Amucalar

Amucalar

 


Zarif bir biblo gibi görünüşü vardı. Ama o kadar şirin bir bina yapmışları ki, camiyi saran duvarları kesme taşlardan örmüşler.
İlimize bağlı güzel insanları, 1889 yılında yapılan (kimin tarafından yapıldığını öğrenemedim) ecdat yadigârı camiye kendilerine yakışır bir şekilde çok iyi bakmışlar.
Caminin içi tertemiz, pırıl pırıl mis gibi kokuyor. Tam 121 senedir sanki hiç tadilat yapılmamış (belki de iç kısmına tadilat yapılmadı) o güzelliği ile gönülleri fethediyor.
Geniş bahçesinde onlarca ağaç var meyve ağaçları. Fakat kış mevsimi olduğu için hangi cins ağaçlar olduğunu anlayamadım. Ağaçların arasına belli aralıklarla güller serpiştirmişler. İlkbahar yaz günlerinde bu 121 senelik caminin bahçesi ne güzel oluyordur diye içimden geçirdim.
Geçen Cuma günü bir vesile ile KIZILCIKDERE Köyü’ne gittim. Cuma vakti geldi namazımı bu camide kıldım.
Cami cemaat tıklım tıklım doldurmuştu. Hatta bazı vatandaşlar cami havlusunda kılmak zorunda kaldı. Düne kadar bana söylenenlerle, gördüğüm manzara beni hem şaşırttı hem şok etti. Onlar Amuca, anlar camiye gitmezler. Bir tek hoca efendi ve bir iki yaşlı vatandaş namaz kılar diye duyuyordum.
O merakla kendimi Kırklareli İl Halk Kütüphanesi’nde buldum. Amucalar hakkında bilgi edinmek istedim ve kendimce araştırma yaptım.
“Kızıkcıkdere Köyü’nü kuranlar Amuca Kabilesindenmiş. Amuca Kabilesi 15. yy Anadolu’dan Balkanlara geçip yerleşen Yörük Türkmen oymaklarından birisiymiş. Kabilede kime sorulursa sorulsun sizler kimin soyundan geliyorsunuz diye? “Bizler Amuca Kabilesi’nden Ertuğrul Gazi soyundan” derlermiş.
Bu kabileye “Amuca”, bu günkü deyişle “Amca” denilmesinin sebebi Amucaların Ertuğrul Gazi’nin büyük oğlu, Osman Gazi’nin ağabeyi olan Gündüz Alpin soyundan geliyor olması, yani Osman Gazinin soyundan gelenlerin Amcası olmasıymış.
Balkanlara gelindiğinde ilk kurulan Amuca Köylerinden birinin adının Gündüzler olması, bunun göstergelerindendir.
Sonuçta Kızılcıkdere’yi kuran Amucalar, Kayı Boyu’na mensup bir Türkmen oymağıymış.
Gerçekleri görmenin ve öğrenmenin yaşı yokmuş. Bende 50 yaşından sonra bir vesile ile öğrendim. Eğer araştırmalarım doğruysa? Değilse de? Lütfen beni ikaz edin!