“Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyeceğiz”

“Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyeceğiz”

“Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyeceğiz”

“Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyeceğiz”

“Bize uzanan hiçbir eli boş çevirmeyeceğiz”
03 Şubat 2010 - 09:40

* Kırklareli’de kuruluş çalışmalarını tamamlamak üzere olan Türkiye Partisi (TP) Kırklareli İl Başkanı Aziz Tuzcu gazetemizi ziyaret etti. Tuzcu, parti olarak tüm Türkiye genelinde illerin eksikliklerini tespit ettiklerini ve iktidara geldiklerinde bu eksiklikleri giderecek çalışmaların hazır olacağını belirtti.


HABER MERKEZİ
Genel Başkanlığı’nı Abdüllatif Şener’in yaptığı Türkiye Partisi (TP) tüm ülke genelinde olduğu gibi Kırklareli’de de İl Başkanı Aziz Tuzcu ile yoğun bir şekilde teşkilatlanma çalışmalarını sürdürüyor. Kırklareli İl Teşkilatı çalışmalarını sürdüren Aziz Tuzcu gazetemizi ziyarette bulunarak gazetemiz muhabiri Savaş Eskici ve Ufuk Ertop ile görüşmede bulundu.
Aziz Tuzcu, Türkiye Partisi olarak şu anda her ilin sorunlarını tespit ettiklerini ve iktidar olmaları halinde kendilerine uzatılacak hiçbir eli geri çevirmeyeceklerini belirterek şunları kaydetti:
“Kırklareli’de İl Teşkilatımızı 15 Şubat 2010 tarihine kadar tamamlayacağız. Genel Başkanımız Saygın Abdüllatif Şener ile görüştüm. Kendisi Kırklareli’ne 24–25 Nisan’da gelecek asıl organizasyon ve açılış o zaman olacak. Kırklareli halkı ile güzel diyaloglar kurduk.  Kırklareli’nin bölgesel sorunları ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bunları toplayarak bir arşiv oluşturuyoruz. İlerleyen zamanlarda iktidara geldiğimizde elimizde buranın sorunları ile ilgili belgeler olmuş olacak ve çözüme daha kolay ulaşma imkanını bulacağız.
Genel Başkanımız ricada bulundu; “Herkes bir şeyler anlatsın bütün sorunları dosyalayın bir nüshasını il ve ilçelerinizde bırakın diğer nüshasını da Genel Merkeze gönderin” diye. Genel Merkezde 81 tane kutu yapılacak her ilin ayrı bölümleri olacak Kırklareli il ve ilçelerle ilgili dosyalar oraya geliyor. Aziz Başkan Lüleburgaz ile ilgili ne yapmış çalışmaları nedir, sorunlar nelerdir, onların hepsi dosyalanacak. Bizde burada arşiv bölümü yapacağız, ilde bu olmazsa olmaz gibi.
Sorunlarla ilgili ilk görüşmeye yapacağımız kişiler muhtarlar olacak, program hemen hemen belli. Muhtarlarla ilgili hem bir tanışma hem sosyal sıkıntılar nelerdir. Hani hep derler ya seçimden seçime gelirsiniz biz seçimden önce gidelim diyoruz. Muhtarlarla ilgili önceden bir istişarede bulunup ön görüşme yapacağız. Bir de bölge bazında her mahalle de bir temsilcilik kuracağım. Hangi mahallemizde kim aile toplantıları yapabilir kim olan sorunları anlatabilir sıkıntıları dile getirebilir bir temsilci seçilecek. Anketlerimiz var Genel Merkezin yaptığı şuan Çanakkale’de sonrasında bu ay Tekirdağ ve Kırklareli’ne gelecek. Her zaman yapılmasa da 2 ayda 3 ayda bir yapılıyor. İnsanlar neler istiyor görüşler nelerdir bizim ne yapmamızı istersiniz gibi sorular var.
Parti içinde de yönetim kadromda da hiçbir derneğe üye olmuş, hiçbir sivil kuruluşa üye olmuş veya üyelik faaliyetini sürdüren, yönetim kadromda öle biri yok. Yani dernek dediğim ideolojik amaçlı denekleri diyorum. Türkiye Cumhuriyet Misakı Milli sınırları içinde olan herkes benim dostumdur. Fakat Türkiye Cumhuriyeti polisine, askerine kurşun sıkan elle tokalaşmam ben, bırak tokalaşmayı sorunları çözmek için aynı masaya bile oturmam. Bir yandan benim askerime polisime kurşun sıkacak, bir yandan memlekete otobüs üstünde şaşalar içinde karşılanacak, öte yandan benim tekel işçim hakkını aradığı için dayak yiyecek. Dağlardaki Ne Mutlu Türküm Diyene yazısını kazıyacaklarmış neymiş ayrımcılıkmış, ben onu kazıyan elle de tokalaşmam. Ben böyle bir kurum, böyle bir teşkilatla da aynı masaya oturmam.
