“Beşiktaş hak ettiği yerde değil!”

“Beşiktaş hak ettiği yerde değil!”

“Beşiktaş hak ettiği yerde değil!”

“Beşiktaş hak ettiği yerde değil!”

“Beşiktaş hak ettiği yerde değil!”
26 Aralık 2009 - 09:20

Ocak ayında yapılması beklenen Beşiktaş büyük kongresinde yeni yönetimi belirleyecek oylardan birisi de, Lüleburgaz’ın tek Beşiktaş Kongre Delegesi  olan işadamı Ercan Daloğloğlu’na ait olacak.“Beşiktaş, hak ettiği yerde değil!

 


 Bir yerlerde ters giden şeyler var” diyen Daloğlu, Mustafa Denizli’nin büyük bir saygı duyduğu teknik adam olduğunu belirterek, “kime oy vereceksiniz?” şeklindeki sorumuzuda:”Adayları bir görelim.Sonra düşünürüz” şeklinde cevapladı.


Röportaj: Şenol Goncagül/Aydeniz Dereli


Türkiye’nin en önemli futbol kulüplerinden birisi olan Beşiktaş’ın, Lüleburgaz’daki TEK KONGRE delegesi olma sıfatını da 10 yıldan beridir elinde bulunduran iş adamı Ercan Daloğlu ile Ocak ayında yapılması planlanan Beşiktaş Büyük Kongresini konuştuk.


Beşiktaş hak ettiği yerde değil


Geçen senenin flaş ekibi olan ve kupaları parselleyen Beşiktaş’ın, bu sene beklenen performansı yakalayamadığını ve özelliklede son üç maçı itibariyle vasat bir görüntü verdiğini dile getiren Ercan Daloğlu:”Bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var! Son zamanlarda işler istendiği gibi gitmiyor. Buna bir son vermek lazım. Ama ben, Mustafa Denizli’ye karşı büyük bir saygı ve inanç besliyorum. İkinci yarıda birçok şeyin de düzeleceğine inanıyorum. Kongreninde, yönetimde değişim dahi olsa, takımı etkilememesini ümit ediyorum. İnşallah, bu kongre takımı da ateşler ve geçen seneki başarılı bir grafik ile sezonu kapatırız.” Dedi


10 yıl evvel kongre Delegesi oldum


10 yıl kadar evvel, İstanbul’daki iki yakın dostunun referans olmaları ile Beşiktaş Büyük Kongre delegesi olduğunun altını çizen Ercan Daloğlu:”Büyük Kongre Delegesi olabilmenin iki farklı yolu var. Birincisi; en az 10 yıllık iki delegenin referans olmaları ve imza vermeleri. İkincisi de; 10 tane kongre delegesinin imza vererek, referans olmaları. Benim iki önemli dostum, uzun yallardır kongre delegesiydiler. Böyle bir öneri getirdiler ve kongre delegesi oldum. Buda bana büyük bir haz ve gurur veriyor.” Dedi


Kimi seçeceğime karar vermek için daha erken


Büyük Kongrede oyunu kimden yana kullanacağını sorduğumuz Ercan Daloğlu:”Bu konuda daha bir fikir beyan etmek için erken. Öncelikle, adayları bir görelim. Kimler aday olacaklar? Yıldırım Demirören bu kulübe büyük hizmetler verdi. Ama eğer ondan daha iyi hizmetler verebileceğine inanabileceğim birisi çıkar aday olursa, o zaman durumu yeniden değerlendiririm ” dedi


 


 


 


 


Lüleburgazspor’a hizmet için yönetimde olmak şart değil


Lüleburgazspor Kulübüne önemli hizmetleri geçen ve uzun zaman yönetimde olan Ercan Daloğlu:”Yeniden yönetimde olur musunuz?” şeklindeki sorumuza da:”Neden olmasın? Ancak, yönetimden yeni ayrıldım. Şu an için böyle bir gündemim yok. Lüleburgazspor sadece benim değil, tüm kentin kulübü. Şu anki yönetimide, gerçekten her türlü özveri ile takımın en iyi şekilde ileriye gitmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Kulübe destek vermek için, ille de yönetimde olmak gerekmez. Ben, her zaman için bana düşen ne varsa elimden geleni yapmak için hazırım. “ dedi. “Lüleburgazspor’un bugünkü bulunduğu yeri beğeniyor musunuz?” şeklindeki sorumuzu da cevaplayan Ercan Daloğlu:”Gönül arzu ederdi ki, Lüleburgazspor da birinci ligde olsun. Ancak, işin bir de realitesi var. Lüleburgazspor bugünkü bulunduğu yerde, sahip bulunduğu imkanları ile orantılandığında, çok büyük bir iş yapmış durumdadır. Bir çok büyük kulüpler, büyük imkanlarına rağmen, bizim bugün bulunduğumuz yere bile gelemiyorlar. İyi bir çizgideyiz. İnsanlar samimi. İyi niyetli ve özverili. Lüleburgaz kenti, kulübüne bu denli sahip çıkıldığı için gerçektende çok şanslı.” Dedi.


Lüleburgaz halkı , kulübüne daha fazla sahip çıkmalı


Lüleburgazspor’un, son derece sınırlı ve kısıtlı imkanları ile önemli bir başarı elde ettiğinin altını çizen Ercan Daloğlu:”Peki ama, kent halkı olarak şapkamızı önümüze koyup, bu kulübe ne şekilde ve ne kadar desteğimizin olduğunu düşünmeliyiz! Hem, hayatında takımının maçına bile gitme, hem de kat kat üstün bütçeli takımlara karşı mağlubiyet alındığında çıkıp, yöneticiye ve futbolcuya çamur at. Küfür et. Suçla! Ne yazık ki, hani insan onca özveriye, madden ve maneven  yaptığı fedakarlıklardan dolayı bir teşekkür beklerken, bir de üstüne üstlük, karşılığında moralin bozulsun! Değerin bilinmesin!Ama, bizim ne teşekkür bekleyerek, ne de alkış isteyerek bu yola çıkmadığımızı herkes bilsin. Biz, bu kentin takımının hak ettiği ve hatta hak ettiğinden de iyi yerlere gelmesi için dün olduğu gibi, yarın da elimizden geleni yapmaya devam ederiz.” Dedi.