"Ben hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı, devlet adına hep dik durmayı öğrendim"

"Ben hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı, devlet adına hep dik durmayı öğrendim"

"Ben hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı, devlet adına hep dik durmayı öğrendim"

"Ben hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı, devlet adına hep dik durmayı öğrendim"

10 Kasım 2009 - 13:52

"Ben hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı, devlet adına hep dik durmayı öğrendim" Kırklareli'ne bağlı Demirköy ilçesinde 09.10.2009 tarihinde Demirköy kaymakamlığı köylere hizmet getirme birliğinden baypas edilen MHP il genel meclis üyesi Selahattin Birkaya suskunluğunu bozdu. 28 Ekim 2009 tarihli basında çıkan "Demirköy Kaymakamlığı'nda neler oluyor" başlıklı yazıya istinaden, bazı kesimlerce kendisinin günah keçisi, bazılarının da sahte kahraman olmaları nedeniyle bir açıklama yapan MHP il genel meclis üyesi Selahattin Birkaya, bu haberler üzerine bazı kesimlerin kendisine cephe aldığını, ailesinin elli yıldır bu ilçede yaşadığını, kendisinin de bu ilçede büyüdüğünü, hiç kimseye karşı ön yargılı ve taraflı olmadığını, hiç kimseye karşı; ırk, din, mezhep ve siyasi ayrım yapmadığını beyan ederek köylere hizmet götürme birliğinde yaşananları anlattı;"2 Ekim tarihinde köylere hizmet götürme birliği toplantısında, Demirköy'e bağlı Boztaş köyü kilit parke taşı döşeme ihalesinde en düşük teklifi Ö.I. isimli şahıs vermiş fakat tüm birlik üyelerinin ortak görüş ve kanaati ile birlik yönetmeliğinin 10/a.b.c maddeleri gereğince bu sahsın en düşük teklifi vermesine rağmen yeterli olmadığı görüşüyle ihalenin iptaline, 15 gün sonrada Sarpdere köyü kanalizasyon ihalesi ile birlikte tekrar ihaleye çıkarılmasına fakat bundan sonra ihaleye gireceklere giriş şartı olarak bu tür ihalelerde ihaleye katılanlardan iş bitirme belgesi talep edilmesine karar verilmişti. Fakat daha sonra, araya hatırlı kimler girdiyse, Ilçe Kaymakamı Savaş Ünlü 08.10.2009 tarihinde bizleri makamında çağırarak, Ö.I isimli şahsa, ihaleyi vermemekle yanlış yapıldığını, ihaleyi vermemiz gerektiğini kaydetti. Ben de, fikrimin değişmediğini 02.10.2009 tarihinde ne söylediysem, bugün de aynısını söylediğimi, gerekirse şartnameyi imzalamayıp şerh koyacağımı beyan ettim. 09.10.2009 tarihinde yapılan birlik toplantısında ihale kanunun 6/4 maddesi gereğince ihale iptal edildi. Fakat ilçe Kaymakamı ihale sistemini değiştirerek, ihale kanununun 4/ç maddesi gereğince ihale yapacağını ve biz birlik üyelerinin bu komisyona katılmamızın gerekmediğini beyan etti. Böylece basında yayınlandığı gibi baypas edildik. Fakat 16.10.2009 tarihinde yapılan toplantıda ihale kanunun 4/ç maddesine göre alınan tekliflerde inanılmaz bir durumun yaşandığını aynı gün aynı odada aynı saatte iki ihalenin olduğunu, Boztaş köyü kilit parke taşı teklif mektupları dosyasında iş bitirme belgesinin talep edilmediğini, bu şekilde birilerinin kayırıldığını, yoksa unutmaya başladığımız "hamili kart yakınımdır" sisteminin geri mi geldiğini düşünmeye başladık. Sarpdere köyü kanalizasyon ihalesine katılanlardan iş bitirme belgelerinin istendiğini bu işlemin bu ülkenin eşit ilkesinin ihlali olduğunu, ihaleye katılanlardan, Köylere Hizmet Götürme Birliği'ne gelir kaydedilen, dosya bedeli dahi talep edilmediğini, bunun ihaleye fesat karıştırmak olduğunu belirtiyorum. 08.10.2009 tarihindeki toplantıda Kaymakam beye fikrimin değişmediğini söylerken 1980'li yıllarda emniyet teşkilatına yeni girip Antalya emniyetinde göreve başladığımda şu anda Vali olan Sayın Nusret Miroğlu, Emniyet Müdürü Sayın Ramazan Er müdürlerimden mesleki eğitim dersi alırken, devletin bekası konularda susmam gerektiğini, fakat kişilerin şahsi menfaatleri söz konusu olduğunda hiçbir kimseye ve hiçbir kesime dalkavukluk yapmamayı devlet adına dik durmayı öğrendim. Bu ilkelerimden bundan sonra da asla taviz vermeyeceğim. Bu iki ihale dosyalarının incelenmesi gerektiğini bu tür tutum ve davranışlardan her zaman devletin zarar göreceğini bir kez daha belirtiyor, yapılan yanlışlıklardan büyük üzüntü duyduğunu önemle vurguluyorum.