertelendi. Bu ertelemenin ikinci bir adayın çıkması ile bir alakası var mı?”





*“Herhalde tekrar adaylar üzerinde bir değerlendirme yapılacak”


“Olabilir. Bizler tek liste ile seçimlere gidiyoruz. Ama tek liste ile gitmeden önce kimlerin aday olacağı, hem partimizden hem halk nezdinde, hem de genel merkez bunları bir değerlendiriyor. Bizlerin görüşünü alıyor. Ondan sonra aday belirleniyor. Bununla birlikte yeni organizasyon yapılıyor. Siyasi partiler demokratik usuller ile idare olunurlar. Siyasi partiler kanunu da buna açık, sonuçta kongre, “biz böyle gidiyoruz” diye bir şey yok. Birileri aday olabilir. Burada öyle bir arkadaşımızda çıkmış. O da bizim arkadaşımız. Oda bizim kardeşimiz. Kendisi İl Başkan Yardımcımız yabancı değil. Kendisi; “Ben daha iyi hizmet ederim. Kırklareli merkez önemli, çünkü, belediyeyi almak istiyoruz.” demiş, bu bakımdan ona da bir şey diyemeyiz. Beklide daha fazla aday çıkabilirdi. O zamanda normal demokratik bir seçim olur. Ama genel merkez böyle bir karar aldı. Herhalde tekrar adaylar üzerinde bir değerlendirme yapılacak. Yada arkadaşlar tekrar çağrılacaklar. Bekleyip göreceğiz.





*“Kırgınlıkları engellemek için tek liste yapıyoruz” 


Genel merkez aday belirlemeyi yaparken özellikle önem verdiği husus parti içindeki kopukluk ve kırıklıkların olmaması, kimsenin kimseye kırılmasını istemiyoruz. Geçmiş kongrelerde sürekli sürtüşmeler yaşanmış. Şunu net söylemek istiyorum; demokraside birden fazla aday çıkabilir. Ama biz demokrasiyi içselleştiremiyoruz. Neden? Bizde birden fazla aday çıktığı zaman ondan sonra herkes birbirine küsüyor. Kazanan çalışmalara devam ediyor. Diğerleri sanki başka bir partide, başka bir dünyada yaşıyormuş gibi kopukluklar başlıyor. Bizim tek liste tek aday dememiz tamamen bunu engellemeye yöneliktir. Yoksa demokrasi kültürü olsa üç kişide beş kişide çıkar. Bu normaldir. Yarışır biri kazanır. Tebrik edilir. Çalışmalar devam eder. O zaman hiç problem yaşanmaz. Ama bu kırgınlıklara sebebiyet vermemek adına tek liste ve tek aday diyoruz.” (cs)