Babaeski’de 91. Yıl coşkusu yaşandı

Babaeski’de 91. Yıl coşkusu yaşandı

Babaeski’de 91. Yıl coşkusu yaşandı

Babaeski’de 91. Yıl coşkusu yaşandı

Babaeski’de 91. Yıl coşkusu yaşandı
30 Ekim 2014 - 08:21


Cumhuriyetimizin Kuruluşu’nun 91. Yılı Babaeski İlçemizde düzenlenen törenle coşku içersinde kutlandı 


Babaeski İlçe Kaymakamı Mustafa Asım Alkan düzenlenen törende günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Alkan, “Ulusun istikbalini yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.” diyen Büyük Önder, Kurtuluş Mücadelesi’nin her aşamasında Türk Halkı’na güvenerek Türk Halkı ile birlikte hareket etmiş ve mücadelesini yürütmüştür” dedi. 





Cumhuriyetimizin Kuruluşu’nun 91. Yılı Babaeski İlçemizde düzenlenen törenle coşku içersinde kutlandı. İlk olarak Babaeski İlçe Kaymakamı Mustafa Asım Alkan, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Bülent Tuğrul, Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı’nın Kaymakamlık makamında tebrikleri kabul etti.  Ardından Atatürk Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen tören alanına geçildi.  Babaeski İlçe Kaymakamı Mustafa Asım Alkan, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Bülent Tuğrul ve Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, tören alanında yerlerini almış olan Okulların, Askeri Birliklerin, teşekküllerin ve halkın Cumhuriyet Bayramını kutladı. Daha sonra ise Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı söylendi ve şanlı Türk Bayrakları, göndere çekildi. Törende günün anlam ve önemini belirten konuşma Babaeski İlçe Kaymakamı Mustafa Asım Alkan tarafından yapıldı. Kaymakam Alkan, yaptığı konuşmasında şunları söyledi; “Sayın Protokol, Değerli Babaeskililer, Kıymetli Basın Mensupları, Sevgili Öğrenciler; yaşadığı pek çok isyan ve savaşlar sonucu tebası ve toprakları üzerinde hâkimiyetini parça parça kaybeden Osmanlı İmparatorluğu, son olarak I. Dünya Savaşı’nda büyük bir hezimete uğramış ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi ile yenilgiyi tasdik etmişti. Bu anlaşmanın imzalanmasından 13 gün sonra, İtilaf Devletleri’nin 55 parça harp gemisinden oluşan donanması, mütareke şartlarının verdiği yetkiye dayanarak, ülkenin başkenti İstanbul önlerine gelip demir atmış, içlerinden bir subay ve asker grubu meclisi basarak kapatmış ve Milli Mücadele yanlısı milletvekillerini tutuklamıştı. İzmir’in İşgal günü, işgal ordusunun birlikleri şehirde zafer turu atmış, bu zafer turu sırasında Türk askerlerini süngüleyerek öldürmüşlerdi. Adana, Antep, Maraş gibi Ülkenin pek çok başka bölgeleri de işgal edilmiş ve hepsinde halk ölümler, hapisler, sürgünler gibi nice dramlara maruz kalmıştı. Bu işgallerin ardından imzalanan Sevr Antlaşması ile Ülkemiz topraklarının bölünmesi kabul edilmiş ve üzerindeki fiili işgaller resmiyet kazandırılmak suretiyle tasdik edilmiştir. Bu olumsuz şartlar karşısında Türk Halkı; Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ülkesini, istiklalini, onurunu korumak için büyük bir direniş mücadelesine girişmiş ve yok olmadığını göstermiştir. Ülkenin her yerinde; Aydın’da, Maraş’da, Urfa’da bütün mazlum uluslara örnek olacak bir direniş başlamıştır. “Ulusun istikbalini yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.” diyen Büyük Önder, Kurtuluş Mücadelesi’nin her aşamasında Türk Halkı’na güvenerek Türk Halkı ile birlikte hareket etmiş ve mücadelesini yürütmüştür. Bu mücadelenin sonunda istilacılar ülke topraklarından çıkarılmış ve TBMM’ce 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilerek Türk Halkı’nın geleceğini kendisinin belirlemesi esasını benimsemiştir. Bu itibarla Cumhuriyet, Büyük Önder Atatürk liderliğinde Türk Milleti’nin kazandığı en büyük güçtür. İşte bu güç, bizleri milli bir devletin onurlu, özgür, eşit hakları olan birer ferdi, devletin tek ve gerçek sahibi haline getirmiştir. Devlet yönetimini, kişilerin, ailelerin ya da belli bir sınıfın eline bırakmayan Cumhuriyet sistemi, Türk toplumunu ulus olma bilincine ulaştırmış, bireyi de vatandaş konumuna yükseltmiştir. Bir çağdaşlaşma hamlesi olan Cumhuriyet, sahip olduğu güçlü dinamikler sayesinde Türk insanının ufkunu genişletmiş, ekonomik, sosyal, eğitim ve kültürel alanda ilerlemeler sağlamıştır. Ülkemiz, Avrupa’nın hasta adamı konumundan dünyanın saygın üyelerinden biri haline gelmiştir. Özetle Cumhuriyet, Milletimizin yeniden ayağa kalkmasının, şahlanışının timsali olmuştur. Bu nedenle bizlere ve Türk Gençliği’ne düşen görev; Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar muhafaza ve müdafaa etmektir. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Bayramı’nızı kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizin manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum. Bayramınız kutlu olsun.”  Cumhuriyet Bayramı’nın 91’inci yıldönümü, öğrenciler tarafından şiirlerin okunmasının ardından resmi tören geçişi ile son buldu.