Onun dışında ilçelerle ilgili bir çalışma yapacağım. Her ilçe ilimizde kendisini temsil edebilecek bir adayı biz yönlendirecek. Yani Lüleburgaz bana birini yolladığı zaman ben ona ilde, Lüleburgaz’ı ilden takip edebilme veya ilde yapılan çalışmaları Lüleburgaz’a aktarabilme için her ilçeden bir temsilciyi kendi bünyemde bulunduracağım. Yani bir şeyi 10 kişi yapmıştır ama söylem farklılığı vardır. Ama yapmış olmak için yapmazda hakkını vererek yaparsan bu tutar. Bir CD (Compact Disc) çekimi yapacağız bu arada Genel Başkanımız yaptı. Genel Başkanın yaptığına ilaveten mi yaparız ya da ayrı bir CD mi yaparız. Böyle bir CD ile ilgili Kırklareli’nin sorunları ile ilgili bir CD de çıkartacağım. Mesela o gün 3 tane sorun ele alınır ve bunu CD aracılığı ile bin adet 2 bin adet neyse vatandaşın eline tek tek sıkmayacak şekilde 20 dakikalık 15 dakikalık, bana 4 soru sorulacak ve cevaplar net bir CD çalışması yapacağım. 2 ayda bir 3 ayda bir vatandaşlar görecek şekilde CD dağıtacağız. Politikamız budur, bu güne kadarki gelişmelerimiz budur. Yani şöyle düşünelim apartman yöneticisi topladığı aidatlarla yaptığı masrafı apartmanın giriş katına asıyor mu? Ben bu ay bu kadar para topladım, bu işleri yaptım kasada da bu kadar para var diyor mu? Kırklareli Türkiye Partisi de aynen bunu yapacak. Biz bu kadar kişiye ulaşabildik, şu kadar sorun dinledik, bu kadar sorunla ilgili kayıt aldık, CD de bizzat isimle veriyorum. Alın Kardeşim dinleyin. Bu CD’yi Lüleburgaz’a da vereceğim Babaeski’ye de vereceğim. Bunları dinledik bu cevapları verdik bunlarda bilgimiz dâhilindedir, bizi takip edin, bir sonraki CD’de nerde kalmıştık şurada kalmıştık devam ederiz gibi tek tek vereceğim bu CD’ler hem bende arşivde hem de genel merkezde arşivde olacak. Biri bir şey sorma gereği duymayacak. Her fikre her soruya açığım cevap veririm saklayacak bir şey yok.
Kaymakam emeklisi 70 yaşlarında falan Türkiye’de refah standartlarıyla ilgili herkesin mutluluğuyla ilgili bir tek şey söyle bana ki, ben Türkiye refaha ermiş gibi göreyim ama bir şey söyle tek bir hakkın var dedi. Ne dersin diye buna benzer bir soru sordu. Tek bir şey ve bu bende de yazılıdır yani daha evvel demeç olarak verdim.
Aynen şunu dedim bugünde diyorum bunu da yazabilirsin, Türkiye Cumhuriyetinde ne zamanki dedim 70 yaşında hamal, 65–70 yaşında emekli yada geçinemediği için dedim o kadın, Pazar tezgahının toplanma saatinde çürük sebzeleri meyveleri evine götürüp yemek yapmaz ise, o zaman bu Türkiye bir yere gidiyor demektir. Kardeşim adam 70 yaşında sırık hamallığı yapıyor. Veriyorlar buzdolabını üstüne, çık bakalım. Emekli olmuş kadın dul bilmem ne aldığı 300 lira 400 lira takmış örtüsünü filan hani gece karanlığında çıkıyor ki Ayşe Hanım bunu yapmış demesinler diye. Alıyor kardeşim görüyorum kadın domatesin fiyatının 20 kuruşa düşmesini bekliyor. Orda ne zaman ki kadın o saati bekliyor ya, o ucuzlama saatini, pazarcının dökeceği saati gidiyor onu topluyor ondan sonra ne kadar güzel memleket, her şey teğet geçiyor, ondan sonra senin zaten onu görme diye mahkeme yeteneğini bitirmişler. Görme algılama insanları robot yapıyorlar. İşte ne zaman o kadın çürük meyveleri sebzeleri toplamayacak işte o zaman Türkiye Cumhuriyeti düzeliyor derim.
Beklentilere bakıyorum çok enteresan. Yani bir müddet sonra Türkiye Partisi biraz daha duyulmaya başladığında veya başka bir partilerden beklentiler hani bir birleşme sonucu falan baktılar oda olmuyor falan olunca, ben diyorum ki bu dereye akacak yani hatta dedim ki eğer düşündüklerimiz olursa Kırklareli’de bu güne kadar ki oylama seçime kadar bu şekilde en yoğun olduğu seçim kampanyası yaşanır burada. Herhalde dedim sandıklarda patlar burada, çünkü katılım çok olur. Çünkü çok olacak, e arayış belirli noktalara ulaşmış, bir taraftan da pişmanlıklar var. E aynı kuyuya 2 kere düşülmez yani onun için herhalde en güzel olduğu en zengin olduğu katılımın en zengin olduğu, gerçektende sandıkları patlatacak şekilde güzel bir seçimin yaşanacak gibi geliyor. Çünkü daha evvel girmeyip de küskünüz falan diyenler bu gün işte o Ayşe’yi gördüğü zaman sanıyorum bu seçimlerde üşenmeyecek kalkacak oyunu verecek. O yüzdende katılım çok olacak inanıyorum sandıklar patlayacak demem odur yani. Kırklareli’de olacak inşallah hepimizin de refahı olur. Bize uzanan hiçbir eli şahsım ve partim olarak geri çevirmeyeceğiz” (u.e.-s.)